Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara milletvekili adayı Ali Babacan, canlı yayında 1 Kasım'a kısa bir süre kala AK Parti'nin durumunu değerlendirirken, tablonun kendileri açısından çok rahat görünmediğini söyledi.
Ülke TV ve Kanal 7 televizyonlarının ortak yayınında gündemdeki konuları değerlendiren Babacan, AK Parti'nin anketlerdeki son durumuyla ilgili soruyu "Tablo bizim açımızdan çok rahat görünmüyor" diye yanıtladı.
Buna karşın her gün trendin biraz daha olumlu seyrettiğini dile getiren Babacan, "Hem sahada hem kamuoyu yoklamalarında bu trend görülüyor. Kararsız vatandaşlarımızın son gün ne yapacağı çok çok belirleyici olacak" diye konuştu.
'SEÇİMİ KAZANIP TÜRKİYE'Yİ Mİ KAYBEDELİM?'
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yeni vaatlerin kaynağına ilişkin bir soru üzerine Babacan, seçim beyannamelerindeki vaatlerin maliyetinin 20 milyar lira civarında olduğunu ifade etti.
Babacan, kontrollü bütçe açıkları ile daha fazla vaat sunulmasına ilişkin görüşlerin hatırlatılması üzerine, "Seçimi kazanalım ama arkasından Türkiye'yi mi kaybedelim? O zaman seçimi kazanmışız ne işe yarar" dedi.
KAYYUM YORUMU: HUKUKTA YERİ VAR
Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanması konusunda AK Parti hükümetini sorumlu tutan kesimlerin olduğunun belirtilmesi üzerine Babacan, yargı tarafından yürütülen bir süreç üzerine yorum yapmanın doğru olmadığını ifade etti. Böylesi bir yorumun sürecin akışını etkileme çabası olarak görülebileceğini belirten Babacan, şunları söyledi:
"Benzer olaylar yargıya güvenin daha yüksek olduğu ülkelerde bu kadar çok tartışma konusu olmuyor. Bakıyorsunuz, ileri demokrasilerde benzer olaylar oluyor. Varsa yanlışlar, kuşkusuz, varlığa el koyma, şirketlere kayyum atama… Bunlar hukukta yeri olan uygulamalar. Hukukta yeri yok iken birdenbire birinin aklına gelip de sabah kalktığında yaptığı işler değil. Fakat eğer genel anlamda Türkiye'de adalete güven daha yüksek olsaydı böyle bir olay herkes tarafından makul karşılanabilirdi. Ancak, bir güven bunalımı yaşandığı için herkesin aklına bir 'acaba' kuşkusu doğabiliyor. Bunu da yadırgamamak lazım."
Babacan, böyle bir konunun tartışma konusu olmasının yargı sistemine güvenin iyi durumda olmadığını gösterdiğini ifade etti.