AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, çatışmaların yeniden yoğunlaşmasıyla birlikte 'çözüm süreci'ne geri dönülüp dönülmeyeceği konusunda açıklamalarda bulundu. Ensarioğlu, "Sürecin istismar edildiği kanaatindeyiz. Her gün onlarca insanın öldüğü, şehirlerin tahrip olduğu psikolojik ortamda eleştirilen bir siyasi yapı yeniden müzakere yapıyorum lafını temkinli söyler. Artık güven tamamen sarsılmıştır. Örgüt silahlı varlığına bir şekilde son verecek. O zaman siyasi çevreler de çözüm için daha güçlü katkı sunarlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürt sorunuyla ilgili '2013 Mayıs'ına dönülürse her şey konuşulabilir' diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun aksine, yeniden çözüm süreci ve müzakere çağrılarına kapıları tamamen kapattı, "Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu süreç devam edecektir" dedi. Başbakan ise partisinin grup toplantısında terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Davutoğlu, "Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin" şeklinde konuştu. Yapılan farklı açıklamalardan sonra kafalar karışık. Ankara'da çözüm sürecine ilişkin çatlak oluştuğu gündemde. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise Davutoğlu'nun söylediklerine açıklık getirdi.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu bidebunudinle programında konuşan Ensarioğlu, durumun farklı değerlendirilmediğini, PKK'nın silah bırakması halinde tekrar çözümün konuşulabileceğini söyledi. Ensarioğlu, şöyle devam etti:
"Bu, elinde silahı olanla konuşmazsınız ama silahı bırakanla konuşursunuz anlamına geliyor. Siz her gün şehitlerin olduğu bir ortamda zafiyet görüntüsü veremezsiniz. Ölümüne mücadele veren insanlara siz savaşıyorsunuz biz yarın anlaşırız görüntüsü veremezsiniz. Ama Türkiye'ye birileri tehdit olmaktan vazgeçerse ve bunun gereğini fiilen yaparsa her zaman önceliğimiz insanı yaşatmaktır. Barışçıl yöntemlerle insanların ölmeyeceği ortamı sağlamaktır. Psikoloji bazı şeyler ifade etmemize engel. Bu ölümlerin durduğu yerde daha rahat konuşacağız. Buradaki psikolojinin ve ortamın çok iyi anlaşılması lazım. AK Parti'nin çözüm sürecine dönmeyeceği anlamına gelmez."
'ÖRGÜT VERDİĞİ HİÇBİR SÖZÜ YERİNE GETİRMEDİ'
Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz çözüm süreci dedik aldattılar" cümlesine de atıfta bulundu. Çatışmasızlık sürecinin AK Parti döneminde başladığını ve birçok yasal düzenlemelerin bu dönemde çıktığını söyleyen Ensarioğlu, AK Parti'yi bu ortama zemin hazırladınız şeklinde eleştirenlere de cevap verdi.
Örgütün silah bırakması gerektiğinin altını çizen Ensarioğlu, şunları söyledi:
"İlk defa Türkiye'de bir siyasal irade çıktı, bu sorunu barışçıl yollarla çözeceğim diye süreç başlattı. Bu çok riskli bir süreçti. Ama maalesef örgüt hiçbir sözünü yerine getirmedi. Hükümet yüzlerce yasal düzenleme yaptı. Birtakım şeyleri beğenmeyebilirdiniz, ama bu çatışmayı gerektirmezdi. Sürecin istismar edildiği kanaatindeyiz. Her gün onlarca insanın öldüğü, şehirlerin tahrip olduğu psikolojik ortamda eleştirilen bir siyasi yapı yeniden müzakere yapıyorum lafını temkinli söyler. Artık güven tamamen sarsılmıştır. Örgüt silahlı varlığına bir şekilde son verecek. O zaman siyasi çevreler de çözüm için daha güçlü katkı sunarlar. "
'DOKUNULMAZLIK HASSAS BİR MESELE'
Ve çok tarışılan dokunulmazlık meselesi. Dokunulmazlık konusunda hızlı hareket edilmesi için sürekli çağrılar yapan Cumhurbaşkanı bugünkü konuşmasında tartışmayı bir adım öteye taşıyarak, vatandaşlıktan çıkarılmayı gündeme getirdi.
Dokunulmazlık konusunda temkinli olan Ensarioğlu, "Doğru olmadığını düşünüyorum. Hassas mesele. Ama toplumsal baskı sizi öyle bir yere sürükler ki gereğini yapmak zorunda kalırsınız. HDP siyaseti demokratik kurallar içinde yaptığı müddetçe dokunulmazlıkta sıkıntı olmaz. Ama PKK'nın şiddeti meşrulaştırma çabası içinde olursa toplumsal baskının önünde kimse duramaz" dedi.
'KENDİ HÜKÜMETİMİZİ DENETLEMEK GİBİ BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?'
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, A Haber'de Erkan Tan'ın ‘Arka Plan' programında Türkiye'deki hukuk sistemiyle ilgili tartışmaya ilişkin olarak, "Aslında şimdiki sistem bizim daha çok işimize yarar. Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde" dedi. Anayasa profesörü Burhan Kuzu ise gülümseyerek karşılık verdi. Kuzu, "Oğlan bizim kız bizim, niye denetleyelim?" yorumu yaptı.
Sözlerinin çarpıtıldığını söyleyen Ensarioğlu, şunları ifade etti:
"Ben AK Parti elinde demedim. Çarpıtılıyor. Başkanlık sistemine muhalefet neden karşı çıkıyor. ‘Bu yetkiler size yetmiyor, aslında totaliter ve otoriter rejim istiyorsunuz' diyorlar. Ben bunun öyle olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Parlamentonun hükümeti denetleme görevi vardır. Bugünkü sistem içinde kendi hükümetimizi denetlemek gibi bir şey olabilir mi? Kim yaptı bunu? Dolayısıyla bugünkü sistemde denetleme görevi yapılamıyor. Yürütmenin başı biziz, yasama da bizde. Hangi bakana, hangi yasa lazımsa biz bir hafta içinde çıkarıyoruz. Dolayasıyla yasama yürütme iç içe. Yargı ise bağımsız olmakla birlikte istediğimiz zaman çıkardığımız kanunlar ve anayasa değişikliği ile yargının alanını sınırlıyoruz. Yapısıyla oynayabiliyoruz. Yani daha fazla güç istemiş olsaydık bugünkü sistem zaten bunu fazlasıyla sunuyor."