2021 yılına, bir önceki yıl gibi pandeminin küresel boyuttaki etkileri damga vurdu.Bireysel araç kullanımının artmasıyla birlikte ülkemizdeki yedek parça sektörü, 2021 yılında yaklaşık yüzde 20'den fazla büyüme göstererek 7 milyar Euro'dan büyük bir pazara ulaştı.
Sektör nereye gidiyor?
Yeni yılda sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurlar dövizdeki volatilite ve küresel ham madde sıkıntısı olacak. Öte yandan elektriklileşme sürecinin hızlanacağı 2022-2023 yıllarında yedek parça sektörü de mekanikten dijitale ve elektroniğe doğru dönüşümde yeni bir ivme kazanacak.
7 milyar avrodan büyük pazar
TOGG projesinin ülkedeki elektriklileşme sürecini hızlandıran en önemli faktör olacağı öngörülüyor. Virüs salgınının küresel çapta direkt olarak tüketici alışkanlıklarına ve arz-talep dengesine etki ettiğini vurgulayan MOTOR AŞİN CEO'su Saim Aşçı, bireysel otomobil ihtiyacının artması ve araç fiyatlarında yaşanan radikal artışlar sebebiyle servis ve bakımların da doğru orantılı olarak arttığını ve Türkiye yedek parça sektörünün bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 20'den fazla büyüme göstererek 7 milyar avrodan büyük bir pazara ulaştığını dile getirdi. Ciro anlamında 2021 yılının ilk üç çeyreğinde tüm zamanların en iyi rakamlarına ulaşılsa da
Dövizdeki hareketlliğin etkisi
Otomotivin ülkemiz ihracatında yüzde 13 gibi önemli bir paya sahip olduğunu söyleyen Aşçı, Türkiye'nin lojistik imkanlarını en iyi değerlendiren ülkelerden biri olduğunu ve yedek parça tedarikinde kritik görevler üstlendiğine dikkat çekerken "2022'de en büyük belirleyici unsur, istikrarlı ekonomik göstergelerin oluşuyor olması. Dövizdeki volatilitenin devamı yedek parça sektörünü ciddi anlamda sıkıntıya sokacaktır. Lakin istikrar sağlanırsa talep daralması olacağını öngörmüyoruz. Diğer belirleyici unsur ise hammadde sıkıntısı. Eğer bu problem kronikleşirse ve teslimatlar gecikirse, tedarik zincirinde önemli bir ayak kırılmış olur ve tüm otomotiv sektörü olumsuz etkilenir. Yine de 2022 yılına pozitif bakmak istiyoruz. Beklentimiz, kurun regüle olması ve hammadde problemlerinin direkt olarak ülkemizi etkilememesi." şeklinde konuştu.