Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Harekatın son sınırı Rakka mı Kudüs mü?

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-25 11:24:54

Harekatın son sınırı Rakka mı Kudüs mü?

15 Temmuz darbe girişimi vesilesiyle içindeki hainleri temizleyen Türkiye, kendi sınır güvenliğini sağlamak için Suriye'nin kuzeyine girdi.

Aslında düne kadar atalarımızın kahramanca at koşturduğu bu topraklar, binlerce yıldan beri bizi tanıyan, bizi seven topraklardı.

Gün gelip de bu topraklardan ayrılmak zorunda kalışımız, Cerablus'u, Halep'i, Rakka'yı ya da Şam'ı bizim olmaktan çıkarmadı hiçbir zaman.

Mekke bizim olduğu kadar, Kudüs, Bağdat, Musul bizim olduğu kadar, Cerablus da, Halep de, Şam da bizimdir hâlâ…

Yanlış anlaşılmasın sakın! Bu tek taraflı bir emperyalist sahipleniş değil. Yeryüzünün neresinde bir Müslüman varsa, Türkiye onların da devletidir mesela.

Daha önceleri Kafkasya'dan, Balkanlar'dan, Orta Asya'dan ülkemize gelen kardeşlerimiz gibi, milyonlarca Suriyeli ve Iraklı mülteciyi de vatanımıza kabul etmedik mi biz?

Türkiye, sadece kendi sınır güvenliği için değil milyonlarca Suriyelinin güvenliği için de Suriye'ye girmiş durumda şu anda.

Bir keresinde Iraklı bir arkadaşıma; “Türkiye Irak'a girse ne yaparsınız?” diye sorduğumda, “sizi Türk bayraklarıyla karşılarız, keşke gelseniz de bizi bu baskıcı Şii rejimden kurtarsanız”, diye cevap vermişti.

Maalesef ki, çevremizdeki pek çok ülkede, milyonlarca mazlum insan zalimlerin elinden inim inim inliyor ve bütün dünya bu zulümlere seyirci kalmakla yetiniyor.

Aslında Türkiye, başta ABD olmak üzere bütün NATO ve BM ülkelerinin de büyük bir ayıbını temizliyor.

Yıllardan beri Suriye'de devam eden katliamlara karşı kılını kıpırdatmayan dünyaya ciddi bir ayar veriyor Türkiye.

15 Temmuz'un kahraman şehidi Ömer Halisdemir'in komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı yönetiyor Suriye'deki ordularımızı.

Bu yönüyle de Fırat Kalkanı operasyonu dünyaya ciddi bir mesaj veriyor. 15 Temmuz'daki ihanetlerinin cevabını Suriye'ye girerek veriyoruz.

Bu operasyona verilen isim; hakimiyet alanını Fırat'a kadar genişletmek isteyen Siyonizm'i engelleme amacını da ele veriyor dikkat ederseniz.

Türkiye Cerablus'u ele geçirip bütün bu bölgeleri ÖSO'ya teslim ettiğinde bütün sorun bitecek midir peki? Bundan pek de emin değilim.

Türk ordusu girmişken Rakka'ya kadar ilerleyebilir. Fırat'ı terör örgütlerinin ihlalinden korumak istiyorsa en etkili strateji bu olacaktır.

Cerablus'tan Rakka'ya kadar güvenliği sağlayan Türk ordusu, bütün bu bölgelere Suriyeli muhalifleri ve ülkesindeki gönüllü Suriyeli mültecileri yerleştirebilir.

Türk ordusu, Cerablus, Mümbiç ve Halep'in güvenliğini sağladıktan sonra vakit kaybetmeden Rakka'ya kadar ilerlemediği sürece ne Türkiye'nin, ne de Suriyelilerin güvenliğini tam olarak sağlamış olmayacak.

Bence Fırat Kalkanı operasyonunun son sınırı Mümbiç ya da Halep değil Rakka olacak. Hele bir de terör örgütleri Türkiye'deki terör eylemlerine devam ederlerse, Türkiye'nin Rakka'ya kadar gidişi için lüzumlu gerekçeler de sunulmuş olacaktır.

Terör örgütleri için en akıllıca yol, bundan sonra Türkiye'yle uğraşmamak ve bir an önce Türkiye sınırlarını terk ettiklerini açıklamaktır.

Zaten her gün terörle boğuşmak zorunda olan Türkiye, terör saldırılarının artması durumunda terörle mücadele etme gerekçesini daha çok kullanacak ve Suriye'nin kuzeyinde daha uzun süreler kalmayı tercih edecektir haklı olarak.

Bu arada Halep'in ya da Rakka'nın ülkemizden çok uzak olduğunu da düşünmeyin sakın. Halep ve Gaziantep arası sadece 124 km, Rakka ise Halep'ten 160 km. uzaklıkta.

Rakka'ya kadar güvenliği sağlamaktan bahsederken, 280 km'lik bir alanın güvenliğinden bahsediyoruz. 900 km'lik Suriye sınırımızı korumak için 280 km'nin ne lafı olabilir ki?

Evet, Türk ordusu şu anda Suriye'de… Emperyal amaçlar için değil, Suriyeli mazlumları kurtarmak ve onların güvenliğini sağlamak için Suriye'de...

Tüm dünyada gerçek adaletin hakim olacağı günlerin hazırlığındayız şimdilerde. Elbette düşmanlarımız bitmeyecek… Elbette önümüze kim bilir daha ne engeller çıkaracaklar?

Umarım ordumuz Kudüs'e kadar ilerlemek zorunda kalmaz. Ama bundan sonra, kendi güvenliği söz konusu olduğunda, gerekirse Fizan'a kadar gidecektir Türkiye.

Ülkemizi ve milletimizi rahat bırakın artık. Bırakın ki, insanlığın hasretle beklediği o adil gelecek bir an önce inşa edilsin.

Yoksa daha çok bedel ödersiniz! 15 Temmuz'da olduğu gibi…

 

Haber Ara