Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ‘Genel Başkanı Ali Babacan, “Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun” açıklamasını yaptı.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Haftalık Değerlendirme Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"SEÇİMLERE KENDİMİZ GİRECEĞİZ"
"Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun.
Biz seçimlere hazırız. DEVA Partisi hazır. Ve biz kazanacağız. Kendisi gerilimi istediği kadar artırmaya çalışsın. Her seçim döneminde gererek, kutuplaştırarak seçim almaya çalışıyor. Biz bu seçim dönemini nefrete ve öfkeye teslim etmeyeceğiz. Huzur kazanacak. Aklına ne geliyorsa tek imzayla yapıversin. Bu otoriter rejimi değiştireceğiz. Ülkemiz derin bir nefes alacak.
Hükümetin kadrolu köşe yazarları, maaşa bağladıkları yorumcular koro halinde bağırmaya başladılar. Neymiş efendim, yeni kurulan partilerin işleri zorlaşmış. Kendi logolarıyla seçime giremeyeceklermiş. İttifak içinde olmak da anlamını yitirmiş. Siz bu rüyaları görmeye devam edin. Daha çok rüya göreceksiniz. Kardeşim, bizim kendimize güvenimiz tam. Milletimizin de bize güveni tam.
İlan ediyorum. Duymayan kalmasın. Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun. Daha önce söyledim, tekrar söylüyorum: Türkiye 1'den büyüktür. Türkiye kazanacaktır. Hodri meydan. Elinizden geleni ardınıza saklamayın. DEVA damlalarının oluşturacağı seli hiçbir baraj durduramaz. Barajları yıkıp geçeceğiz.
“ALTILI MASADA VERDİĞİMİZ BÜTÜN SÖZLERİN ARKASINDAYIZ”
Biz altılı masada bugüne kadar vermiş olduğumuz bütün sözlerin arkasındayız. Ortak çalıştığımız konularda, her türlü katkıyı vermeye de devam edeceğiz. O masada yer alan her partiyle iş birliği yaptığımız alanları genişletmek konusunda da güçlü bir iradeye sahibiz. Bunu herkesin bilmesini arzu ederim.”
GEZİ PARKI DAVASI
Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ekmekçi ve Tayfun Kahraman. Bu isimlerin hepsi haksızlığa uğradılar. Hukukun alnına kapkara bir leke sürüldü. O lekeyi biz temizleyeceğiz. Hak yerini bulacak.
"KHK'LILARIN YANINDAYIZ"
Biz; ülkesinin özgürlüğü için mücadele eden gençlerin yanındayız. Her gün canını dişine katarak ekmeğinin peşinde koşan kurye arkadaşımın yanındayız. Beraat ettikleri halde hakları yıllardır iade edilmeyen KHK'lıların yanındayız.
Türkiye'nin sinir uçlarını germeye çalışanlar, bunun faturasını sandıkta ödeyeceklerdir.
Türkiye'nin sessiz çoğunluğu, iktidar ortaklarının dayattığı bu korku ve yoksulluk komplosunu boşa çıkaracak.
Mutabık kaldığımız alanlarda, altılı masaya her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. O masada oturan bütün partilerle, işbirliği yaptığımız alanları genişletmek konusunda güçlü bir iradeye sahibiz.
Kin ve intikam zehriyle alınan kararların adaletsizlikten başka hiçbir şey getirmediğini tarih boyunca deneyimledik, deneyimliyoruz. Türkiye'yi ‘rövanşların ülkesi' yapmayacağız
KAŞIKÇI DAVASI
Bir anda işler değişti ve dava dosyası sessiz sedasız Suudi Arabistan'a devredildi.
Önce ‘Belgeleri vermeyiz, bunlar dünyayı enayi mi zannediyor?' diyor. Sonra dava dosyasını devrediyor.
Biz Türkiye olarak dünyanın enayisi mi olduk?
Yapmam dediği ne varsa yapıyor. Suudi Arabistan'dan gelecek 3-5 kuruş için Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarıyla oynuyor."