Yaz demek illa tatil değildir. İnsanların iş ortamından bir nebze de olsa uzaklaşması, kendisine söz verip de yerine getiremediklerini yapabilmesidir belki de. Kim bilir belki de bir türlü eline alamadığı, eline aldığında ise bırakamadığı kitabı yenibaştan okuyabilme fırsatıdır tatil...
Siz de yaz sıcaklarından bir nebze kurtulmak, bir gölgelik bulup elinize alacağınız kitapla farklı bir boyuta taşınmak istiyor iseniz sizi önereceğimiz bu kitaplara da göz atmanızı önerebiliriz....
İşte yaz sıcaklarında içinizi ısıtırken ruhunuzu serinleten kitaplardan bazıları:
Mahalle Kahvesi – Sait Faik Abasıyanık: Çağdaş Türk Edebiyatı'nın en önemli öykücülerinden olan Sait Faik, “Kökü kendisinde olan yazar” olarak tanımlanır. Henüz Sait Faik öyküleri okuma fırsatınız olmadıysa, işe Mahalle Kahvesi ile başlayabilirsiniz. İçinde birçok öykü bulunduran kitaptaki her öyküde kendinizden bir şeyler bulabilir ve Sait Faik'in üslubuna hayran kalabilirsiniz.
İnsan Neyle Yaşar – Lev Nikolayeviç Tolstoy: Anna Karenina, Savaş ve Barış gibi Rus edebiyatı klasiklerinin en sevilen kitaplarının yazarı olan Tolstoy'un İnsan Neyle Yaşar kitabı, ders veren ve öğüt niteliği taşıyan birbirinden ilginç öyküler anlatıyor. Bir solukta okuyacağınız bu öyküler oldukça akıcı bir üslupla kaleme alındığından, plajda güneşlenirken bile kitaba rahatlıkla konsantre olabilirsiniz.
Eylül – Mehmet Rauf: Edebiyatımızın ilk psikolojik romanı olma özelliği taşıyan Eylül; Süreyya, karısı Suat ve akrabaları Necip Bey arasında geçen olaylara odaklanmıştır. Süreyya ve Suat, Süreyya'nın babası ile aynı evde yaşar fakat bu durumdan memnun değillerdir. Bu süreçte akrabaları onları sık sık ziyaret eder. Suat ve Necip arasında duygusal bir yakınlık kurulmaya başlar. Buna dayanamayan Necip, onlarla görüşmeyi bırakır ancak hikaye burada bitmez.
Sineklerin Tanrısı – William Golding: Bazı kitaplar çocuklara yazılmış bir öykü tadında başlar. Oldukça sade ve anlaşılır bir dili olan Sineklerin Tanrısı, ıssız bir adada mahsur kalan çocukların hikayesi gibi başlasa da aslında verdiği mesajlarla dünya görüşünüzü tekrar sorgulamanızı sağlıyor. Yaşları altı ile on iki arasında değişen çocuklar, atam savaşından korunmaları amacıyla güvenilir bir yere götürülürken uçakları düşmüş ve ıssız bir adada kalmışlardır. Adada yaşam mücadelesi veren çocuklar kısa bir sürede işleri idare etmek için bir yönetim sistemi kurar. Ancak bu sistem, adil bir sistem değildir. İnsanların birçok konuda ne kadar katı kararlar alabileceğini çocuklar üzerinden bizlere bir kez daha hatırlatan Golding'in Sineklerin Tanrısı kitabı günümüzde en çok okunan kitaplar arasındaki yerini koruyor.
Amok Koşucusu – Stefan Zweig: Hollanda'nın Doğu Hint Adaları'nda görev yapan bir doktor, kendisinden bir konuda yardım isteyen zengin bir kadının yardım isteğini reddeder. Çünkü kadının tavırları oldukça kibirlidir. Ancak çok kısa bir süre içerisinde kadına yardım etmediği için büyük pişmanlık duyan doktor kadını bulmak için çılgınca bir mücadeleye girişir. Görev yaptığı yerden kadının olduğu şehre giden, tanıdıklarının vasitasıyla kadının olduğu her ortama girmeye çalışan doktor içinde bulunduğu ruh halini, Amok Koşucusu'na benzetir.
Zacharis Usta – Jules Verne: Bir saat ustası olan Zacharius Usta, eşsiz yeteneği sayesinde sadece yaşadığı ülkede değil, civar ülkelerde bile ün kazanmıştır. Saatleri, hayatta en önem veridiği şey olan usta, teknolojinin de yardımıyla “saat maşası” nı icat eder. Bu icatı adeta başını döndürür ve kendisini eşsiz bir şeyin yaratıcısı olarak tanımlamasına neden olur. Her şey harika gidiyorken, birdenbire Zacharis Usta'nın icat ettiği tüm saatler durur. Böylece birçok ülkedeki müşterileri saatlerini tamir etmesi için öfkeli bir şekilde Zacharis Usta'nın kapısına dayanır.
Bir Ömür Nasıl Yaşanır: İlber Ortaylı, yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. “Herkes kendi talihinin mimarıdır” sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.
Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck): Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small'un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı (Mark Manson): Yazar Mark Manson'un çok satan kitabı “Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı”, gereğinden fazla düşünme hastalığından muzdarip insanlara ilaç gibi gelen bir kitap. Hayatta birçok engelin aslında var olmadığını, onların tamamen insan zihninin eseri olduğunu bize anlatan bu eser, birçok insanın elinde gördüğümüz ama içeriğini tam olarak bilmediğimiz türden.
Senden Önce Ben (Jojo Moyes): Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu... Yaşamın ince detayları Lou'dan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu.
Çavdar Tarlasında Çocuklar (Jerome David Salinger): Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salinger'ın tek romanı. Ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankar bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler... Bu sürecin bir psikiyatri kliniğinde noktalanışı. Holden Caulfield'in masumiyet arayışının iç burkucu romanı. Belki de Salinger'ın. 1993'te Franny ve Zoey ile Dokuz Öykü adlı kitaplarını yayımladığımız Salinger, 1963'ten bu yana yeni bir yapıt yayımlamamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.
Sofie'nin Dünyası (Jostein Gaarder): 15. yaşgününü kutlamaya hazırlanan Sofi, bir gün posta kutusunda "Kimsin" yazılı bir not bulur. Bu sorudan hareketle, bütün bir felsefe tarihinde sorulmuş soruları ve cevapları, sürükleyici bir roman kurgusu içinde anlatan Jostein Gaarder, Umberto Eco'nun "Gülün Adı"nda Ortaçağ teolojisini romanlaştırma gücünü bu kitabında felsefede gösteriyor. "Sofi'nin Dünyası" yayınlandığı 1991 yılından bu yana aralarında Korece, Rusça, Japonca, Arapça gibi diller de olmak üzere kırka yakın dile çevrilmiş ve yayınlandığı her ülkede en çok satan kitap olma başarısını elde etmiştir.