Dolar

34,2954

Euro

37,2232

Altın

3.014,19

Bist

8.618,57

Yeşilçam'ın emektarlarından: Turgut Demirağ

Hollywood sinema tekniklerini Türk sinemasına getiren ve Türk sinema tarihinde dönemin büyük prodüksiyonlu filmlerine imza atmasıyla dikkati çeken Turgut Demirağ, vefatının 32. yılında anılıyor.

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-01-14 09:16:13

Yeşilçam'ın emektarlarından: Turgut Demirağ

Yapımcı, yönetmen ve senarist Turgut Demirağ'ın vefatının üzerinden 32. yıl geçti.

Tam adı Ömer Turgut Demirağ olan usta yönetmen Sivas'ta 1921'de dünyaya geldi. İlk öğrenimini yine Sivas'ta tamamlayan Demirağ, daha sonra İstanbul'a gelerek Boğaziçi ve Kabataş Liseleri'nde bir dönem eğitim aldı. 1939'da ziraat mühendisliği eğitimi için ABD'ye giden Demirağ, 1941'de mühendislik eğitimini yarıda bırakma kararı alarak Güney Kaliforniya Üniversitesi'nin sinema bölümüne geçiş yaptı.

Üniversite eğitimi boyunca 1945 yılına kadar Hollywood'ta stajyer olarak çalışan Demirağ, yönetmen Leo McCarey, Alexander Marshall, Raoul Walsh ve Cecil De Mille gibi önemli isimlerin filmlerinin prodüksiyon ekibinde görev aldı.

1945'te "And Film" şirketini kurdu

TBMM 6. ve 7. dönem Sivas Milletvekili Abdurrahman Naci Demirağ'ın oğlu olan Turgut Demirağ, 1945'te ABD'den Türkiye'ye dönerek babasının adının ilk harflerinden oluşan "And Film" adlı bir şirket kurdu.

Demirağ, profesyonel olarak sinema hayatına ise 1946'da yönetmen koltuğuna oturduğu Reşat Nuri Güntekin'in "Bir Dağ Masalı" adlı eserini çekerek başladı. Türk sinemasında o güne kadar çekilen en yüksek bütçeli film olma özelliği taşıyan "Bir Dağ Masalı", o tarihte Yerli Film Yapanlar Cemiyeti'nin düzenlediği yarışmada "En İyi Film" ödüne değer görüldü.

Türkiye'nin ilk uzun metraj animasyon filmini seyirciyle buluşturamadı

Yönetmenliğin yanı sıra yapımcılık da yapan Demirağ, Türkiye'de ilk kez animasyon türünde uzun metrajlı film olma özelliği taşıyan "Evvel Zaman İçinde" adlı filmin çekimlerine 1947 yılında başladı.

Hazırlıkları 4 yıl süren yapımın, sinemalarda gösterime çıkabilmesi için 35 mm profesyonel formata basılması amacıyla kayıtları ABD'ye gönderen Demirağ, daha sonra ABD'de kayıtların kaybolması sonucu "Evvel Zaman İçinde"yi izleyicilerle buluşturamadı.

Bu olumsuz durum Demirağ'ın yanı sıra diğer yönetmenleri de etkileyerek Türkiye'de animasyon filmleri, henüz başlayamadan duraklama dönemine girdi.

 "Keşanlı Ali Destanı" filmiyle "En İyi Yönetmen" seçildi

Hollywood sinema tekniklerini Türk sinemasına getiren ve Türk sinema tarihinde dönemin büyük prodüksiyonlu filmlerine imza atmasıyla dikkati çeken Turgut Demirağ, ilk filmi "Bir Dağ Masalı"nın ardından "Hülya", "Kanlı Taşlar", "Fato / Ya İstiklal Ya Ölüm" adlı yapımların yönetmenliğini gerçekleştirdi.

Demirağ, 1950'li yıllarda "Drakula İstanbul"da, "Ahiretten Gelen Adam", "Karasu" adlı filmlere, 1960'larda ise "Cumbadan Rumbaya", "Aşk ve Kin", "Çanakkale Aslanları", "Kadın Avcıları", "Abbase Sultan" ve "Ayrı Dünyalar" adlı yapımlara imza attı.

Başrollerinde Cüneyt Arkın, Belgin Doruk ve Turgut Özatay'ın yer aldığı, 1965 yılında yönetmenliğini, yapımcılığını ve senaristliğini üstlendiği "Aşk ve Kin" adlı filmle Demirağ, 2. Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Film" ödülünü aldı.

Demirağ, ayrıca 2. Antalya Film Şenliği'nde 1965'te "Keşanlı Ali Destanı" filmiyle "En İyi Yönetmen" ödülüne değer görüldü.

Sanat hayatında görüntü yönetmenliğinin yanı sıra 17 filmin senaryosuna da imza atan Demirağ, 1974'te çektiği "Domatesler ve Silahlar" adlı filmden sonra sinemayı bırakarak ABD'ye yerleşti.

Bir dönem Türk Film Prodüktörleri Cemiyeti'nin (Film Yapımcıları Derneği) başkanlığını da yapan Turgut Demirağ'ın iki evlilikten Nevbahar ve Melike adlı kızları oldu.

İlk olarak "And Sineması" olarak faaliyet gösteren daha sonra da 1953 yılında "Şan Sineması" olarak devam eden salonun kurucusu Turgut Demirağ, 15 Ocak 1987'de 65 yaşında hayatını kaybederek, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Demirağ'ın yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği bazı eserler şöyle:

"Aynı Yolun Yolcusu -1972", "Üç Kızgın Cengaver - 1971", "Parmaksız Salih - 1968", "Kocamın Nişanlısı - 1965", "Hazreti Ömer'in Adaleti - 1973", "Aynı Yolun Yolcusu - 1972", "İpi Boynunda Bil - 1971", "Kurşunla Selamlarım - 1971", "Şampiyon - 1970", "Esmerin Tadı Sarışının Adı - 1969", "Kafkas Kartalı - 1968", "Gecekondu Peşinde - 1967", Harun Reşid'in Gözdesi - 1967", "Ahiretten Gelen Adam - 1954", "Deli - 1952", İstanbul Geceleri - 1950

SON VİDEO HABER

Ömer Öcalan: 'İslam hukukuna da varız, modern hukuka da...'

Haber Ara