MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP'nin TBMM'deki grup toplantısında konuşma yaptı. Bahçeli, "Ankara-Bakü birlikteliğini, stratejik bir müttefiklik hukuku ile resmileştiren Şuşa Beyannamesi, Türk Milleti'nin ortak irade tezahürüdür" dedi.
MHP lideri, Rusya-Ukrayna krizi için, "MHP olarak muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmuyor, kimsenin bu cinayet teşebbüsüne ortak olmamasını temenni ediyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı duyulmalı" diye konuştu.
Tarkan'ın "Geççek" şarkısı tartışmalarıyla ilgili konuşan Bahçeli, "Tarkan bir şarkı sözü yazıp bunu seslendirdi. Mesele bakmak değil, görmek... Tarkan'dan zilletin tarzanı çıkartılamaz. Kuşkuları provoke etmenin faydası yoktur" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin açıklamaları:
Kutlu bir davanın soluğunun kesilmesi, mücadelesinin kesintiye uğraması, ufuk ötesindeki ufku görebilen kavrayıştan uzak olması, hayalin hayalidir. MHP, pergelin çivili ucunu Ankara'ya koyup hareketli ucuyla da dünyayı tarayan Türklüğün zafer nişanesidir. Kim bizi yutmaya kalkarsa hepsinin birden nefesini keseriz. Kabulde zorluk çeken varsa açıkça ifade edeyim bizim adımız Türk Milleti'dir.
"ŞUŞA BEYANNAMESİ, TÜRK MİLLETİ'NİN ORTAK İRADE TEZAHÜRÜDÜR"
Türk'ün damarına basanlar hezimetle tanıştılar. Türk Milleti'nin tek yürek olması zalimlere unutamayacak bir ders vermiştir. Bir elin nesi varsa iki elin gücü olduğu dünyaya gösterildi. Hocalı Türk'tür, Dağlık Karabağ Türk'tür. Bir kere kalkan bayrak asla inmeyecektir. Ankara-Bakü birlikteliğini, stratejik bir müttefiklik hukuku ile resmileştiren Şuşa Beyannamesi, Türk Milleti'nin ortak irade tezahürüdür. 3 Şubat 2022'de kabulü ile resmileşmesi temin edilmiştir.
Biz hiç kimseyle savaşalım, küselim, düşman olalım demiyoruz. Dengeli tavır umuyoruz. Türklüğün bağımsızlık haklarına ön şartsız saygı bekliyoruz.
RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ
Rusya-Ukrayna arasındaki yüksek gerilim boyut değiştirmektedir. Rusya-Ukrayna sınırında düşük tonlu çatışmaların yaşandığı, sivillerin tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Putin, çözüm ortamının yeşerebilmesi için bu iki bölgeye Minsk çerçevesinde özel statü verilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu durum, Ukrayna'nın doğusunda da bölünmesinden başka bir anlama gelmeyecektir. Hem ABD hem de Rusya, barış ve istikrara hizmetten ne yazık ki uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir yönüyle Ukrayna'nın egemenlik haklarını da zedelemiştir. MHP olarak muhtemel bir savaşı kesinlikle doğru bulmuyor, kimsenin bu cinayet teşebbüsüne ortak olmamasını temenni ediyoruz. ABD ile Rusya'nın bu savaş ihtimali üzerinde nüfuz alanlarını genişletme arayışları, tehdit altındaki ülkelere daha da yerleşme siyasetleri, adil, adalet ve ahlak ölçütleriyle bütünüyle terstir.
EKREM İMAMOĞLU'NA MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI TEPKİSİ
İstanbul Belediye Başkanı Münih'te hangi sıfat, görevle yer almıştır. Bu şahıs ne arıyor Münih'te. Neyin lobi çalışmasını yapıyor. Açık açık Türk demokrasisinin yetersizliğinden bahsetmiş. İstanbul'un demokrasiye aç olduğunu, Türkiye'de demokrasinin sakatlandığını, Avrupa değerlerine özlemin arttığını ifade etmiş. İstanbul Belediye Başkanı hiç utanmadan, Türkiye'yi kötülemiştir. Cem Özdemir isimli şarlatanla fotoğraf çektirip kucaklaşması soysuzluğun ete kemiğe bürünmesidir. Türkiye muhalifi ile beraberce gülücükler saçmak PKK ile buluşmak demektir. İstanbul demokrasiye aç olsaydı, Münih'in yolunu zor bulurdun. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı, belediye başkanlığı koltuğuna oturmayı rüyanda görürdün. Ümit ediyorum ki bu vefasızlığın cevapsız ve cezasız bırakılmayacağı da mutlaka görülecektir.
