Serkan Güzel/Timeturk
"Sislerle kaplı, sessiz bir mezarlıkta, alacakaranlık içinde dolaşan İNSAN göçüp gidenlerin ardından hüzünle yaşamı, ölümü ve kendini sorgulamaktadır. Geçmişin, geçmişte yitirilenlerin acısını dile getiren bir ağıt duyulur. Yerine getirilmemiş sözler, gerçekleşmemiş hayaller, içine sevgi ve anlam katılmamış hayatlar yüzünden duyulan pişmanlıklar gözyaşı olup akar. Kader diye körü körüne kabullenip değiştirmeyi göze alamadığımız, bu yüzden sürekli tekrarladığımız yanlışlar, geçmişten geleceğe tüm insanlığın teslim olduğu zaaflar bir kez daha yüzümüze çarpar. Kendi küçük dertlerimizi gözümüzde büyütüp yalnızca kendi çıkarlarımızı düşünerek bencilce sürdürdüğümüz yaşamın değerli özüne inemediğimiz için günlerimizi boşa geçirmiş ve yaklaşmakta olan ölümün adım seslerini duymazdan gelmişizdir. Bu noktada isyan etsek de artık çok geçtir. Gene de son bir umutla yeni arayışlara girmek ve geçmişte yarım kalmış masum çocukluk hayallerimizi yeni baştan canlandırmak isteriz. Oysa zaman hızla akıp geçmiş, ömür takvimi incelmiştir. Yanlışlarımızdan dönüp doğru yolu bulmak, aşkla, kardeşlikle, gönülden dostla, barışla yaşamak, böylece karanlıktan aydınlığa çıkmak gerektiğini, ancak böyle yaşarsak iyi insan olacağımızı anladığımız anda ölüm kapımıza dayanmıştır."
Ahmet Adnan Saygun'un 13. yüzyılda yaşayan halk ozanı ve düşünürü Yunus Emre'nin kaleme aldığı şiirlerden bazılarını kullanarak hazırladığı "Yunus Emre Oratoryosu", İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sanatseverlerin beğenisine sunulacak.Uğur Seyrek'in koreografi ve rejisi ile sahnelenecek eserde, orkestra, koro ve dansçılar aynı sahneyi paylaşacak.
DOB'un her temsilinde olduğu gibi yine büyüleyici bir atmosfer izleyicileri bekliyor. 29-31 Ocak ile 1-5-7-9 Şubat Tarihlerinde Süreyya Operasında.
serkanguzel@timeturk.com