Eski Eserler Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Dr. Mustafa Veziri, yaptığı basın açıklamasında, ‘heyetin, kimliği belirlenemeyen bir Mısır mumyasının ağzında altın bir dil, kireçtaşından yapılmış, kapağı kadın şeklinde bir lahit ve yine yanında kimliği belirlenemeyen başka bir kişiye ait kalıntılar bulduğunu' ifade etti.
Mısır Eski Eserler Genel Müdürü Cemal el-Samastavi, Şarku'l Avsat'a, ‘mezar sahibinin kimliğinin henüz belirlenemediğini, bulunan mumyanın kötü bir durumda olduğunu ve kimlik tespiti için şu anda üzerinde çalışıldığını' söyledi.
İskenderiye Kütüphanesi'ndeki Eski Eserler Müzesi Müdürü Dr. Hüseyin Abdu'l Basîr, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Mumyanın ağzındaki altın dil, eski Mısırlılar için din ve cenaze çağrışımları yapıyor. Çünkü altın dil ile mumya diğer dünyada sorguya çekildiğinde konuşabilir” dedi.
Basîr, altın dilin İskenderiye'deki Greko-Romen (İlk Çağ sonlarında Akdeniz havzasına egemen olan kültürdür) döneminde Taposiris Magna mezarlarında olduğuna işaret ederek altın seçiminin tanrı Amon Ra (güneş tanrısı) ile bağlantılı olduğunu vurguladı.
Bahnasa bölgesinde dün açıklanan keşif ilk değil. İspanyol heyeti daha önce Mayıs 2020'de Roma dönemine ait sekiz mezarın yanı sıra Geç Dönem'e ait bir mezarın keşfini duyurmuştu.
İki mezarın Geç Dönem'e veya 26. Hanedanlığa ait olduğunu söyleyen el-Samastavi'ye göre keşif, heyetin bölgede 30 yıldan fazla bir süre önce başlayan çalışmalarının tamamlanmasıyla yapıldı. Mezar özellikle Yukarı Mısır'ın 19. bölgesinde yer aldığından, yakın çevrede diğer dönemlere ait antik eserlerin bulunabileceği de tahmin ediliyor.
Heyet, mezarların içinde kanopik kaplar, ayrıca fayanstan yapılmış 402 uşabti heykelciği, bir dizi küçük muska ve iyi korunmuş durumda insan yüzlü bir kireçtaşı lahitti buldu.
ŞarkulAvsatTürkçe