Bahçeli: Asıl suçlu Erdoğan'dır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Genel Merkezi'nde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2015-08-25 16:31:17

Güncelleme Tarihi: 2015-08-25 16:31:17

MHP Lideri Devlet Bahçeli açıklamalarda bulundu. Yeniden seçim kararının alınmasının ve koalisyonun kurulamamasının nedeninin Erdoğan olduğunu söyleyen Bahçeli "Erdoğan en sonunda muradına ermiş, amacına ulaşmıştır.Erdoğan her fırsatta koalisyonu kötümsemiş, koalisyonun önüne geçmiştir. 7 Haziran seçimlerinin yenilenmesinin asıl suçlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır" diye konuştu.

İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:

Gelişmelerin seyir ve istikameti kaosa doğru gitmektedir. Milletimizin önüne tekrar sandık konulşması sakıncalıdır. Buna rağmen Erdoğan'ın arzu ve emeli dahilinde gerçekleşmiş, seçimlerin yenilenmesi kararlaştırılmıştır. Aziz milletimiz endişeye kapılmasın ki MHP gerekli fedakarlığı gösterecektir.

Partimizin tüm kadroları bozguncuların oyunlarını bozmaya muktedirdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam TBMM başkanı ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında seçimleri yenileme kararı aldı. En sonunda muradına erdi. Bundan sonraki uygulamalar anayasanın 114. maddesine göre gerçekleşecektir.

Erdoğan 7 Haziran sonuçlarını hiçbir zaman benimsememiştir. Her zaman koalisyonu kötülemiş, siyasi partilere parmak sağlamıştır. Seçimin tekrarlanmasında asıl suçlu öncelikle Erdoğan'dır. Koalisyonu Erdoğan sabote etmiştir. AKP'nin 13 yıla yaklaşan AKP iktidarının rezalet dolu yılları sorgulanmasın diye bunları yapmıştır. Erdoğan haysiyetli de değildir. Maalesef sayın Davutoğlu da Erdoğan'ın siyasi kumpasına gönüllü bir şekilde alet olmuştur.

"KOALİSYON ARAYIŞLARI SIRASINDA TERÖR DÜĞMESİNE BASILMASI KUŞKU VERİCİDİR" 

Türkiye tam 32 gün oyalanmıştır. 45 günlük hükümet kurma süresi sarayın gözetiminde israf edilmiştir. Bu arada terör tekrar azmıştır. 62 vatan evladı şehit düşmüştür. Suruç katliamında 32 kişi hayatını kaybetmiştir. Koalisyon arayışları esanasında terör düğmesine basılması kuşku vericidir. Peş peşe sözde özerklik ilanları titizlikle yorumlanmalıdır. Erdoğan Rize'de sistem fiilen değişmiştir derken PKK fiiliyete geçmiştir.

"GÖZYAŞLARINA BOĞULAN YARBAYIMIZ ŞEREFSİZLERİN GÖZÜNE BATMIŞTIR" 

Şehit kardeşinin cenazesinde Yarbayımız Mehmet Alkan Haklı ve meşru tepkisini gösterirken AKP trolleri harekete geçmiştir. Kardeş acısı ile gözyaşlarına boğulan yarbayımız şerefsizlerin gözüne batmıştır. 

İşte AKP'nin yenilmiş Türkiyesi. Şehide kelle diyen ahlaksızlar, PKK'yı başımıza çıkaran hainler, Öcalan'a özgürlük sözü veren siyasi çürümüşler, şimdi de şehit yakınlarını hedef almışlardır.

Dövizin fren tutmadığı, faizlerin yükseldiği bir dönemde AKP ülkeyi seçime sokmuştur. AKP seçim için yatırım yapmıştır. PKK askerimize polisimize kurşun sıkarken, Erdoğan vesayeti altındaki Davutoğlu seçimin alt yapısını kurgulamışlardır. Biz haram paraların villalarda sıfırlandığını duyduk da vatan sevgilerine sünger çekenleri yeni işitiyoruz. AKP yönetimi Türkiye'nin bahtını kapatan şer ittifakıdır. AKP yönetimi oyundur, tertiptir, tahriktir.

