İşte Ahmet Hakan'ın yazısından bir bölüm:
SAĞCIMIZ, dindarımız, solcumuz, sosyalistimiz, milliyetçimiz, İslamcımız, liberalimiz...
Diyarbakırlımız, Yozgatlımız, Edirnelimiz, Osmaniyelimiz, İzmirlimiz...
Zenginimiz, fakirimiz, işçimiz, işverenimiz, memurumuz, amirimiz...
Hepimiz ama hepimiz...
Hep birlikte haykıralım.
Diyelim ki:
Ey 30 küsur yıldır sorunlarını silahla çözmeye çalışan örgüt!
Çek elini tetikten.
Bırak terörü.
Ölme, öldürme.
Yakma, yıkma.
Kan akıtma.
Pusu kurma.
Anaları ağlatma.
Yeniden çatışmasızlık ortamına dön.
Sorunun çözümüne odaklanan ve halktan güçlü destek alan HDP'yi etkisizleştirme.
Demirtaş'ı zor durumda bırakma.
Bununla yetinmeyelim.
Ve yine diyelim ki...
Ey 30 küsur yıldır teröre karşı askeri önlemleri uygulayan ve 30 küsur yıldır bu alanda başarı kazanamayan devlet aklı!
Sonunda dönüp geleceğin yer aynı yöntemler mi olacaktı?
Sen ki bombalayarak, ölü ele geçirerek, cenaze sayısını arttırarak bu işin çözülemeyeceğini fark etmiştin.
Çok ama çok önemli bir süreç başlatmıştın.
Elini taşın altına koymuştun.
Baldıran zehri olsa bile içtiğini söylemiştin.
Ne yani?
İlk zorlukta elini taşın altından çekecek miydin?
Eğer böyle yapacak idiysen...
Niye milleti umutlandırdın?
Niye "Şehit cenazeleri gelmiyor, çok şükür" dedirttin?
Neden barışta, çözümde, kardeşlikte ısrar etmiyorsun?
Size bir şey söyleyeyim mi?
Hepimiz ayağa kalkar ve çok güçlü bir şekilde bunları haykırabilirsek...
Bir evladımızın bile kanı akmaz.
İşimiz bu karar alıcılara kaldıysa...
Halimiz harap.
O nedenle...
Gelin hep birlikte ayağa kalkalım ve avazımız çıktığı kadar "BARIŞ" diye haykıralım.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!