MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. MHP lider, konuşmasına 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayarak başladı. Ardından Türk Tabipler Birliği (TTB) yönetimine yönelik eleştirileri, 18 Mart Çanakkale zaferi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına eleştirileri ve Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna politikasından bahsetti. Bahçeli, muhalefet kanadından gelen "Rusya'ya yaptırım uygulanmalı" çağrılarına yönelik, Türkiye'nin dengeli bir politika izlediğinden bahsederek "Türkiye'nin jeopolitik konumu dengeli bir dış siyaset takip etmeyi gerektirir. Duygusal davranmak çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir" diye konuştu.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ SALGIN BOYU GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTI'
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Sağlık çalışanlarımıza ne desek eksiktir, onlara gönül borcumuzu ödememiz güçtür. İki yıl önce bugünlerde Kovid-19 salgını ortaya çıkmış, bir sürü can almış, siyasetten ekonomiye bir sürü alanı sarstı. İnsana düşen önce tedbir almak sonra da tevekkül etmektir. Kovid-19 mücadelesinde sağlık çalışanları gece gündüz demeden adeta sağlık anıtı haline geldiler. Türkiye bugün sağlık alanında belli bir yerde ise bunun ilk halkasında doğru yatırımlar olduğu gibi kadrolarımız vardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün açıkladığı 5 adım da çok sevindiricidir.
'GİTMESİ GEREKEN TTB YÖNETİMİ'
MHP ve Cumhur İttifakı, hekimlerimizin her daim yanındadır. Fakat Kovid-19 tırmanmışken küçük bir azınlığın sağlık sistemine çamur atması ve TTB'nin de buna uyup bir nifak yuvası haline gelmesi söz konusudur. Diyorlar k hekimlerimiz yurt dışına gidiyor, topluma korku salmaya çalışıyorlar. Bu ülkeden gitmesi gereken TTB'nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç Türkiye karşıtıdır. Biz önümüze bakarız. Tereddüt etmez, telaşa kapılmayız.
ÇANAKKALE ZAFERİ
Biz bu ülkede büyük mücadele verdik, Çanakkale'de galip olduk. Kınalı kuzuların şeref madalyasıdır Çanakkale. Bu zaferle esaretle projeleri, bölgesel hesaplar suya düşmüştür. Çanakkale geçilememiştir. Türk vatanı ele geçirilememiştir. Bu vatanı almak istediler, vermedik. Yedi düvel toplanıp üzerine geldiler, yenilmedik. Çünkü hakikatin yanındaydık. İmha edilmek istenen haklarımızdı. Bize düşen bundan ders almak gerekirse tekrar destan yazmaktır. Türk milleti bir arada durdukça hain planlar başarılı olamayacaktır. Bu emanet namusumuzdur.
'KILIÇDAROĞLU, MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLEMELİDİR'
CHP Genel Başkanı, "Tarihimiz kirli" demiştir. Tarihimize kirli demek namertliktir. Vatan ve millet sevgisinden yoksunluktur. Kendisinin kirli tarihinden müşteki olmasının bir mahsuru yoktur ama kast ettiği Türk milletinin tarihi ise Çanakkale'ye, milli mücadeleye bakmalıdır. Türk milletinin utanılacak bir tarihi yoktur. Seyit onbaşıyı, Cevat Paşa'yı, Mustafa Kemal Paşa'yı tanımayanlar Türk tarihini anlamazlar. Kaynağımız Orta Asya, kökümüz söğüt, gövdemiz Türkiye'dir. Kılıçdaroğlu, kendisiyle, kendi tarihiyle yüzleşebilir. Ancak Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa bu tarih onun tarihi değildir, hakkı yoktur. Yozgat'ta başka, Diyarbakır'da başka konuşan siyasetçiye güven olmaz. Amerika'daki kızılderililerden özür dilemiş, katliam varsa özür dilenir bunda bir şey yoktur. Ama söyler misin Kılıçdaroğlu, Türk milleti kimden özür dileyecek? Türk milletinin ne suçu vardır? Kılıçdaroğlu kim tarafından yönlendirilmektedir? Hemen çıkıp milletimizden özür dilemelidir.
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ AÇILIŞI
18 Mart'ta açılışı yapılacak 1915 Çanakkale köprümüz, herkeste hayranlık uyandıracaktır. Kahramanlarımızı bir kez daha şükranla, minnetle yad ediyorum. Tarih boyunca vatanımız için şehit düşmüş evlatlarımıza rahmet diliyorum.
