Bahçeli: Uzattığım el, 'Türkiye partisi olun' teklifidir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'MHP Genel Başkanı olarak, DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el, 'Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin' temenni ve teklifidir' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2024-10-08 14:00:56

Güncelleme Tarihi: 2024-10-08 14:02:07

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, doğru siyasetin; buluşturan ve kucaklaştıran ahlaklı siyaset anlayışı olduğunu ve hiçbir partiyle kategorik olarak sorunları olmadığını söyledi. Bahçeli, "Özellikle bilmenizi arzu ederim ki bu sözlerim, bir yanda aklımın diğer yanda da vatan ve millet sevgisiyle çarpan yüreğimin bastırılamaz sesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın TBMM'nin açılış konuşmasındaki şu görüşlerinin altı da dikkatle çizilmelidir; 'Bu Gazi Meclis, sadece Türkiye'nin değil, geniş bir coğrafyadaki mazlum halkların da umudu olan bir Meclis'tir. Yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken, küresel sistem kökten sarsılırken, Meclis'imiz; vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır. İktidar ve muhalefetiyle, Meclis'imizin milletimize güven, hasımlarımıza korku verecek bir atmosferde çalışması, özellikle böyle bir dönemde elzemdir. Meclis'teki uyum, mutabakat, karşılıklı saygı çerçevesinde tartışma ve istişare, buradan sokağa yansıyacak, ülkenin huzur ve emniyetine kapı aralayacaktır. Bölgemizin içinde bulunduğu gerilimli atmosferde siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürme teşebbüslerine izin vermeyeceğinize inanıyorum.' Bu görüşlere 'Yanlış' diyecek, siyasi namus sahibi bir milletvekili veya vicdan sahibi bir vatan evladı var mıdır" ifadelerini kullandı.

'DÜMENDEN VE DÜZENDEN EL UZATMAYIZ'

Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyalar bin bir türlü nifakla dolup taşarken, Türkiye'ye yönelik azgın ihtiras ve iştahları görmezden gelemeyeceklerini söyleyen Bahçeli, "MHP Genel Başkanı olarak, Cumhur İttifakı'nın bu duruş ve engin duyuşuna müzahir şekilde DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu, siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler, mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir. Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el, ilk Meclis'in ve Sayın Cumhurbaşkanımızın isabetli sözlerinin meşale gibi yanan aydınlığıdır. Uzattığım el, 'Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin' temenni ve teklifidir. Biz gelişigüzel, keyfekeder, can sıkıntısından, anlık dürtülerle, dümenden ve düzenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz, öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmanın merakına tevessül ve teşebbüs etmeyiz. DEM'e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir" diye konuştu.

'FETÖ TAKTİKLERİNİN KARŞISINDAYIZ'

Siyaseten söylem ve eylemlerinin yalan, dolan veya günü kurtarma telaşı olmadığını aktaran Bahçeli, "Mesela Özgür Bey'in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisi siyasetimizin konusu olmaz, olamaz, olmayacaktır. Özel hayatları ihlal ve istila eden FETÖ taktiklerinin, bundan mülhem şerefsiz hamlelerin, provokatif sosyal medya ifşalarının tamamıyla karşısındayız. Türkiye, böylesine karanlık ve karmaşık dönemleri vahim bedeller ödeyerek geride bırakmıştır. Eski çamlar şimdi bardak olmuştur. Köprünün altından çok sular akmıştır. Biz CHP'nin siyasetiyle, siyaseten ihsas, ibra ve ifade ettiği gayeleriyle ilgiliyiz. Bunun dışında ne söylenirse söylensin ne yapılırsa yapılsın kulaklarımızı kapatmış haldeyiz. Bel atlı vuruşlar, itibar suikastları, izansız isnatlar bizim ne işimize gelir ne de gündemimize girer" açıklamasında bulundu.

'BÜYÜK RESME ODAKLANMALIYIZ'

Kumpas, kara kampanya ve çirkin dedikoduların partisi için yok hükmünde olduğunu kaydeden Bahçeli, "Bizim düşüncelerimizin söylem kalıbına dökülmüş hali elbette siyasetendir. Başka türlüsünü akla getirmek, ihtimal olarak hesaba katmak hem insani hem de ahlaki değildir. Bu kapsamda sağduyuyla perçinlenmiş duruşumuzdan başka anlamlar çıkarmak, beyhude zorlama ve zırvalıktır. Özgür Bey'in düne kadar, aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen, eften püften konularla ilgili MHP'ye saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması, hakkaniyet ve haysiyet ölçüleriyle bağdaşmayan seviyesizlikti. Halbuki biz siyaseti centilmence, mertçe, adam gibi yapmanın tarafındayız. Biz siyaseti, yalan ipinde cambazlık olarak değil, hakikat ve haysiyet ikliminde millete hasredilmiş hadim bir yüreğin mücadele kulvarı olarak tanımlarız. İşin doğrusunu isterseniz, bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey'in gene yanıldığı ve yanlışa kapıldığı ortadadır. Bu kadar kaotik, kırılgan ve kritik bir dönemde, iç siyasetin polemik dehlizinde boşuna çırpınacak, göz göre göre enerji ve zaman israfına katlanacak halimiz, hasenatımız ve hevesimiz yoktur. Büyük resme odaklanmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

'MESELE BEYRUT DEĞİL, ANKARA'DIR'

Bahçeli, İsrail'in saklı ajandasında Türkiye'nin hedef olduğunu vurgulayarak, "Bugün mesele Beyrut değil, Ankara'dır. Bugün hedef Şam, Tahran, Sana veya Bağdat değil, İstanbul'dur. Bugün gizil ve gizli gündem Türk vatanıdır. Orta Doğu'da ateşlenen füzelerin, sıkılan mermilerin, atılan bombaların, düzenlenen suikastların, günbegün serpilen anarşik ve kaotik çalkalanmanın bir sonraki etabı, nihai sahası, kesin hesap merkezi Anadolu coğrafyasıdır. İsrail terörünün, emperyalist alçaklığın, küresel barbarlığın saklı ajandasında Türkiye vardır" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, milletvekillerini TBMM kapalı oturumunda bilgilendirme kararının isabetli olduğunu belirten Bahçeli, İsrail'in Türkiye içerisinde açık veya örtülü operasyonlar düzenlemesi halinde pişman olacağını ifade etti.

Bahçeli, son günlerde Türkiye'de yaşanan şiddet olaylarının vatandaşları derinden yaraladığını da belirterek, şöyle konuştu:

"Şiddete karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka seçeneğimiz kalmamıştır. Bugünün insanı, bugünün şiddet sahnesinde görülen ızdırap verici vakalar karşısında bezgin ve bitkindir. MHP Ar-Ge çatısı altında, 'Bireysel ve Toplumsal Şiddetle Mücadele' etmek maksadıyla saygın ve alanlarında parmakla gösterilen uzman ve akademisyenlerimizden teşekkül eden bir komisyon kurmuş bulunuyoruz. Bu komisyonumuz inanıyorum ki kısa zamanda çalışmalarını ikmal edecektir. Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Geleceğimizi şiddete rehin bırakamayız. Derlenmeliyiz, toparlanmalıyız, kendimize gelmeliyiz, cezaları artırmakla beraber; şiddetin ürediği ana yatağı kurutmak zorundayız. Temellerimizi kazıp, kaynağımıza inip saçılan hastalık tohumlarını bulup çıkarmalıyız. Bu durum aynı zamanda ülkemiz ve milletimiz için bir diğer beka konusudur."

DHA