6'LI TOPLANTI
HDP'lilerin periyodik olarak dile getirdiği tehditvari beyanları, zilletin diğer ortaklarını uyarmış, masanın altındaki bölücü köstebeğin sisli yüz hattının netleşmesini sağlamıştır. 12 Şubat yuvarlak masa toplantısı hususunda en sivri çıkışı, Serok Ahmet yapmıştır. Serok'un akıl sağlığı ile ilgili ciddi endişeler taşıdığını, karantina altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok'a, bu gidişle sefil düşecek. Tedavilere cevap vermeye acıklı hallere düşecek. Burası Türk ve Türkmen diyarıdır ancak Serok Ahmet'in bu diyarla bağı kopalı çok olmuştur. Onların sofrası Halil İbrahim Sofrası, bizim soframız da kurtlar sofrasıymış. Hüsran ve zillet masası olduğunu milletimiz görüyor. Bizim soframızın kurtlar sofrası olduğuna gelince. Kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur. Kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani'ye kaçmakla bile kurtulamaz Serok Ahmet.
(Davutoğlu'nun Bahçeli'ye "28 Şubat'tan bahsetmesi gereken son kişidir" sözleri) 28 Şubat iddianı belgelendiremezsen müfteriliği, müflisliğin en ileri, en zirve ismi olarak anılacaksın.
TARKAN'IN 'GEÇÇEK' ŞARKISI
Tarkan bir şarkı sözü yazıp bunu seslendirdi. Mesele bakmak değil, görmek. Tarkan geçecek diyor, bunu da Anadolu'ya yaygın ağız şivesi ile söylüyor. Elbette geçecek, zillet geçecek, salgın geçecek, terör geçecek, sorunlar bitecek, buna da az kaldığı görülecek. 6 rakamına dikkat buyurunuz. Bu rakamı terse çevirince 9 rakamı ortaya çıkar. Altıyı çevirip 9 rakamına bakınca gördüğümüz huzurdur, havaya kaldırılan 9 tuğdur, 9 ışıktır. Cumhur İttifakı'nın açık ara önde geçeceğini simgesidir. Nitekim, çoğu gitmiş azı kalmıştır. Tarkan şarkı sözleriyle Covid'i kastettiğini söylüyor, hayır diyorlar; iktidarı kastettin.
"KIL OLDUM ABİ YA DA BAŞKASI OLMA KENDİN OL ŞARKISINA KULAK VERSİNLER"
Tarkan'dan zilletin tarzanı çıkartılamaz. Kuşkuları provoke etmenin faydası yoktur. Her şey geçer, kaldı ki ömür geçiyor, Allah bizlere sırat köprüsünden geçmeyi nasip eylesin. Geçmeyecek olan şeyler de vardır. İhanetin sızısı geçmez, kötü sözün yarası geçmez, şehitlerimizin acısı geçmez, mücadelenin sıcaklığı geçmez. Özellikle bu haftaki konuşmanın geçtiğimiz günlerde provasını yapanlar, şarkı sözlerini beka meselesine bağlayacağımı söyleyenler şimdi dağılabilirler. Kendilerini çok zorlamasınlar, kişiliği olmayanların başkasını taklitle zaman geçireceklerini akıllarından çıkarmasınlar. Tarkan'dan muhalif figür elde etme peşine düşenler, önce onun 'Kıl oldum abi' ya da 'Başkası olma kendin ol' şarkısına kulak versinler.
"Dedem değirmenci,babam kaptanmış, ninem tarlalarda kavrulmuş,yanmış, bir çift ağam yurda sunulan kanmış, bende Türklük için kurban doğmuşum." Bir kısmını paylaştığım bu şiiri kaleme alan mergum Fethi Tevetoğlu'dur, onun kardeş torunu Tarkan'dan başkası değildir.