TIMETURK | HABER MERKEZİ
AK Parti MKYK Üyesi Abdurrahman Kurt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın "Çocuk çok önemli. PKK'nın 5 tane 10 tane 15 tane var" sözleriyle ilgili Rudaw Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak'ın sorularını yanıtlayan Kurt, "Biz bunu daha önce de konuşmuştuk. Meselenin arka planını da bildiğimden PKK'dan kastı yanlış bir bilgilendirme ile ilgili. PKK'nın çocukları yok biliyorsunuz. Dolayısıyla Kürtlerle ilgili de zaten bize de söylüyor, kaç çocuğunuz var, niye az çocuk yapıyorsunuz diye soruyor. Kürt olduğumuzu biliyor, bana bizzat sordu. Abdurrahman kaç çocuğun var demiştir yani" dedi.
Kürtçe anadilde eğitim hakkında ise, “Türkiye açısından birliği, beraberliği güçlendirecek duygularla oluştuğunda her şey mümkündür” diyen Kurt, "Türkiyelileşmenin Türkleşmek" anlamına gelmemesi gerektiğini belirtti.
ERDOĞAN ENDER BİR POLİTİKACI
Kurt, “Dünyada bütün bu karmaşa içerisinde Türkiye, cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan sayesinde müthiş bir performans gösterdi. Dünyada oluşmuş Doğu ve Batı merkezleri arasında dengeyi tutabilen, hakka ve adalete yakın durup moderasyon yapma gücüne sahip tek lider olmayı başarabilmiş ender bir politikacı olarak öne çıkıyor. Bu Türkiye için hayal edilmesi çok zor bir şeydir” ifadelerini kullandı.
'KÜRT SORUNU YOKTUR AMA KÜRTLERİN SORUNU VARDIR'
“Tabi değişik beklentiler toplumdan yansıyor, örneğin Kürtçe öğretmen atamaları ile ilgili bir beklenti olduğunu ciddi anlamda gördüğümüzü söylemek mümkün” diyen Kurt, şunları kaydetti:
“Ama ortaya konulan şu; Kürt meselesinde inkar ve asimilasyonu bitirdik. Bu anlamda Kürt sorunu yoktur ama Kürtlerin sorunu vardır. Her kesimin sorunları vardır, demokraside sorunların sınır noktaları yoktur. Devingendir, gelişkendir, süreç içerisinde bir adım başka bir adımın gelmesini gerektirir. Dolayısıyla bu süreçte Kürtlerin de sorunlarının muhatabı elbette ki sayın cumhurbaşkanımızdır. O da buradan yansıyan sürece olumlu katkı sağlayacak eleştirel yaklaşımları dikkate alıyor. Ama birilerinin bazı şeyleri muhalefet etmek adına kullanması, örneğin diyelim ki bir insan hakları ihlali varsa birileri bunu istemediği için olduğundan tepki vermiyor da ‘bu olsun da ben tepki vereyim' yaklaşımının peşinden koşuyorsa, böyle bir samimiyetsizlik içerisinde oluyorsa o eleştiri ve yaklaşımlar elbette ki samimi bulunmuyor. Ama bu anlamda sivil siyasetin parçası olan, gerçekten eleştirel yaklaşımı içerisinde olumlu ve yapıcı bir beklenti ile sunan dillerin tamamının dikkate alındığını biz o süreçleri içerisinde gördük. Bugüne kadar atılan bütün adımlarda sivil toplumdan yansıyan özellikle o görüşmelerin çok ciddi yansımalarını hep beraber gördük. Andımızdan tutun da TRT 6'in (TRT Kurdi) açılmasına, üniversitedeki (Kürdoloji) bölümlere kadar devam eden, işte bugün görüyorsunuz tabelalarımızda iki dilli bir yaklaşımın oturmasını sağlayan ve belki de ileride iki dilli bir eğitimin oluşmasına giden süreçler hep normalleşme ve güvenle ilgilidir.”
