AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) yeni düzenlemelerle Yunan adalarındaki göçmen merkezlerinin "gözaltı tesislerine dönüştürüldüğü" gerekçesiyle adalardan çekilme kararı almasını değerlendirdi. Bozkır, konunun muhatabının AB ve Yunanistan olduğunu belirtti ve hukuki sorunları onların çözmesi gerektiğini söyledi.
Resmi temaslarda bulunmak üzere Finlandiya'ya gelen Bakan Bozkır, AA muhabirinin sorularını cevapladı.
BMMYK'nin Yunan adalarındaki faaliyetlerini kısmen durdurma kararıyla ilgili bir soru üzerine adalardaki mültecilerin karşı karşıya olduğu şartların ve BMMYK'nın tutumunun Türkiye'nin meselesi olmadığını kaydeden Bozkır, "Bizi ilgilendiren 20 Mart'tan sonra adalara düzensiz göç yolu ile gitmiş olan insanların Türkiye'ye geri alınması. Bütün bu hukuki sorunları çözecekler, BMMYK ile ilişkilerini düzenleyecekler sonra bize 'şu kadar insanı Türkiye'ye yolluyoruz' diyecekler." ifadesini kullandı.
Yunan adalarına 20 Mart'tan önce ulaşan sığınmacıları Türkiye'nin geri almasının söz konusu olmadığını da vurgulayan Bozkır, "Dolayısıyla 20 Mart'ta gidenleri saptıyoruz. Türkiye'den Göç İdaresinden de arkadaşlarımız oradalar, kayıt yapılıyor ve o kayda göre biz geri alacağız. 'Türkiye'ye gönderiyoruz' dediklerini geri alacağız, gönderdiklerinin karşılığında da Suriyeli kardeşlerimizin bulunduğu kamplardan aynı sayıda insanı Avrupa'ya yollayacağız. 10 kişi gelirse 10 kişiyi yollayacağız. Eğer bu 10 kişiyi yollayamazsak ikinci 10 kişi gelmeyecek. Böyle basit bir durum var. Dolayısıyla ondan önceki tablo bizim konumuz değil. AB'nin çözmesi gereken bir konu." diye konuştu.
30 Nisan'a kadar 6 yasa TBMM'den geçecek
Vize serbestisi için gerekli 72 kriterlerin yerine getirilmesi amacıyla TBMM'de yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Bozkır, 30 Nisan'a kadar 6 yasanın TBMM'den geçeceğini, bunlardan biri olan kişisel verilerin korunması yasasının hala görüşüldüğünü ve birkaç güne kadar geçmesini beklediklerini dile getirdi. Bozkır, bunların dışında 5 kadar da onaylanması gereken uluslararası sözleşme bulunduğunu, yönetmelikler, operasyonel önlemler denilen idari işlemlerle ilgili hazırlıkların da tamamlandığını, ilgili kurumların görevlendirildiğini söyledi.
