Ahmet Eşref Fakıbaba: Yemediğim eti başkasına yedirmem
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Bakanlık tarafından Avrupa'dan ithal edilen etin helal olmadığı yönündeki tartışmalara, 'Ben yemediğim bir eti başkasına yedirmem' diye cevap verdi.

Oluşturma Tarihi: 2017-11-04 16:04:21

Güncelleme Tarihi: 2017-11-04 16:04:21


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, iki gün boyunca Aydın ve ilçelerinde gerçekleştireceği ziyaret ve incelemelerine bugün Germencik Tariş İncir Birliği'nden başladı. Tesiste incelemelerde bulunan Bakan Fakıbaba, Tariş İncir Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bircan'dan çalışmalar hakkında bilgiler aldı.

Bircan tarafından incir üreticilerinin TARSİM ve incire prim desteği verilmesi konusundaki talepleri iletilen Bakan Fakıbaba, özellikle TARSİM ile ilgili sıkıntıyı not ettiğini ve bu konuda hemen bir çalışma başlatacağını müjdeledi.

"BİZİM ORADAKİ KASAPLARIMIZ MÜSLÜMAN ARKADAŞLAR. DUASIYLA BUNLAR KESİLİYOR"

Et fiyatları ve helal et tartışmalarıyla ilgili spekülasyonlara değinen Bakan Fakıbaba, kesimlerin "Helal et değil" gibi söylentileri ortaya çıkardığına işaret etti. Bu konulara çok dikkat eden bir iktidarın bakanları olduklarını belirten Fakıbaba, "Bunlar bizim için önemli. Et Avrupa'dan geliyor ve bizim oradaki kasaplarımız Müslüman arkadaşlar. Duasıyla bunlar kesiliyor. Yani baştan sona bizim kontrolümüz altında. Ben yemediğim bir eti başkasına yedirmem. Allah da biliyor, bu konuda çok samimiyim. Bizim karşıladığımız ve marketlere verdiğimiz yüzde 10'un bile altında. Biz gariban insan, dar gelirli insan şu etten yiyebilsin istiyoruz. 14,5 ve 15,5 lira fiyat açıkladık. Rahmetli babam yarım kilo et alırdı, anam onu iki yemek yapardı. Biz bununla doyardık. Bizim burada amacımız birileriyle rekabet etmek veya bunu her yere yaymak değil. Dikkat ederseniz son ana kadar ağzımdan fiyat falan da çıkmadı. Bizim burada bir tek amacımız var, o da et dar gelirli vatandaşlara gitsin. 81 ilde şubesi olan marketler dedik. 8 market müracaat etti ama 81 ilde şubesi olan 2 tane market var. Aynı fiyatı belirtince biz de onlara bu fiyattan verdik. Diğer marketler de tamamlarlarsa ve bizim de et durumumuz müsait olursa ve de piyasa regüle olursa onlara da verebiliriz. Bizim görevimiz et satmak değil ama gariban insanın 40-45 liradan et alması da vicdanımıza uymuyor. Bu bizi rahatsız ediyor" diye konuştu.

"BİZ ÜRETİCİNİN YANINDAYIZ"

"Köylü milletin efendisidir" diyen Bakan Fakıbaba, sözlerine söyle devam etti:

"Ben köylünün ve üreten adamın elini öperim. Üreticiyle tüketici arasında kim olursa bu kasap olur, manav olur, sanayici olur; onlar benim için çok değerlidir. Son noktada 80 milyon tüketicimiz var. Bu insanların sağlıklı ve mümkün olduğunca kendi bütçelerine göre gıdayı almaya hakları var. Ben bir bonfile fiyatına karışmıyorum, pirzolaya karışmıyorum. İsterse gitsin 200 liraya alsın, beni enterese etmiyor. Ben bunun üzerinde durmuyorum ama dar gelirli insanların kullandığı kıyma ve kuşbaşı beni enterese ediyor. Onun için piyasa regülasyonu sağlanıncaya kadar, bunu 1 yılda mı sağlarız, fiyatlar normale dönünceye kadar devam edeceğiz. Piyasada regülasyonu sağlamayı hedefliyoruz, regülasyondan sonra Gıda Bakanlığının görevi et satmak değildir. Üreticilerimiz emin olsunlar ki, bu Bakanlık asla üreticileri mağdur etmez. Bizim bundan sonra üreticilerle ilgili çok önemli desteklerimiz olacak."

"BIRAKIN DA GARİBAN DA YARIM KİLO ET YESİN"

Fiyatları açıklarken 23,80 liradan belirlenen fiyatın hemen 25 liraya çıkarıldığını işaret eden Bakan Fakıbaba, "Piyasada zaman zaman bu 23'e düşüyor. Burada bir denge kurmaya çalışıyoruz. Burada samimiyiz ve üreticinin yanındayız. Yarın fiyatları dengelemek için yükseltebilir veya düşürebiliriz. Kasaplar da kazanacak ama stabil bir kazanç olacak. Kasap karkası bir gün 23, diğer gün 28 liradan alıyordu. Şimdi kasap da rahatsız. Fiyat stabil olmadığı için onlar da ne yapacaklarını şaşırdılar. Bizim niyetimiz iyi, piyasayı düzelteceğiz. Toplumun her kesiminin bize destek vereceğine inanıyorum. Bizim amacımız kimseyle yarışmak, rekabet etmek değil; gariban insana yarım kilo et yedirmektir. Bırakın da gariban da yarım kilo et yesin. Bu çocuklarımız da et yesinler" dedi.