Dolar

34,8657

Euro

36,6223

Altın

3.047,57

Bist

10.058,47

Akşener'in aklındaki cumhurbaşkanı adayı

Halk TV yazarı Fikret Bila, kamuoyunun en çok merak ettiği konu olan “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı”nı köşesine taşıdı.

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-09-14 11:00:05

Akşener'in aklındaki cumhurbaşkanı adayı

Gazeteci Fikret Bila, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ile yaptığı söyleşiyi “Akşener: İttifakta en küçük bir sorun yok” başlığıyla kaleme aldı.

Fikret Bila yazısında şunları kaydetti:

İYİ Parti Lideri Meral Akşener, Millet İttifakı adayının önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından emin konuşuyor.

Akşener, dünkü söyleşimizde, Millet İttifakı'nda özellikle adaylık konusunda anlaşmazlıklar olduğuna ilişkin, iktidarı destekleyen medyada gündemde tutulan iddialara şu yanıtı verdi:

“Millet İttifakı'nda en küçük bir sorun yok. Uyumlu bir biçimde çalışıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu ile benim aramda da herhangi bir sorun yok. Millet İttifakı olarak yerel seçimlerde İstanbul'u, Ankara'yı nasıl kazandıysak, aynı modelle cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanacağız. Sık sık söylüyorum Millet İttifakı'nın adayı Türkiye'nin 13. cumhurbaşkanı olacak.”

İKİ AŞAMALI HEDEF

Akşener, “adayın belirlenmesi aşamasında bir sorun yaşanabilir mi” şeklindeki soruma da şu karşılığı verdi:

“Hayır. Bir sorun yaşanmaz. Millet İttifakı kimi aday gösterirse hep birlikte çalışırız ve seçimi alırız.”

Akşener, çok büyük olasılıkla seçime mevcut sistemle gidileceğini vurgulayarak, Millet İttifakı'nın hedefini iki aşamada gerçekleştirmeyi düşündüklerini söyledi. İki aşamalı hedefi şöyle özetledi:

“Birinci aşamada mevcut sistemde cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandıktan sonra sistem değişikliğine yöneleceğiz. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz. Bu sisteme geçmek için önce cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmamız gerekiyor. Bu amaçla canla başla çalışıyoruz ve toplumda da karşılığını görüyoruz. Bizim sorunumuz kişilerle değil sistemle. Bu sistemi değiştireceğiz, güçlendirilmiş parlamenter sistemi kuracağız.”

TEKİL KONUŞMA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun birinci tekil şahıs olarak konuşması geçtiğimiz hafta tartışma konusu olmuştu. İYİ Parti'den Cihan Paçacı, Kılıçdaroğlu'nu, “madem ortak hükümet kuracağız önce bizimle konuşması gerekmez mi” diyerek eleştirmişti. Ancak Kılıçdaroğlu bu konudaki sorumu yanıtlarken, “İttifaka saygım nedeniyle böyle konuşuyorum. Ortaklaştığımız konularda çoğul konuşuyorum. Henüz oturup konuşmadığımız, ortaklaşmadığımız konularda tekil konuşmam etik olmaz” demişti.

Akşener, dünkü sohbetimizde aynı konuda şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu konuda da bir sorun yok. Sayın Kılıçdaroğlu da açıkladı. Cumhur İttifakı'nda hiç kimse kendi görüşünü söyleyemediği için Milet İttifakı'nda herkesin kendi görüşünü söyleyebilmesi sorun gibi yansıtılıyor. Millet İttifakı'nda demokrasi var. Cumhur İttifakı'nda ise herkes liderden korkuyor. Cumhur İttifakı duygusal bir ittifak. İşte, ‘mezara kadar beraberiz' söylemi kullanıyorlar. Duygusal söylemler. Biz ise Millet İttifakı olarak rasyonel bir ittifakız. İttifak içinde her parti kendi kurumsal kimliğini elbette koruyor. CHP yüz yıllık bir parti. Yerleşik kurumları, kurulları, gelenekleri, söylemleri var. Biz ise çok yeni bir partiyiz. Bu nedenle bazen iyi niyetle yapılmış açıklamalar yanlış da anlaşılabiliyor. Ama dediğim gibi hiçbir sorun yok.”

İMAMOĞLU'NU FATİH'E BENZETME

Akşener'e, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için kullandığı, “Fatih de ‘ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır' demişti” sözüyle jest yapmasının ardından başlayan, “Akşener'in adayı İmamoğlu” tartışmasını da sordum. Yanıtı şu oldu:

“Doğrusu ne kadar şaşırtıcı yorumlar yapıldı. Ne kadar çirkin sözler söylendi. Şaşırmamak mümkün değil. Elbette Fatih Sultan Mehmet, Alparslan, Mustafa Kemal Atatürk istiklal ve istikbal için feyz almamız gereken büyüklerimizdir. Bunu anımsatmak, bu büyük insanlara atıfta bulunmak, onlardan dersler çıkarmak hepimizin görevidir. Benim yaptığım buydu, konuyu nerelere çektiler.”

YARGILANIP AKLANSINLAR

Akşener'e 17/25 Aralık 2013 olayları sonrası istifa eden dört bakandan biri olan Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı çıkışı da sordum. Bayraktar'ın, “tarafsız bir savcı dosyamı incelesin, eğer ‘yargılanması gerekir' sonucu çıkarsa ben yüce Divan'a gitmekten korkmam” sözlerini anımsatarak değerlendirmesini sordum. Şu yanıtı verdi:

“Eski bakanların yargıya gitmeleri, orada aklanmaları iyi olur. En doğru yol budur. Ben de Sayın Cemil Çiçek'in ve Sayın Ertuğrul Yalçınbayır'ın görüşlerine tümüyle katılıyorum. Meclis yargılanmanın yolunu tekrar açabilir. Bu yola başvurulabilir. O dönemde yargının her yerinde FETÖ'cü savcılar, hakimler vardı. İnsanlar mahkemeye gitmekten çekiniyorlardı. Ama şimdi öyle bir durum yok. FETÖ'cü savcılar, hakimler yok. Bu nedenle yargıya gidip aklanmaları en iyi yoldur.”

Akşener, söyleşimizin sonunda, Millet İttifakı'nda sorun yaratma veya bir sorun varmış gibi gösterme gayretlerinin yapay ve boş gayretler oluğunu vurguladı.

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara