AB'nin Türkiye ile işbirliği planı AvrupaParlamentosu'nda eleştirilere neden oldu. Sol gruplar, Türkiye'de düşünce ve basın özgürlüğünün durumuna dikkat çekti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in girişimi ile AB'nin Türkiye ile mülteciler konusunda işbirliği yapma planı AvrupaParlamentosu'nda sert eleştirilere neden oldu. Yeşiller, Sol ve Sosyalist gruplar, sığınmacıların toplu olarak sınırdışı edilmesi ve Türkiye'de düşünce ve basın özgürlüğünün durumuna ilişkin kaygıları olduğunu dile getirdi. Muhafazakar politikacılar da Ankara'nın AB'den taleplerini eleştirdi.
"AVRUPA'NIN ANAHTARI ERDOĞAN'A VERİLDİ"
Oturumda Liberal grup adına konuşan parlamentonun liberal üyesi Belçikalı politikacı Guy Verhofstadt da üzerinde çalışılan anlaşmanın problemli olduğunu savundu. Avrupa'nın bu şekilde kendi sorunlarını dışarıya taşımak istediğini ifade eden Verhofstadt, Avrupa'ya giriş anahtarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eline verildiğini belirtti.
Verhofstadt, "Bu, ABD'nin kalkıp da Meksika'ya 'gelecekte sınırları sen yönet' demek gibi bir durum" diye sözlerini sürdürdü.
Sol Parti Milletvekili Gabriele Zimmer da bu önerilleri "zehirli bir teklif" olarak nitelendirerek "günah çıkarma" merasimlerini hatırlattığını söyledi. Zimmer, insanlar ve temel haklar üzerinden pazarlık yapılamayacağını ifade etti. Yeşillerin temsilcisi Philppe Lamberts da Avrupa'nın "basını kısıtlayan ve Kürtleri bombalayan bir rejime kırmızı halılar serdiğini" savundu.
"BAĞIMLILIK DEĞİL, ORTAKLIK"
Türkiye ile işbirliğinin gerekli olduğuna işaret eden Avrupa Parlamentosu'nda muhafazakarların oluşturduğu Avrupa Halk Partisi grubunun başkanı Manfred Weber deTürkiye'ye bağımlılığın değil, Türkiye ile ortaklığın söz konusu olduğunu savundu. Vizemuafiyeti ile ilgili de kendi grubu içinde de kaygılar olduğunu dile getiren Weber,Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini ise reddettiklerini vurguladı. Weber, basına yönelik müdahaleleri de "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.