'EN FAZLA KÜRTLERDEN ÇOCUĞU OLANLAR AK PARTİLİLERDİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'ye katılan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve eşiyle kürsüde yaptığı sohbette, “Çocuk çok önemli. Bak PKK'nın 5 tane 10 tane 15 tane var” sözleri hatırlatılan ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerine bir Kürt olarak kırıldınız mı?” sorusu sorulan Kurt şöyle konuştu:
“Biz bunu daha önce de konuşmuştuk. Meselenin arka planını da bildiğimden PKK'dan kastı yanlış bir bilgilendirme ile ilgili. PKK'nın çocukları yok biliyorsunuz. Dolayısıyla Kürtlerle ilgili de zaten bize de söylüyor, kaç çocuğunuz var, niye az çocuk yapıyorsunuz diye soruyor. Kürt olduğumuzu biliyor, bana bizzat sordu. Abdurrahman kaç çocuğun var demiştir yani. Bizzat yaşadığım için biliyorum. Veyahut burada Xalê Hemo en fazla çocuğu olan AK Partili Kürt'tür. Her halde bölgeyi incelediğiniz zaman en fazla Kürtlerden çocuğu olanlar AK Partililerdir. Dolayısıyla bunu Kürtlere söylemiş olması mümkün değil. Bu muhtemelen güvenlik bürokrasisinin PKK'nın çocuk yaptığına ilişkin bir yanlış ifadesi olmuştur o gözden geçirilmeli. Yoksa bölge halkına karşı tam tersine teşvik ediyor, bize, Kürt milletvekillerinin hepsine soruyor, kaç çocuğunuz var, az olana kızıyor ama Allah'tan bizim o konuda en azından sınırları aşmış durumdayız. Biz biraz da yanlış anlamışız, 3 demişler biz 13 anlamışız, o yolda ilerliyoruz.”
'AZERBAYCAN DA IRAK KÜRDİSTANI DA BİZİM PARÇALARIMIZDIR'
"Diyarbakır-Erbil arasında uçak seferleri ne zaman başlayacak?" sorusuna Kurt, "Bu sıkıntılar da inşallah kısa sürede çözülecek” yanıtını verdi. Kurt, “Biz Irak Kürdistanı'na önem veriyoruz gerçekten de. Bir yanlış anlaşılma sürecini yaşadık ama toplum beklentilerle doludur. Irak Kürdistanı için de Türkiye önemlidir, bizim için de onlar önemlidir. Dolayısıyla birlikte kalkınabileceğimiz Türkiye hinterlandının çok önemli bir şekilde Türklükten öte bir boyuta taşındığını, bu hinterlandın hayata geçirilmesinin en önemli unsurlarından birinin de işte bizim o 1071, Yavuz Sultan Selim ve I. Dünya Savaşı'ndaki ittifaklar gibi bir ittifaka, gönüllü, kardeşçe, adil bir ittifaka dönüşmesi ile mümkün olduğunu tekrar düşünüp önümüze koyduğumuzda hep birlikte büyüyeceğiz inşallah” dedi.
İki taraf arasındaki normalleşmenin önemine değinen Abdurrahman Kurt, normalleşmenin bir özgüven meselesi olduğunu vurgulayarak, “Bu özgüven şu noktaya ulaşmalı. Bizim için Azerbaycan ne ise orada soydaşlarımız var, Irak Kürdistanı da o olduğu zaman biz buna inanacağız ki bu toplum artık normalleşmiştir. Onlar da soydaşımız, bunlar da soydaşımız. O da bizim devletimiz, bu da bizim devletimiz. Bu görüşü sağlayabildiğimiz zaman Azerbaycan da Irak Kürdistanı da bizim parçalarımızdır, soydaşlarımızdır ortak kabulünü Türkiye toplumunda oturttuğumuz zaman bunu sağlamış olacağız inşallah. Bu normalleşmenin geldiği noktanın en önemli göstergesi olacak diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.