Alman hükümetinin Sözcü Vekili Ulrika Demmer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AP'nin "Türkiye ile müzakereler durdurulsun" kararıyla ilgili olarak söylediği "Bana bak; ileri giderseniz sınır kapılarını açarız" sözleri ile ilgili değerlendirmede bulundu. AB ile yeni bir gerginliğin yaşanmaması konusunda uyaran Demmer, "Tehditler iki tarafa da fayda sağlamıyor" diye konuştu. Demmer, sıkıntı yaşanan konuların karşılıklı konuşarak çözülmesi gerektiğini vurguladı. Mültecilerle ilgili anlaşmaların ortak bir başarı olduğunu ifade eden Demmer, anlaşmanın devam etmesinin iki tarafın da çıkarına olduğunu söyledi.
Ajansların aktardığı bilgide; Dışişleri Bakanlığı'nın Sözcü Vekili Sawsan Chebli de Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesinin Alman hükümeti açısından büyük önem taşıdığını, bu konuda kararın Türkiye'ye ait olduğunu ifade etti.
BROK: TÜRKİYE'YE DAHA ÇOK ZARAR VERİR
Avrupa Parlamentosu'ndaki oylamaya Ankara'dan gelen sert tepkilerle ilgili Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok da bir açıklama yaptı.
Türkiye'nin AB ile yaptığı mülteci anlaşmasını sonlandıracağına inanmadığını belirten Brok, anlaşmanın Türkiye'nin de çıkarına olduğunu, Türkiye'nin ekonomik gelişiminin büyük ölçüde AB ile iyi ilişkilere bağlı olduğunu savundu.
Oldenburger Nordwest-Zeitung'a konuşan Brok, anlaşmanın iptalinin veya AB ile ilişkilerin kesilmesinin Ankara'ya daha fazla zarar vereceğini belirterek "Bunu Türk hükümeti de biliyor" dedi.
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
Erdoğan, AP'nin AB'nin Türkiye ile ilişkilerini dondurmasını istemesi ile ilgili olarak AB'yi tehdit etti. Erdoğan, "Daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu bilesiniz. 53 yıldır bu ülkeye AB'nin kapısını açmayanlar yaptırım mı uygulayacak? Ne oldu, yaptırım uyguluyorlarsa ne oldu? Battık mı? Yaptırımlar bizi çökertmez" diye konuştu.
AP'DEKİ OYLAMA
Avrupa Parlamentosu'nda yapılan oylamada AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurmasını talep eden metne 751 sandalyeli parlamentoda 479 parlamenter onay verdi. Türkiye ile AB arasında 2005 yılından bu yana devam eden tam üyelik müzakerelerinin geçici olarak durdurulmasını öngören 9 maddelik metinde "müzakerelerin dondurulması" kavramı kullanılıyor ve normale dönüşün hangi şartlarda gerçekleşebileceği belirtiliyor.