TIMETURK | HABER MERKEZİ
Türkiye 24 Haziran'da gerçekleştirilecek seçimlere hazırlanırken muhalif cephede CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve Demokrat Parti ittifakı oluşturuldu ve ismi de YSK tarafından onaylandı. "Millet İttifakı" adını alan birliktelik karşısında Ak Parti, MHP ve BBP de "Cumhur İttifakı" ile bulunuyor.
Millet ittifakı içerisinde resmi olarak bulunmasa ve Selahattin Demirtaş tarafından eleştirilse de aslında HDP'nin de doğal bir şekilde ittifak içerisinde olduğu görülüyor. Bunun en net örneği ise CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin söylemleri. İnce'nin her mitinginde "Demirtaş'ın yargılanmasına yol açan yasanın Meclis'te oylanması sırasında partisinin aksine bir karar vererek hayır dediğini hatırlatması" olarak görülüyor. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı geçtiğimiz günlerde de Demirtaş'ı Edirne'de tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret etmişti.
Her geçen gün mitingler ve karşılıklı eleştiriler artarken Cumhur ittifakının ağırlıklı olarak yatırımlar ve eserler üzerinden oy istediği; Millet ittifakının ise temel olarak 'Erdoğan karşıtlığı' üzerinde birleştiği, "başkanlık sistemine geçilmeyeceği" gerekçeleriyle oy istediği görülüyor.
MUHALİF CEPHEDE "FETÖ İLE MÜCADELE" EKSİKLİĞİ
Cumhur ittifakının Cumhurbaşkanı adayı, Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir diğer söylemi de "FETÖ ile mücadeleye hız verileceği" yönünde. Muhaliflerin oluşturduğu Millet ittifakında ise böyle bir vadin olmaması hatta bu konuya ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmamış olması da dikkatleri ekiyor. Bu sebeple geride bıraktığımız haftada birçok köşe yazarı bu konuya değinerek, "muhaliflerden neden FETÖ ile mücadeleye yönelik bir vaat gelmediğini" sordu.
İşte o yorumlar:
NEDİM ŞENER: FETÖ İLE MÜCADELE STRATEJİNİZ NE? (Posta Gazetesi)
(9 Mayıs 2018) "Unutulmamalı ki, 15 Temmuz gibi bir alçaklığı dünya tarihinde hiç bir ülke yaşamamıştır. PKK ile mücadeledeki yanlışa düşmemek için devleti yönetmeye aday olanlar 34 yıl önce PKK ile mücadelede düşülen hatayı tekrarlamamak için FETÖ ile mücadele stratejilerini açıklamalı… 24 Haziran seçimlerine doğru giderken seçime girecek Cumhurbaşkanı adayların “FETÖ ile mücadele stratejisini” topluma açıklamaları gerekir. Bunu yaparken, FETÖ elebaşının Amerika'dan iadesinin istenmesinden başlayarak kamu kurum kuruluşlarında ve TSK'daki temizliği nasıl gerçekleştireceklerini açıklamalılar."
AHMET KEKEÇ: MUHALEFETİN ADAYLARI NEDEN FETÖ KONUSUNA GİRMİYOR? (Star Gazetesi)
(10 Mayıs 2018) "Ben mi duymuyorum? Muhalefetin şanlı Cumhurbaşkanı adayları “FETÖ'yle mücadele” diye bir başlık açtılar da, ben mi görmüyorum? Meral Akşener ne diyor mesela?.. Muharrem İnce'den de bu konuda bir açıklama yahut beyanat duymadık. En son “asansör resti”yle gündeme gelmişti. Partilileri haşladığı, kendi ifadesiyle “arkadaşlarına fırça attığı” için matbuatta geniş yer bulmuştu ama biz Muharrem Bey'den, bağımsızlığımıza ve bütünlüğümüze dahleden bu çok tehlikeli örgütle ilgili ne düşündüğünü, iktidara geldiğinde hangi mücadele konseptini benimseyeceğini duymak istiyoruz. Duyamıyoruz. İnce ve Akşener'le ilgili durum, Saadet Partisi'nin IMF sever Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu için de geçerlidir. Karamollaoğlu, iktidara geldiklerinde, AK Parti hükümeti tarafından başlatılmış “tüm yatırımları durduracaklarını” söylüyordu. Bu vaat, FETÖ'yle mücadele için de geçerli midir? İktidara geldiklerinde, “adaleti tesis etmek” için, hükümetin başlattığı FETÖ'yle mücadele çalışmalarını da durduracaklar mı? Durdurmayacaklarsa, ABD maşası bu azgın örgütle nasıl mücadele edecekler? Neden bu konuda bir demeçlerini, bir beyanlarını, bir vaatlerini duyamıyoruz?"