"KARDEŞİN KARDEŞE SİLAH DOĞRULTMASI AN MESELESİDİR"

Bu aziz ülkenin AKP'den kurtulması da haktır. Yoksa iç savaş kapımızdadır, bölünme dibimizdedir. Kardeşin kardeşe silah doğrultması an meselesidir. Erdoğan her şeyi oldu bittiye getirmiştir. Cumhurbaşkanı'nın görevleri arasında seçim tarihini tayin yetkisi görülmemektedir. Peki Erdoğan bu cesareti nereden alabilmektedir?

"ERDOĞAN İKTİDARI PAYLAŞMAMAK İÇİN BİR KEZ DAHA SEÇİM DEMİŞTİR"

Davutoğlu ise görevlendirilecek bakanlar hakkında spekülasyon yapmaktadır. Anayasa'da parti grupları ifade varken, bakan seçiminde doğrudan doğruya milletvekillerinin muhatap olduğunu neye dayanarak ileri sürmektedir? Bu dayatma nereye kadar sürecektir? Devletin egemenlik hakları ne zamandır 17-25 Erdoğan'ın pervasızlığına emanet edilmiştir? Türk milleti AKP'ye oy veren vatandaşların, tehlikenin farkında değil midir? Erdoğan iktidarı paylaşmamak amacıyla bir kez daha seçim demiştir.

Erdoğan pisliklerin hesabı sorulmaması için Davutoğlu'yla seçimi işbirliği yapmıştır. Bunun neresine demokrasi diyeceğiz? Beş gün içinde seçim hükümetinin kurulması anayasa'nın 114'ncü maddesindedir. AKP ile HDP'nin hasreti sonunda bitecektir. Kandil dönmelileri, maskeli PKK'lılar yönetecektir. Artık PKK'nın hükümete girmesine sayılı günleri kalmıştır. Koalisyon kurdurmayan Erdoğan HDP'ye kapı aralamıştır.
Biz başından beri AKP ile HDP'nin gerçek niyetlerinin anlaşıbilmesi için hükümet kurmaları gerektiğini söyledik. Bu olmazsa, AKP CHP koalisyonu konusunda ısrarcı olduk. 

PKK'ya evet diyen AKP, MHP'ye yüzünü dönüştür. Biz anayasının ilk 4 maddesine sahip çıkalım dedik AKP reddetti.İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metnine yeşil ışık yakanlar MHP'ye hayır dedi.Biz bu parti ile nasıl ortaklık kuralım? Onursuzca hükümet olmaktansa şerefli bir muhalefet görevi daha iyi değil midir?Türkiye'yi namerte muhtaç etmeyiz dedik. İlke ve şartlarımız kabul edilsin koalisyona varız dedik. AKP bunlara kulak asmadı, çünkü Erdoğan'ın buyruğu böyleydi. 

MHP ne koalisyondan kaçtı ne iktidardan korktu. Ama koalisyon için lazım olan zemin AKP yüzünden oluşamadı. Türkiye'yi yine dolaşacağız. AKP devlet gücünü paylaşmamak için her şeyi deneyecektir. AKP tüm yolları tıkamıştır. Terör gerilim kutuplaşma AKP'nin istediği bahaneler zinciri olarak Türkiye'nin üzerine çöreklenmiştir. 

"DENİZ BAYKAL OLMASAYDI, ERDOĞAN OLMAZDI"

Olağanüstü toplantı acil gerekiyordu ama onlar MHP dedi diye yapmadılar.

Sayın Deniz Baykal olmasaydı Erdoğan olmazdı, AKP iktidarı olmazdı.

Davutoğlu, görevini almıştır, görevini yerine getirsin.