Alman Passauer Neuen Presse gazetesine açıklama yapan Başbakan Angela Merkel, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin askıya alınabileceğini söyledi. Merkel, sürecin sonlandırılması konusunda ise AB içindeki itirazların olduğunu, müzakerelerin sonlandırılabilmesi için 28 üye ülkenin oybirliğiyle karar alması gerektiğini ancak bazı ülkelerin buna karşı çıktığını dile getirdi. Müzakerelerin askıya alınmasının ise oy çokluğuyla mümkün olduğunu belirtti. Tüm seçeneklerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Merkel, "Önemli olan AB ülkelerinin kamuoyu önünde kavgaya tutuşmaması; ortak bir yol bulmalıyız" diye konuştu.
"Türkiye hızlı bir şekilde hukuk devleti ölçülerinden uzaklaşıyor" diyen Merkel, Alman vatandaşının Türkiye'de tutuklu olması nedeniyle Türkiye ile olan ekonomik işbirliğinin daha da geri çekilmeye devam edilmek zorunda olunduğunu ve projelerin incelemeye alınacağını kaydetti.
Öte yandan, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da Türkiye ile ilgili yaptığı açıklamada, "AB'ye üye olması halinde uyması gereken temel ilkeleri her gün çiğneyen biriyle müzakereleri sürdürmenin bir anlamı yok. AB bir hukuk birliği, temel ilkelere, temel haklara dayanıyor. Söz konusu temel haklardan biri düşünce özgürlüğü, gazetecilerin devletin baskısı altında kalmadan çalışabilme özgürlüğü. Bu haklar Türkiye'de sistematik olarak çiğneniyor. Böyle bir ülke AB'ye üye olamaz" dedi.
Türkiye'deki muhalefet ile irtibat içinde olduklarını kaydeden Schulz, "Sayın Erdoğan beni hayal kırıklığına uğrattı, başta büyük bir reformcuydu, şu anda ülkesini tecrit etme yolunda" şeklinde konuştu.
Schulz, Erdoğan'ın AB ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatını iptal etme ihtimaline ilişkin olarak ise "Erdoğan'ın önünde diz çökmeye niyetim yok. Bize şantaj yapılmasına izin veremeyiz. Mülteci sorunu nedeniyle Türkiye'de demokrasinin yok edilmesini sineye çekemem" ifadelerini kullandı.