NEBİ MİŞ: FETÖ İLE İLGİLİ SÖYLEYECEK BİR SÖZÜNÜZ YOK MU? (Türkiye Gazetesi)
(12 Mayıs 2018) "Şimdi hızla 24 Haziran seçimlerine gidiyoruz. Muhalefet çeşitli ittifak senaryolarını devreye soktu. Bazısında başarılı oldu. Bazısında ise sonuca ulaşmadı. Bu normal siyasetin doğası gereğidir. Ancak muhalefet açısından sorunlu olan, FETÖ ile mücadeleye yönelik suskunluğa bürünmeleri. Ya da FETÖ ile hükûmetin mücadelesini sorunlaştırmaları. 17-25 Aralık yargı darbesi sonrasında FETÖ söylemlerinin muhalefet tarafından siyasal alana taşıyıcılığına benzer bir süreç maalesef tekrar yaşanmaya başlandı. Bunun en bariz örneğini sosyal medya üzerinden yürütülen “Tamam” kampanyasında gördük. Atılan Tweetlerin büyük kısmının yurt dışı kaynaklı olduğu açıkça ortada. Bütün FETÖ'cü hesaplar “Tweetlerini ikiye katladı.” Herkesin bildiği FETÖ'nün yurt dışında medya yüzleri, akademisyenleri, iş adamları bu kampanya için özel olarak çaba gösterdiler. Bir tane muhalefet partisi lideri çıkıp da demedi ki; “FETÖ'cüler, size ne oluyor! Kampanyamızı kirletiyorsunuz. İktidara geldiğimizle devletin FETÖ ile mücadelesini aksatmadan yürüteceğiz.” Eğer muhalefet partilerinden biri çıkıp da bunu açıkça söyleseydi. Millet nezdinde kredisi çok daha artardı."
CÜNEYT ÖZDEMİR: MUHALEFETTEN BÖYLE BİR SES DUYMUYORUZ ve EVET, DUYULMALI (2018 seçim yayınları)
(11 Mayıs 2018) "Haklı olarak Ak Parti'yi savunan yazarlar, "Muhalefetten hiç 'FETÖ ile mücadeleye devam edeceğiz' lafını duymuyorsunuz" diyorlar. Evet, duyulmuyor ve bence duyulmalı. Bakın bugün 300 tane muvazzaf asker gözaltına alındı. Yani Türkiye çok büyük bir şey atlattı ve bu o kadar da Ak Parti'nin, Erdoğan'ın sorunu değil. Darbe girişimi olmuş, her şey ortaya saçılmış."
İYİ PARTİLİ ÇORAKLIK'IN "FETÖ" TWEETLERİ
Öte yandan İYİ Parti Genel Merkezi İletişim Sorumlusu olduğu ifade edilen Kerim Çoraklık da Twitter hesaından FETÖ'ye destek tweetleri atarak örgütün bir "cemaat" olduğunu söylemişti. Bu paylaşımları ile büyük tepki çeken Çoraklık gözaltına alındı. Fakat İYİ Parti'den konuya ilişkin yalnızca tek cümlelelik bir açıklama geldi: "Profesyonel çalışanımız değil."
Bunun üzerine sosyal medyada Çoraklık'ın partiye ilişkin etkinliklerde Meral Akşener ile yan yana fotoğrafları paylaşılmaya başlandı fakat İYİ Parti'den başka bir açıklama gelmedi.
ERDOY DEDE: ÇORAKLIK'I SATMAK YERİNE "ADAMIMIZI GÖZALTINA ALDILAR, BİZE GÖZDAĞI VERMEK İSTİYORLAR" DİYEBİLİRLERDİ
Star Yazarı Ersoy Dede, 9 Mayıs günü kaleme aldığı "FETÖ ile mücadelede taviz yok" başlıklı yazısında bu konuya değinmiş ve şu ifadleeri kullanmıştı:
"İyi Parti'nin FETÖ'cü sosyal medyacısına gelince.. Parti, “bizim bu adamla hiçbir ilgimiz yok” diye açıklama yapmış.. Bu durum, kuşkusuz birlikte hareket ettikleri adamları beş dakikada nasıl yalnız bıraktıklarını göstermek bakımından önemli.. Ancak bir de iyi tarafından bakalım. Pekâlâ, “seçim öncesi adamlarımızı tutuklayıp bize gözdağı vermeye çalışıyorlar” diyebilir, bundan mağduriyet de üretebilirlerdi.. Açık söyleyeyim bu tezviratı gerçek zannedecek binlerce kişi olduğuna da eminim.. Ama öyle yapmadılar. Bu da bir şey.."