Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Gebran Bassil ile ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmede ikili ilişkilerin ve bölgesel konuların değerlendirildiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bölgedeki gelişmeler her iki ülkeyi doğrudan ilgilendiriyor. Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin istifasını açıkladıktan sonraki gelişmeleri veya kendisinin istifasını da birlikte değerlendirme fırsatı bulduk. Gebran Bassil'in bu konudaki diplomatik temasları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk. Bundan sonraki süreçte de kendisiyle yakın temas içinde olacağız. Biz Lübnan'ın birliğini, beraberliğini, istikrarını destekliyoruz. Lübnan'ın istikrarını riske atacak her türlü gelişmenin karşısındayız. Bu sorunun da süratle çözülmesinden yanayız. Hariri'nin, Lübnan'a döneceği yönündeki açıklamayı memnuniyetle karşılıyoruz. Bu sorunun Hariri'nin, Lübnan'a döndükten sonra gerek Cumhurbaşkanı ile gerekse diğer siyasi aktörler ile görüşerek ve hiç kimsenin baskısı altında olmadan aklıselim bir şekilde doğru kararı vereceklerine inanıyoruz. Birleşmiş Milletler barış gücüne bundan sonrada katkılarımız devam edecektir. Bu barış gücü için bizimde askerlerimiz var. Lübnan geçmişte çok acılar çekti. Suriye'deki durumdan dolayı çok sayıda mülteciye ev sahipliği yapıyor. Lübnan'ın başka sorunlara ihtiyacı yoktur. Var olan sorunlara hep birlikte katkı sağlamamız gerekiyor. Bu konuda Türkiye'nin tavrı çok nettir" ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Lübnanlı bir gazetecinin "Türkiye Lübnan'ın yanında yer almaktadır ancak aksi yönde herhangi bir gelişme söz konusu olursa, tırmanma meydana gelirse Türkiye'nin tutumu ne olur?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Bu konunun daha fazla tırmanmaya yol açmadan çözülmesini arzu ediyoruz. Bu konuda bazı temaslarımız oldu. Biran önce Hariri'nin Lübnan'a dönerek kendi içlerinde istişare yaparak bu sorunun çözülmesini arzu ediyoruz. Türkiye, Lübnan halkının kardeşidir. Bu konuda her türlü olumlu katkı yapmaya hazırız. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Zirve Dönem Başkanlığını yürütmektedir. Bu bakımdan da önemli bir sorumluluğumuz var. Bizden istenen her türlü yapıcı katkıyı yapmaya hazırız."
SOÇİ ÖNCESİ 3 ÜLKENİN DIŞİŞLERİ BAKANI ANTALYA'DA BİR ARAYA GELECEK
Soçi'de yapılacak olan zirveyle ilgili bilgi veren Çavuşoğlu, "Özellikle Halep sonrasında Rusya ile ikili başlattığımız sürece İran'ı da dahil ettik ve Astana süreci başladı. Astana sürecinden bu yana Suriye konusunda önemli gelişmeler oldu. Ateşkes konusunda çatışmasızlık bölgelerinin ve gerginliği azaltıcı bölgelerin oluşması bakımından da çok önemli neticeler elde ettik. Sahada da ateşkes büyük oranda tesis edildi. Kalıcı bir siyasi çözüm olmadan bugüne kadar ki kazanımlar ne kadar devam ettirilebilir? Bundan sonraki süreçte siyasi çözüme daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Soçi'de 22 Kasım'da üçlü zirve gerçekleştirilecek. Bu toplantıdan önce üst düzey bürokratlarımız bir araya gelecek. Haftasonu üç ülkenin dışişleri bakanları olarak Antalya'da bir araya geleceğiz. Burada, önce bugüne kadar ne yaptık ve hangi noktaya geldik bunları değerlendireceğiz ve bundan sonra hangi adımları atabiliriz, Suriye'de istikrarı ve barışı nasıl geri getirebiliriz, Astana ile Cenevre'yi nasıl entegre edebiliriz. Tüm bu konuları değerlendirme fırsatımız olacak. Burada liderlerin vardığı mutabakat çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.