AK Parti'nin genel seçimlerde beklediği sonucu alamamış olması ve oy oranlarındaki düşüş, parti içinde ve kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Gerek parti içinde, gerek STK ve sosyal medyada bu tartışmanın uzun süre devam edeceği görülüyor.
Yapılan öz eleştirilerin içeriğine bakıldığında çok geniş alanı kapsamakta olduğunu görüyoruz.
Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Öncelikle vekil adayları seçiminin, sivil toplum kuruluşları ve teşkilatların arzusu ile örtüşmediği...
- İl başkanları, ilçe başkanları ve belediye başkanlarının tabanla arasındaki iletişimsizliği...
- Gençlik teşkilatlarının ideolojik, kültürel, sanatsal bir örgütlenme ve heyecandan yoksun oluşu...
- Medyada görsel ve yazılı kurumların sahip oldukları ekonomik ve siyasi güce rağmen beklenen başarı performansının çok gerisinde kalması..
- Çözüm süreci, Gezi, Suriye, Mısır, 6-7 Ekim hadiselerinin toplum üzerindeki algı operasyonunun psikolojik etkisinin yeterince okunamaması...
- AK Parti medyası ve tabanında, dış ve iç politikalarda derin görüş farklılıkların yaşanması...
- Sivil toplum kuruluşları, cemaatler ve tarikatların tabanda özellikle gençliğin yaşadığı negatif sosyolojik değişimin, AK Parti kurmayları tarafından iyi okunamaması...
BUGÜN YAPILAN ELEŞTİRİLER NORMALDİR
Zaman zaman yapılan STK toplantıları maalesef özeleştiri toplantılarından ziyade kurum, faaliyet, tanıtım veya karşılıklı kompliman toplantılarından öteye geçmemiş.
Bugün yapılan eleştirilerin, ortaya çıkan beklenmedik sonuçtan ötürü yapılıyor olması gayet normaldir.
“Din nasihattir” düsturu ile hareket edenlere asla kapımızı, gönlümüzü kapatmayalım.
Eleştiri ve nasihat, ahlaki sınırlar çerçevesinde bizim inancımızda kardeşlik hakkıdır.
Hz. Ömer'in hayatından kesitler her zaman sığınağımız olur lakin, eleştiri ve tahammül korkularımız, rahatsızlıklarımız gibi çok ciddi bir problemimiz var.
STK, akademisyen, kanaat önderleri ve ilahiyatçılar, toplumun problemlerini en makul bir üslup içerisinde dillendirme görevine sahiptir.
Lakin kurumlarımız zamanında ve yerinde yapılması gereken eleştiri cesaretini bir türlü beceremiyor... Temel sorun da aslında burada.
Eleştiri ve tahammül kültürü bize peygamberlerden gelen en önemli mirastır.
Bu mirası yaşatamadığımız için bugün birçok sıkıntılar yaşıyoruz.
Adalet ve merhameti önce içimizde, sonra yaşadığımız hayatın bütün alanlarında paylaşmak zorundayız.
AK Parti'nin oylarının düşmesi ya da çıkıyor olması temel sorunumuz değil, temel sorunumuz 12 yılda muhafazakar Müslümanlar olarak kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz üzerinden eleştiri yapmıyor olmamızdır.
Bizler farkında olmadan yaşadığımız sosyolojik türbülansı çok iyi analiz edemezsek yaramız ve acılarımız her geçen gün daha da büyüyecektir.
Bu sarsıntıdan çıkmanın yolu her şeyi kardeşçe paylaşmaktan geçer.
Mevki, makam, maddi ve manevi paylaşılabilecek her şeyi paylaşmalıyız.
Kardeşçe paylaşalım... Vakit Ramazan'dır.
