Resmi Gazete'de yayımlanan 696 sayılı KHK'yı sosyal medya hesabından eleştiren Abdullah Gül, Türkiye siyasetinin güdnemine oturdu. Gül'ün "15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir" eleştirisine ilk cevap ise Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'dan geldi. Bozdağ KHK'da hiçbir muğlaklığın olmadığını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"O onu dedi, bu onu dedi, doğru bulmuyorum. Bizim hükümetimiz belli, yürütmenin başı belli, ilgili bakanlık belli. Daha eski düzenlemelerdeki hassasiyeti paylaşmayanların bugün paylaşmasını doğru bulmuyorum. Kim olursa olsun. Daha önceki düzenlemelerde resmi görevlilere bu hak verilirken rahatsız olmayanların bugün rahatsız olmasını üzülere karşılıyorum. Kim olursa olsun."
Bu durum Abdullah Gül'e ilişkin "Ak Parti'ye alternatif bir siyasi figür olarak siyaset sahnesine çıkacağına ilişkin" haberlerin tekrar gündeme gelmesine sebep oldu.
"2019'a HAZIRLANIYOR"
Birgün gazetesi yazarı Yaşar Aydın, konuyu bugünkü köşesine taşıyarak "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2019 seçimlerine hazırlık yaptığını" iddia etti. Aydın, "Aldığımız bilgilere göre Gül'ün çalışma ofisinin trafiği hiç olmadığı kadar arttı. dedi.
"AK PARTİ İÇİNDE KALARAK MI, KENDİNİ DIŞARIYA ATARAK MI?.."
"AKP içinde kalarak mı yoksa kendini dışarıya atarak mı süreci ilerleteceği noktasında. Bu konuya dair Gül'ün yakın çevresinden de farklı eğilimler var" diyen Aydın, "Gül'ün asla AKP'yi terk etmeyeceğini ifade söyleyenler kadar, 2019 seçimlerinde farklı bir çıkış yapacağından emin olanlar da mevcut" diye yazdı.
"GÜL'ÜN OFİSİNDE HAREKETLİLİK YAŞANIYOR"
Aydın şöyle devam etti:
"Abdullah Gül ismi bugüne kadar AKP içinde yaşanan her tartışma sonrası ortaya atıldı. Gül'ün de bu algıyı beslediğini söylememiz gerekir. Türkiye'nin çok tartışılan temel konularına dair yaptığı açıklamalarla Erdoğan'dan farklı düşündüğü mesajını verme gereği hissettiği çok açık. Gül, AKP içinde sadece taraftarlara seslenen değil, aynı zamanda tüm Türkiye ve batıya da sesini duyuran akil insan pozisyonu koruyan çizgisi ile süreci bugüne kadar getirdi. Ama artık Gül-Erdoğan ilişkisinde farklı bir döneme geldiğini söylemek mümkün. Özellikle başkanlık seçimleri yaklaştıkça işin muhtevası da değişmeye başladı.
Aldığımız bilgilere göre Gül'ün çalışma ofisinin trafiği hiç olmadığı kadar arttı. Üstelik gelen konuklar sadece siyaset içinde de değil. İş dünyasından, eski bürokratlara, cemaat ve aşiret mensuplarına kadar uzanan geniş bir yelpaze Gül'ün konuğu olmaya başladı. 11. Cumhurbaşkanı'nın hızlanan trafiğini son bir aylık sosyal medya takibinden bile çıkarmak mümkün. Gül, siyasette alacağı pozisyon konusunda artık kararını vermişe benziyor. Son birkaç aylık gelişmeler ışığında ‘macunun tüpten çıktığını' söyleyebiliriz."