Bu hafta başında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik çıkarlarının , Esad rejimiyle doğrudan diyalogla tamamen korunabileceğine inandığını belirtti.
Rusya'nın yedi yıldır süren savaşta özellikle Şam rejimi inadının ne anlama geldiğini iyi analiz etmemiz gerekiyor.
ABD'nin PYD inadı, Rusya'nın Şam inadı, aslında bu iki devletin Suriye topraklarında Kürtlere özerklik konusunda çok farklı düşünmediklerini anlıyoruz.
ABD Suriye'de Kürtlere bölgesel bir özerklikten yana inat ederken, Ruslar da Şam yönetimine bağlı yerel inisiyatif tarzında inat ediyor.
Rusya sürekli Türkiye'nin Suriye'deki durumla ilgili kaygılarını ve Kürtlerin arzusunu anladığını açıklayıp duruyor.
Lavrov son aylarda sürekli olarak ABD'nin Fırat'ın doğusunda aylardır oynadığı oyunu ima edip duruyor.
Rusya 2013'de ABD askerlerinin gözlerinin önünde Suriye topraklarında binlerce kamyon malzeme taşırken, havalimanları askeri lojistik depolar merkezler inşa ederken ABD'nin sadece DEAŞ ile mücadele için geldiğini zannedecek kadar saf mıydı acaba?
Türkiye 5 senedir 'ABD ye PKK/PYD bizim için terör örgütüdür, biz sınırımızda Kürt devleti kurulmasına izin vermeyiz' deyip duruyor.
ABD ise inatla 'PYD/YPG bizim için terör örgütü değil, bölgede DEAŞ ile yürütülen mücadelede ortağımızdır' inadını sürdürüyor.
ABD'nin PYD/YPG inadının tek izahı vardır, Irak bölgesel Kürt yönetimine benzer bir yapının bu gün Suriye'de tahkim edilmesidir.
Rusya'ya gelince, bugüne kadar Suriye toplantılarında Cenevre, Astana ve Soçi dahil tüm oturum öncesi ve sonrasında Türkiye PYD/YPG'nin denklemde olacağı hiçbir koşulu kabul etmeyeceğini açıklamıştır.
Buna rağmen Rusya PYD'nin Moskova ofisine ses çıkarmamış ve terör yapılanması olduğunu asla ağzına dahi almamıştır.
Lavrov'un, Kürt sorununun bölgedeki kaosu derinleştirme ve Suriye'yi bölme amacıyla kullanılmasının kabul edilemez olduğunu açıklamasının altında yatan sebep Kürtlerin ABD ile aşırı yüz göz olmasının verdiği rahatsızlıktır.
Rusların Suriye'de savaşın başında oynadığı satranç kısa sürede kazanacaklarına inandıkları bir oyun idi.
Gelinen nokta da Suriye'nin toprak bütünlüğünden ziyade bu toprakların nasıl şekilleneceği çıkmazına dayandı. Kantonlar mı,
federasyon mu, merkezi yönetime bağlı yerel bir düzen mi, nasıl olacak kaosu derinleşiyor.
Rusya'nın canının sıkkınlığı, Kürtleri kendi yanına nasıl çekeceği bir çözüm peşindedir.
ABD'nin ve Rusya'nın Suriye'deki inat politikaları tamamen ulusal çıkarları ile alakalıdır.
Tabii ABD için Vietnam ne ise, Ruslar için de Afganistan o idi.
Suriye ne Vietnam, ne Afganistan... Suriye'de bir milyon insan varil bombaları, kimyasal içerikli gaz bombaları ve acımasız açlık yöntemleriyle savaş suçu-insanlık suçuna maruz kaldılar.
Rusya ve ABD'nin hesap edemediği, düşünmek istemediği yeni bir Suriye direniş felsefesi ile karşı karşıya oldukları, uzun yıllar öfke ve kine maruz kalacakları Filistin mazlum, mağdur felsefesi oluşmaktadır.
