Akşener, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin sonuçlarını değerlendirdi, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için kendisinin ve teşkilatlarının yapacağı saha çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
14 Mayıs'ta gerçekleştirilen seçime kadar 45 miting ve 54 noktada çalışma yaptıklarını söyleyen Akşener, cumhurbaşkanı adaylarının aldığı oy oranları ile seçime katılma oranı, sandığa gitmeyen seçmen sayısı ve geçersiz oylara değinerek, şöyle devam etti:
"Millet İttifakı'nın adayı Sayın Kılıçdaroğlu'nun potansiyel seçmeni; sandığa gitmeyen, geçersiz oy atan, Sayın Erdoğan'a oy vermeyen seçmen, Sayın Kılıçdaroğlu'na verilen oy düşüldükten sonra 12 milyon 416 bin 477. 12 milyon 416 bin 477 potansiyel seçmenimiz var. Şimdi bütün bunlara baktığımız zaman bu seçim 0-0'la başlayan ve bir referandum haline dönmesi gereken bir seçim oluyor."
"Bire bir görüşmeler gerçekleştireceğim"
Seçimin ardından Millet İttifakı liderleriyle sandık güvenliği başta olmak üzere ikinci tur çalışmalarına yönelik görüşmeler yaptıklarını aktaran Akşener, tüm teşkilatların, önceki dönem ile yeni seçilen milletvekillerinin çarşamba günü akşamından itibaren saha çalışmasına başladıklarını söyledi.
Akşener, "9 günlük süreçte partimizin tüm kurumları sabah akşam demeksizin sahada olacaklar. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13. cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde, elimizden geleni sonuna kadar, kabiliyetlerimizin sonuna kadar çalışacağız." diye konuştu.
İlk turda tercihini Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'ndan yana kullanmayan seçmene yönelik çalışmaları olacağını bildiren Akşener, "Bunlar sahalar olarak tespitli. Vatandaşlarımızla bire bir görüşmeler gerçekleştireceğim. Bir kısmına başladım." dedi.
"Mutlaka mani olmalıyız"
Akşener, bu akşamdan itibaren İstanbul'a gideceğini, burada yoğun bir saha çalışması olacağını ve bunun yarın başlayacağını kaydetti. Bu kapsamda "derin yoksulluğa" dair daha önce başlattığı çalışmanın devamı niteliğinde ev toplantıları, ziyaretleri yapacağını belirten Akşener, şu değerlendirmede bulundu:
"Meclisin, Cumhur İttifakı tarafından alınmış olması Millet İttifakı'nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Millet İttifakı'nın adayının yerine Sayın Erdoğan'ın kazanması halinde hem Meclis hem bu ucube sistemin seçtirdiği cumhurbaşkanlığı, yani partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir daha Türkiye'de tartışılamaz bir hale gelir. Dolayısıyla da buna mutlaka mani olmalıyız. Meclis, Cumhur İttifakı'nın bileşenlerinin olabilir ama daha da elzem halde Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Millet İttifakı'nın adayının cumhurbaşkanı seçilmesi lazım ki bu ucube sistemin en azından denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için."
"Önümüzde iki seçenek var"
Sandığa gitmeyen vatandaşlara seslenen Akşener, şu ifadeleri kullandı:
"28 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlerde vereceğiniz kararla ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz ya da kadınların, çocukların, gençlerin hakkını, hukukunu koruyup, iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz. Ya 2019'da PKK'ya, 2023'te de Hizbullah'a sırtını dayayanları seçeceksiniz ya da ülkemizde terörün gölgesini bile barındırmayacak olanları seçeceksiniz. Ya 'Suriyelileri gönderemeyiz, Allah bizi yakar.' diyerek vicdanınızı kirli emellerine alet edenleri seçeceksiniz ya da tüm oyunları bozarak Avrupa'nın göçmen hendeği olmayı reddedenleri, sığınmacıları da en geç 2 yıl içinde ülkelerine döndürecekleri seçeceksiniz. Ya bitmek bilmeyen öfkesi, kini ve hırsıyla ülkemizi ele geçirilmesi gereken bir kupon arazi olarak gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı seçeceksiniz ya da saygı, sevgi ve empati kültürünü benimseyen, Cumhuriyetimizin değerlerini bu toprakta yeniden yeşertmeye talip olan Sayın Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz.
Büyük Türk milleti olarak bu seçimle birlikte artık önümüzde iki seçenek var. Sarayın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, yoksa millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız? Yandaşların rant düzenine yol mu vereceğiz, yoksa 85 milyon için zenginlik ve refahı mı seçeceğiz? Ucube bir sistemin ilelebet devamına boyun mu eğeceğiz, yoksa Cumhuriyetin yeni asrını hep birlikte mi müjdeleyeceğiz? Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, yoksa köprüden önce son çıkışla ülkemiz için yepyeni bir yolun önünü mü açacağız? Hiç şüphem yok ki milletimiz güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak."
"Milletimizle birlikte tarih yazacağız"
Millet olarak istibdadın karşısında "hürriyet" diye haykıracaklarını, iftira, yalan ve zulümle abat olacağını zanneden vesayetçilere, adaletsizlikten bıkmış, zulümden yılmış, koskoca bir millet olarak gereken cevabı sandıkta vereceklerini söyleyen Akşener, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Önümüze kimler dikilirse dikilsin kazanmaktan başka seçeneğimiz yoktur. Bizler, aynı bizden önceki gibi 'istibdada dur' demeye devam edeceğiz. 'Yeter söz milletindir' diyeceğiz. 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diyeceğiz. 'Adalet, müsavat, meşveret, uhuvvet' diyeceğiz ve en sonunda aynı dün olduğu gibi bugün de istibdatçılar gidecek, hürriyet kazanacak, biz kazanacağız, milletimizle kazanacağız, milletimizle birlikte tarih yazacağız."
Akşener, İyi Parti ilçe ve il teşkilatlarının seçim günü ıslak imzalı bütün tutanakları CHP ilçe ve il teşkilatlarına göndereceğini, sonrasında bu tutanakların parti genel merkezlerine iletileceğini bildirdi. Akşener, bilgiyi ve sonuçları tek bir alanda toplayacaklarını aktardı.
Seçimin ardından 2 bin sandığa itiraz ettiklerini belirten Akşener, bunlarla ilgili çalışmaların bir kısmının tamamlandığını, iki şehirdeki milletvekili itirazlarının devam ettiğini söyledi.
"Bazen ne söylediğiniz değil, ne zaman söylediğiniz önemlidir"
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akşener, bir gazetecinin DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın, "Cumhur İttifakı'ndan bir talep gelirse parlamenter sisteme geri dönüş için destek veririz." şeklinde bir söylemi olduğunu belirtmesi üzerine Akşener, "Bazen ne söylediğiniz değil, ne zaman söylediğiniz önemlidir." ifadesini kullandı.
Akşener, Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın oylarının kritik olduğu ve bu noktada görüşmeler yapıldığı ifade edilerek, "Bu noktadaki çağrınız nedir? Görüşme yaptınız mı?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi:
"Görüşme yapmadım. Çünkü biz Sayın Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayımız olarak gösterdik. Arkasında dün durduk, bugün duruyoruz. Seçilmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Her kafadan ses çıkan sistemlerde sonuç alınamaz. Ama kendisine, Sayın Oğan veya bir başka arkadaşımız dahil olmak üzere buna Sayın İnce de dahil her türlü yetkiyi, görüşme yetkisini, onların varsa talepleri, o talepleri yerine getirme yetkisini başta ben olmak üzere diğer siyasi partilerin genel başkanları verdik. Sayın Kılıçdaroğlu bu konudaki görüşmeleri yürütüyor. O nedenle ben herhangi bir görüşme yapmadım. Yani hiçbir itirazım olmadığı gibi arzu ettikleri her türlü görevi, görevlendirmeyi, talebi yerine getirebilir."
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, "Kılıçdaroğlu başa gelirse yönetemeyebilir, 2 sene içinde seçim olur." açıklamasının aktarılması üzerine Akşener, "Bunu Sayın Özdağ'a soracaksınız" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun daha önce pozitif bir kampanya yürüttüğü belirtilerek, yeni kampanyasının anımsatılmasına karşılık Akşener, şunları söyledi:
"Benim her şeye bakışım şu, ben ilkokul öğretmenliğinden geliyorum. Bize şunu öğretmişlerdi, metotlar ne kadar iyi olursa olsun, öğretmen kötüyse o metottan sonuç çıkmaz. Metotlar ne kadar kötü olursa olsun veya iyi olursa olsun öğretmendir esas olan. Şu anda sadece Sayın Kılıçdaroğlu'na oy isteyeceğim. O nedenle bu sefer daha kolay işimiz. Siyasetçi isteyen taraftır, talep eden taraftır. Seçmenini anlamak zorundadır. Seçmen velinimettir. Dolayısıyla seçmenimiz bize niçin bunu uygun gördüğünü biz şu anda anladık ve ona göre yol yürüyoruz, yol yürüyeceğiz. Biz iftiralara maruz kaldık. Ama bunu hak etmedik. 'Biz bu değiliz' demek için. Çünkü süre çok az. Doğru anlatırsak her şeyden sonuç alabiliriz."
Akşener, bir soru üzerine seçimin ikinci turu için miting olmayacağını belirtti.