'TÜRKİYE'NİN RUSYA VE UKRAYNA POLİTİKASI MAKULDUR'
Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlar yüzünden vicdanımız sızlıyor. Ateşkesin acilen tesisi ve kalıcı barış ortamının oluşturulmasının tek yolu diplomasidir. Barış dışında bir seçenek yoktur. İki ülke arasında yaşananları tırmandırmanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Bizim tarafımız barıştır, tutumumuz ilkeseldir. Türkiye'yi Rusya'ya yaptırım uygulaması için zorlayanlar yanlıştır. Bazı siyasi partilerin Rusya'ya yaptırım uygulanmasını istemeleri, devamlı S-400 demeleri başkalarının ajandalarıyla hareket ettiğini göstermektedir. Bu doğru değildir, meşru değildir, uygun değildir. Türkiye'nin jeopolitik konumu dengeli bir dış siyaset takip etmeyi gerektirir. Duygusal davranmak çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna politikası dengeli ve makuldur. Kimse ezbere konuşmasın. Bu ülke NATO'dan çok NATO'culardan, AB'den çok AB'cilerden çekmiştir. Bunların konuşmaya hakkı yoktur. Rusya-Ukrayna savaşı, bizce malum olan mevcut düzeni ortaya koymuştur. 193 ülkenin katılımıyla oluşan BM kanın durması konusunda hiçbir şey yapamamıştır. Bugün Irak'ta, Afganistan'da öldürülenlerle Ukrayna aynı durumdadır. İyi de o zaman bunlar neredeydi? 'Ölmek istemiyorum' diyen Ukraynalı kız çocuğunu herkes duydu da, 'Sizi Allah'a şikayet edeceğim' diyen 3 yaşındaki Suriyeli çocuğu neden kimse duymadı?
'TÜRKİYE'NİN BARIŞ GAYRETİ DİLLERDEDİR'
Türkiye, iki ülke arasında barışın oluşması için müthiş bir çaba göstermektedir. Hem Cumhurbaşkanımızın görüşmeleri hem dışişleri bakanımızın soğukkanlı tavrı mühimdir. Türkiye, barışın kurumsallaşması için gayreti dillerdedir. Antalya'da yapılan tarihi buluşma ilk kez Rusya ve Ukrayna'nın dışişleri bakanlarını ilk kez bir araya getirmiştir. Antalya'daki masa umudun masasıdır. Yuvarlak falan değildir. Orada zillet değil barış konuşulmuştur. Bazı köşe yazarlarının masan barış çıkmadı tarzı söylemleri vardır. Bir kez olsun ülkenizle gurur duyun, AK Partili olmazsınız Türk olursunuz.
'KILIÇDAROĞLU, EMOJİYİ BIRAK, EMELLERİNDEN BAHSET'
Kılıçdaroğlu'na geçtiğimiz hafta üç soru sordum, emojiyle cevap vermiş. Sayın Kılıçdaroğlu, emojiyi bırak emellerinden bahset. Diyarbakır'da teröristlerle görüştün mü? Onlara umut verdin mi? Benim sorularım açıktır, anlamadığın yeri sorabilirsin. Süren azalıyor, ek süre istersen değerlendirmeye alırım. Ama cevap vermezsen evet olarak kabul edeceğim, o zaman seni emoji de kurtaramaz. Kılıçdaroğlu, HDP'nin kaçırıp PKK'ya verdiği yavruların analarından kaçmıştır. Çünkü bugünkü CHP HDP'nin kostümlü halidir. Bu ülkeyi birleştireceğiz, barış yaratacağız demiş, ne zaman demiş? Antalya zirvesi esnasında. Oradaki barış ortamına bak, ülkemizde zaten barış vardır. Bunu sadece muhalif partiler görememektedir. Bunu söylemek ülkede savaş olduğu anlamına gelir. Kürt sorununu çözecekmiş, bu ülkede kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır. Onun da kökünü kurutacağız Allah'ın izniyle. Osman Kavala'yı salacakmış iktidara gelirse. Öcalan'ı da salacak mısın? FETÖ'cüleri de salacak mısın? Sen savcı mısın hakim misin, nasıl yapacaksın? Eğer bunların eline devlet geçerse milli birliğimiz, istikrarımız heba olup gidecektir. Buna tek çare Cumhur İttifakı'dır. Devlet emin ellerdedir."