İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır. Bunu, Azerbaycan'ımızın yalnız olmadığını dosta düşmana göstermek için yapmalıdır." dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, basın danışmanı Murat İde'ye geçmiş olsun diyerek başladı.
İde'nin geçen hafta Giresun'da, 2015'te yazdığı bir yazı nedeniyle göz altına alındığını anlatan Akşener, "Ne çektin be Murat. Hakarete uğradın. Saldırıya uğradın. Göz altına alındın. Neden? Hakikati yazdığın, hakikati söylediğin için. Hakaret ettiler diye susacak mısın? Dövmeye çalıştılar diye korkacak mısın? Hapisle tehdit ettiler diye kaçacak mısın? İde, bu sorulara hayır cevabı verdi. Allah senden razı olsun. İyi ki varsın, iyi ki bizimlesin sevgili Murat kardeşim." diye konuştu.
"Vatandaşlarımızın endişesini giderin"
Hatay ve Kahramanmaraş'taki orman yangınlarına işaret eden Akşener, Hatay'da, kent merkezine dayanan alevlerin yarattığı tahribatın, onlarca yılda tamir edilemeyeceğini söyledi. Doğayı yakanları Allah'a havale ettiğini dile getiren Akşener, "Bu işin arkasında, hayata ve insana dair ne varsa düşman olan, terör örgütünün olduğu şüpheleri var. Bu konuda güvenlik birimlerimiz hızlı hareket etmeli, gereğini bir an önce yapmalı." ifadesini kulandı.
Akşener, yapılanın, tüm dünyada infial yaratacak bir alçaklık olduğunu vurgulayarak "PKK'nın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna göstermek de en başta hükümetin görevidir. Ancak bakıyoruz ki bu konuyu dünya gündemine taşımak adına, hiçbir şey yapılmamış." dedi.
Büyükelçiliklerin, resmi sosyal medya hesaplarından bile bir paylaşımda bulunmadığını belirten Akşener, "İşte size Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin ultra yetkin bürokratları." değerlendirmesinde bulundu.
Bu alçaklığın, dünyanın tüm haber bültenlerinde yer alması gerektiğini ifade eden Akşener, "Türkiye bu yangınları, dünyanın birinci gündem maddesi yapmalıydı ama olmadı. Çünkü bunu yapmak için devlet ciddiyeti gerekir, liyakat gerekir, vatan sevgisi gerekir. Vatanının her ağacını, her canlısını kutsal bilmek, önemsemek gerekir." ifadelerini kullandı.
Milletin, yangın felaketini bir rant felaketinin takip edeceğinden endişe duyduğunu savunan Akşener, "O bölgelere dikilecek tek bir binanın, otelin veya konutun vebali büyüktür. Kül olan alanlarla ilgili ağaçlandırma çalışmalarını, bir an önce başlatın, Ve bunu şeffaf bir biçimde yapın, vatandaşlarımızın endişesini giderin." dedi.
Azerbaycan'daki gelişmeleri yakından takip etiklerini bildiren Akşener, "İlan edilen ateşkese rağmen, utanmadan sivil kardeşlerimize saldıran Ermenistan'ı da dikkatle takip ediyoruz. Moskova'daki ateşkes masasından kalktıktan birkaç saat sonra, Gence'de sivillere bomba yağdıran bu gözü dönmüşlüğü, artık dünya daha iyi tanımalıdır." şeklinde konuştu.
Kurulacak bir masada Türkiye'nin olması gerektiğini kaydeden Akşener, şöyle devam etti:
"Ancak, bir sabah ansızın kurulan masada, taraflar dışında sadece Moskova vardı. Ve Rus Dışişleri Bakanı, büyük abi edasıyla ateşkesi ilan etti. Kardeşimizin vurulduğu bir savaşla ilgili masa, bizim için ar meselesidir. Dışarıdan, 'Türkiye'nin o masada ne işi var?' diyenlerin hesaplarını anlarım. Ama üzülerek izledik ki içeride de maalesef, onlarla ağız birliği yapanlar oldu. Daha Haziran ayında, Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kaldıran Kanada bile, Ermeni diasporasının baskıları üzerine silah ticaretini durduruyorsa, batı Dünyası, Türkiye'yi, meselenin bir tarafı görüyor demektir. Türkiye, Kanada'dan, insansız hava araçlarının optik parçalarını alıyor. Bu ambargo, İHA'larımızın üretimini olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla ambargo uygulayacak kadar içinde gördükleri Türkiye'yi, masaların dışında tutmak isteyen bu ikiyüzlülüğe karşı, dikkatli olmak zorundayız. Şüphesiz bundan sonra da başka masalar kurulacak. Bir kez daha uyarıyorum ki Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır. Bunu, Azerbaycan'ımızın yalnız olmadığını dosta düşmana göstermek için yapmalıdır. İktidarı bu konuda daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Yurt dışında, ilgili ülkelerde, diplomasi ve lobi faaliyetlerine ağırlık verilmeli, haklılığımız dünyaya anlatılmalıdır."
Akşener, "Karabağ, Karabağ, yüreğim dağlar, yolumu bağladılar, har-ı bülbül ağlar." dizelerini okuyarak, "Karabağ'da yolumuzun bağlanmasına izin veremeyiz çünkü Karabağ sadece Azerbaycan Türk devletinin değil, bir büyük coğrafyadaki her Türk'ün davasıdır." ifadelerini kullandı.