Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa'nın etkili sitesi Euractiv'de yayınlanana makalesinde mülteci krizinin Türkiye tarafından nasıl göründüğünü yazdı. "Mülteci göçü yeni bir konu değil" diyen Bağış, kanlı ve bir uzun savaşın ardından Suriye'den gelen büyük göç dalgasının 2 yıldan daha uzun bir sürenin sonunda Avrupa Birliği'nin gündeminde önemli bir yer edindiğini vurguladı. Bağış, "Buna rağmen tartışmalar, kararlar ve ilkeler bunun gerçeğe dönüşme sürecini yavaşlatıyor" diyerek, krizin ne zaman tamamen çözüme kavuşacağının merak edildiğini kaydetti.
Egemen Bağış, insan haklarını yüceltmekle övünen Avrupa Birliğinin mülteci krizindeki tutumuyla esasen insan haklarını tehlikeye attığını, Türkiye'nin ise insan haklarını ulusal çıkarlarının üzerinde tutarak tüm dünya için örnek olduğunu belirtti. Ayrıca Avrupalı ortaklarının Türkiye'ye verdiği sözleri yerine getirmediğini, Türk vatandaşları için "vizesi seyahat" beklentisinin gerçekleşmediğini hatırlatan Egemen Bağış, Avrupa'ya eleştirilerini sürdürerek, "Temmuz ayında darbe girişimi gerçekleştirildiği zaman karşılıklı destek ve saygı neredeydi? Türkiye tutuklamalarla ilgili eleştirilirken, Türk yetkililerinin sınır dışı edilmesini talebini sürdürdüğü PKK gibi terör örgütlerine bağlı teröristlerin de bu ülkelerde tutuklanmasına ilişkin herhangi bir vurgulama yapılmadı" dedi.
"VAATLERİN BİR KISMI BOŞ ÇIKTI"
"Avrupalı partnerlerimiz, bu insanların hakları ve Türkiye'nin Avrupa'ya yönelik büyük göç akışını engellemeye yönelik müdahalesi için vaatlerde bulundu" diyen eski Bakan Bağış, "Ancak, bu vaatlerin bir kısmı boş çıktı" ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunun mülteci krizinde mevcut ihtiyaçları karşılama noktasında işi ağırdan aldığını belirten Bağış, "Deniz ve kara etkileşiminin başarılı koordinasyonu hayati önem taşıyor. İstihbarat; acil karar almayı sağlamak ve hem göçmenler hem de ev sahibi ülkeler için koşulları iyileştirmek amacıyla sürekli olarak güncellenmeli ve paylaşılmalı" ifadelerini kaydetti.
"TÜRK VATANDAŞLARI VERİLEN VAATLERİN YERİNE GETİRİLMEMESİ KARŞISINDA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRUYOR"
Egemen Bağış, makalesini şöyle sürdürdü:
"Güvenli yaşam koşulları, gıda, giyim, barınma, okul ve sağlık merkezli gibi temel unsurlar hızlandırılmış kararları gerektirir. Bunun yanı sıra, kişisel ve seyahat belgeleri ile vize serbestliği için verimli hukuki çerçeve, tüm ülkelerin göçmenleri ve vatandaşlarına güvenli ve etkili bir gelecek sağlamak için gereklidir. Bu unsurların gözden geçirilmesi, işlenmesi ve uygulanmasına ilişkin anlaşmanın bir parçası olarak, AB'nin vadettiği 'Türklere vizesiz seyahat hakkı' yerine getirilmedi ve Türk vatandaşları verilen vaatlerin yerine getirilmemesi karşısında hayal kırıklığına uğruyorlar."
"ALMANYA'DAKİ İÇ SİYASETTE TÜRKİYE, KAMPANYA SÖYLEMİNDE PAZARLIK KOZU KULLANILIYOR"
Avrupa Parlamentosu'nun somut kararlar almak ve anlaşmaları yerine getirmek için harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Bağış, artık AB'nin asıl niyetinin sorgulandığını aktararak, "Yıllarca süren görüşmeler bizi zorluyor. 24 Eylül'de yapılacak seçimlerde Almanya'daki iç siyasette Türkiye, kampanya söyleminde pazarlık kozu kullanılıyor. Bu, birçok vatandaş için son derece kutuplaştırıcı ve ülke vatandaşları arasında da ayrıma neden oluyor" ifadelerine yer verdi.
AB'ye üye ülkelerin 'çeşitlilik içinde bütünlük' mottosuna bağlı kalmaları gerektiğini belirten eski Bakan Egemen Bağış, Avrupa genelindeki gelişen muhalefet dalgasının, AB'nin geleceği için tarifsiz bir hasara neden olduğunu da ekledi.
Avrupa'nın etkili sitesi üzerinden net uyarı
Eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Avrupa'nın etkili internet sitelerinden Euractiv için kaleme aldığı makalede, insan haklarını yüceltmekle övünen AB'nin mülteci krizi konusunda aksi yönde davrandığını, Türkiye'nin ise insan haklarını ulusal çıkarlarının üzerinde tutarak tüm dünyaya örnek bir tutum sergilediğini ifade etti.
8 Yıl Önce Güncellendi
2017-09-20 18:35:29
SON VİDEO HABER
Haber Ara