Ahmet Türk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile gerçekleşen gizli görüşmesini anlattı. Türk ve Kılıçdaroğlu'nun görüşmesi son günlerin en çok tartışılan gündemleri arasında yer alıyordu.
Ahmet Türk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla bir araya gelmesi, siyasetin son günlerdeki en gözde konularından biri oldu. Türk-Kılıçdaroğlu buluşmasına Halkların Demokratik Partisi (HDP)'nin Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve partinin ağır topları tarafından eleştirildi.
Türk'ün Kılıçdaroğlu'yla buluşmasına yönelik eleştiriler, HDP'nin kurullarını işlevsiz hale getirdiği yönünde olurken, görüşmeye eski bir milletvekilinin aracılık ettiği ve ikilinin bir kahvaltıda bir araya geldiği öne çıkan bilgiler arasındaydı.
Bir radyo programına konuk olan deneyimli siyasetçi Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu'yla görüşmesini anlattı. Türk, ayrıca son dönemde kulislerde konuşulan 'Yeni Çözüm Süreci' iddialarına ilişkin görüşlerini aktardı. Türk, görüşmeye gitmeden önce Pervin Buldan'ı aradığını söylerken, görüşlerinin CHP lideri tarafından onaylandığını belirtti. Çözüm süreci tartışmasına da değinen Türk, "Yeniden başlaması konusundan umutsuzum" dedi.
"Bir sabah kahvaltısında bir araya geldik. CHP'nin eski bir milletvekili görüşme olabilir mi dedi neden olmasın dedim. Ben bir kurum adına katılmadım" diyerek sözlerine başlayan Türk, yaklaşan yerel seçimlere de değinerek, "Yerel seçimlerde doğru adaylarla daha başarılı olunacağının kaçınılmaz olduğunu herkesin görmesi gerekir. Ortak bazı çözümler olması gerekir" yorumunda bulundu.
31 Mart 2019'daki yerel seçimde resmi bir ittifaktan söz etmenin mümkün olmadığını belirten Türk, "Böyle bir şeyin başarılı olacağını da sanmıyorum. Değişimi isteyen, bu iktidarın politikalarından rahatsız olan insanlar, demokrasiyi esas alan ve bunu yürütebilen bazı yerlerde o adaylar etrafında bütünleşmelidir. Demokrasiyi savunanların ortak bir irade kullanması gerekir. Resmi bir ittifak olmayabilir ama birçok yerde o ilin yönetimini değiştirecek bir güç varsa onu doğru kullanmak lazım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'yla görüşmesinin HDP adına olmadığına dikkati çeken Türk, "Bu bireysel bir görüşmeydi. Partinin tüzel kişiliği adına orada bulunmadım. Gitmeden önce de Pervin Hanım'ı aradım ama Londra'da idi. Görüşme şansım olmadı" derken, görüşmenin ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'la bir araya gelerek Kılıçdaroğlu'yla temaslarına ilişkin bilgileri paylaştığını da ifade etti.
Kılıçdaroğlu'yla görüşmesinin içeriğine ilişkin detayları da anlatan Türk "İnanıyorum ki söylediklerimiz etkili olur. Sayın Kılıçdaroğlu'nu biliyorsunuz, çok açık konuşmaz ama söylediklerimi onayladı. Karşı çıkışı olmadı." dedi. Türk, yerel seçimlerde adaylar üzerine konuşmadıklarına da değinerek, "İsimler üzerinden bir konuşma olmadı" ifadelerini kullandı.
Türk, "HDP'yi ötekileştirmek isteyen bir mantık var. Bunun aşılması gerekiyor. HDP resmi bir parti ve siyaset yapıyor. Siyasiler bir araya gelebilmeli, tartışabilmeli. Gerektiği zaman ortak kararlar üzerinde yoğunlaşmalı" derken, 'Yeni Çözüm Süreci' tartışmalarına ilişkin de görüşlerini paylaştı.
Çözüm sürecinin yeniden başlayacağı iddialarına dair, "Çözüm sürecine yeniden dönülmesi konusunda çok umutlu değilim" diyen Türk, gelecekte barış sürecinin tekrar gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğunu savundu.
Türk, silahların susmasının demokratikleşmeyle mümkün olabileceğine vurgu yaparken, "103 belediyemizin 96'sına kayyum atanmış. Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılıyor cezaevine konuluyor. Böyle bir politikayla silahların susmasında nasıl etkili olabilirsiniz" dedi.
Deneyimli siyasetçi, 2015 yılının yaz aylarında sona eren Çözüm Süreci'ne atıfta bulunarak, "Süreci bitiren sayın Erdoğan oldu ama ben olsaydım bu konuda sabırlı olurdum. Süreci bitiren olmazdım" diye konuştu.
İki yılı aşkın süredir tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş döneminde HDP'nin Türkiye'nin batısında daha görünür olduğuna ilişkin soruya yanıt veren Türk, "HDP'nin politikasında bir değişiklik yok. Siyasette tabiiki aktörlerin önemi var. Demirtaş'ın yürüttüğü siyaset partinin politikası ile eşgüdümlü gidiyordu. Bugünkü arkadaşlarımız da aynı şeyleri söylüyor ama belki Selahattin Bey bunu çok daha güzel ifade ediyordu. Ama başkanlarımız da emek veriyor. En doğrusunu yapmaya çalışıyor" değerlendirmesini yaptı.