Yeni Şafak gazetesinden Osman Özgan'ın haberine göre; İzmir Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosunca ''Fetullahçı Terör Örgütü''nün (FETÖ) lideri Fetullah Gülen ile 'askeri casusluk' soruşturmasında görev alan emniyet mensuplarının da aralarında bulunduğu 68 şüpheli hakkında hazırlanan bin 13 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, FETÖ'nün özellikle devletin üst kademesinde stratejik öneme sahip bakanlık bürokratlarını ve TSK personelini hedef alarak bir tasfiye planı yürüttüğü anlatıldı. Örgütün, bu plan kapsamında öğrencilik yıllarından başlayarak örgüte tam teslimiyet bilinci aşıladığı ve sorgusuz itaat anlayışıyla yetiştirdiği üyelerini hedef alınan kurumlara yerleştirdiği belirtildi.
UYUYAN HÜCREDEN ABİYE!
Kritik kurumlara sızan FETÖ mensuplarının, öncelikle buralarda görev alan diğer şahıslar hakkında fişlemeler yaptığı anlatılan iddianamede, fişlenen şahıslardan örgüte destek çıkanların da devşirilmeye çalışıldığı, diğerlerinin ise özel hayat bilgileri, zaafları, siyasi eğilimlerinin bilgilerinin toplandığı kaydedildi. Aynı zamanda kurum içinden ele geçirilebilen gizli-çok gizli-hizmete özel ayrımı güdülmeksizin her türlü bilgi ve belgenin, fiziki veya usb belleklerle uyuyan hücre olarak faaliyet gösteren örgüt mensupları tarafından kurum dışına sızdırılarak Abi olarak tabir edilen şahsılara iletildiği vurgulandı.
TALİMAT GÜLEN'DEN
İddianamede, “Zamanı geldiğinde Fetullah Gülen'in verdiği talimat doğrultusunda kurumlar içerisindeki örgüt mensuplarının harekete geçerek bu bilgileri önce internette yayınlayarak şahısların itibarsızlaştırılmalarını sağladığı, akabinde ise isimsiz ve imzasız ihbarlarla gerek adli gerekse idari soruşturmalara muhatap kılınmalarının sağlandığı, böylelikle de hedeflenen tasfiye planının adım adım planlı bir şekilde uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır" denildi.
ONLAR TEMİN ETTİ
İddianamede, 'casusluk davası'na neden olan belgelerin TSK içindeki FETÖ üyeleri tarafından sızdırıldığı şu cümlelerle anlatıldı: “Bu çerçevede kamuoyunda fuhuş ve askeri casusluk olarak adlandırılan soruşturmanın temelini oluşturan ve pandora veri tabanındaki bilgi ve belgelerinde bu yönde bilgilere yer verildiği göz önüne alındığında, pandora veri tabanındaki bilgi ve belgeler ile adreslerde bulunan fiziki belgelerin geçmişte TSK içerisinde yapılanan FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır."