AKMESCİT
21 Mart 2014'te Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kırım'ın, Rusya'ya bağlanması sonucunda Türkiye'nin, Kırım ile bütün resmi ilişkilerini dondurması en çok Tatar Müslümanlarını zor durumda bıraktı.
Tatar Müslümanlarının, yeni duruma alışmaları o kadar da kolay olmadı.
23 sene Ukrayna bayrağı altında yaşayan Tatarlar, Rusya bayrağı altında yaşamanın neler getireceğini hep tedirginlik ve şüphe ile karşıladı.
Aradan geçen 1,5 yıllık süre içerisinde siyaset ve sivil toplum hâlâ süreci tedirginlikle izlemeye devam ediyorlar.
Bayramdan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Moskova'da Putin ile cami açılışına katılması, Tatar Müslümanları üzerinde çok büyük bir moral etkisi yaptı.
Kırım Akmescit'te bayramın ikinci günü ise Rusya ve Türkiye'nin ortak projesi olan Cuma camiinin temel atma töreninde Kırım Başbakanı, Kırım müftüsü ve Hıristiyan Ortodoks din adamlarının birlikte katılımı da ayrı bir moral desteği oldu.
Kırım siyasi liderleri ve diasporasının politik stratejileri bir yana, hayat Kırım'da azınlık olarak yaşamlarını sürdürmeye çalışan Tatarlar için hiç de kolay değil.
Yüzde 15 gibi azınlık bir nüfus ile anavatan topraklarında yaşayan bu kardeşlerimizle ilişkilerimizi kültürel ve ticari olarak daha da sağlam bir zemine oturtmamız şart.
BAYRAM NAMAZINI COŞKU VE HEYECAN İÇİNDE EDA ETTİLER
Kırım Tatar Müslümanları, bayram sabahı tarihi Kebir (Büyük) Camisi'ne ve Kırım'ın şehirlerindeki bütün camilerine akın ederek bayram namazını çoşku ve heyecan içinde eda ettiler.
Bayram sabahı İHH kurban programı vesilesiyle sohbet etme fırsatını yakaladığımız Kebir Camisi İmamı ve Kırım Müftü Yardımcısı Ayder İsmailov, Tatar Müslümanlarının Kurban Bayramı'nı büyük bir sevinç ve kıvanç içinde kutladıklarını belirterek, 300 binden fazla Tatar'ın İslami değerleri yaşama ve yaşatma konusunda hiçbir kısıtlamayla karşılaşmadığını söyledi.
İsmailov, Kırım'daki bütün camilerin tıklım tıklım dolduğunu, sevinç ve kıvanç içinde bayramı idrak ettiklerini anlatırken, Kırım'ın her yerinde Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde bayramı kutlamaya başladığını belirtti.
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinin ardından ikinci bayramı yaşadıklarını kaydeden İsmailov, “Biz dini idare olarak üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Burada yaşayan 300 binden fazla Kırım Tatar halkının ibadetlerini özgür şekilde yapabilmesi için imkanları oluşturmak gerekiyor. Şu anda İslami değerleri yaşama ve yaşatma konusunda hiçbir kısıtlama yok. Camilerimiz açık, ezanlarımız okunuyor” dedi.
Kırım'dan 310 kişinin Hacc'a gittiğini ifade eden İsmailov sözlerinin devamında şunları söyledi: “Kur'an eğitimi serbestçe yapılıyor. Ayrıca burada hem Ramazan Bayramı hem de Kurban Bayramı ikinci senedir resmi olarak kutlanıyor. Dini bayramlar, sadece Müslümanlar için değil, diğer bütün din mensupları için de resmi tatil olarak kabul edildi. Biz, Kırım'a dünyadaki Müslümanların özellikle de Türkiye'den halkın gelmesini istiyoruz. Kırım'da 370'e yakın cami ve mescidimiz faaliyette. Cami ve mescidlerin inşası gibi bütün hayır projelerine açığız.”
Tatarların ana dilleri olan Türkçe'nin öğretilmesi konusunda kolej ve kursların açılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten İsmailov, “Eğitim öncesi kurumların açılmasına ihtiyacımız var. Özellikle de Türkçe eğitim verecek kreşlere çok ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü bir insan çocukken anadilini öğrenir. Maalesef milli kreşlerimiz yok” ifadelerini kullandı.
Kırım Tatarlarını kaderleriyle baş başa bırakmamalıyız. 1944 yılında Ruslar tarafından yaşadıkları büyük sürgün travması rehabilite edilmelidir.
Siyasi, kültürel dini kaygılarına çok ciddi bir şekilde el atmamız gerekiyor.
Kırım Tatarlarının en büyük problemi Türkiye'nin resmi olarak faliyetlerini durdurduğu TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumların işlevlerini sürdürebilecek yapıları acilen hayata geçirmesidir.
Tatar gençleri maalesef anadillerini unutmuş durumda kültürel, geleneksel bağlarından uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıyalar.
Sivil toplum kurumlarımız, üniversiteler ve akademisyenlerin, Kırım'a yönelik acil projelerle destek olmasının zamanı geldi ve geçiyor.
Kırım'ı siyasete kurban etmeyelim...