Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı sert bir dille eleştirdi. Akdoğan, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılmayan Devlet Bahçeli için "Siz en önemli milli bayramda olamıyorsanız bu nasıl bir milliyetçiliktir? AK Parti Cumhuriyet Bayramı'na, Zafer Bayramı'na katılmasa yeri göğü inletirler," dedi.
İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre; Yalçın Akdoğan, seçim çalışmaları nedeniyle AK Parti Polatlı İlçe Teşkilatının düzenlediği Şura Toplantısı'na katıldı. Akdoğan burada muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi.
Akdoğan, AK Parti olarak 7 Haziran seçimlerinden sonra sorumlu olan tek parti olduklarını belirtti.
Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Akdoğan, “Görüşmeye geldi, o işin ciddiyetine yakışmayacak şeyleri dışarı aktardı. Yapılan görüşmeyi istismar etti. Kendisi bir kampanyanın parçası haline geldi. Hiç bir zaman ‘her konuda ben çözerim demek' bir politika değildir” diye konuştu.
“EN ÖNEMLİ MİLLİ BAYRAMDA OLAMIYORSANIZ BU NASIL BİR MİLLİYETÇİLİKTİR?”
Cumhuriyet Bayramı programına katılmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Akdoğan, şunları söyledi:
"Sabah Anıtkabir'e gittik, arkasından törenleri gerçekleştirdik. Bu, en önemli milli bayramımız. Bugün bu ortak sevinci, mutluluğu paylaşmayanlara ne demeli? Şimdi Anıtkabir'e gelmeyenler, Cumhuriyet kutlamalarına gelmeyenler, Cumhuriyetimizle gurur duyduk ama yoklardı törenlerde. Siz en önemli milli bayramda olamıyorsanız bu nasıl bir milliyetçiliktir? AK Parti Cumhuriyet Bayramı'na, Zafer Bayramı'na katılmasa yeri göğü inletirler. Peki, nerede bu beyefendiler?”
SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A SERT CEVAP
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Başbakan Davutoğlu hakkındaki açıklamalarına cevap verdi. Akdoğan, şunları söyledi:
"Başbakanımıza her türlü hakareti yapıyorlar, baktılar kaybediyorlar, korku bacayı sardı. O HDP Genel Başkanı da görecek Pazar günü kimin ne mal olduğunu, bu millet ona gösterecek. Peki, sen kendi devletine 'katil' diyeceksin, senin bu ülkeye bir aidiyet duygun, bağın yok mu? Kendi devletini, ülkeni suçlayacaksın, Suriye'deki bir yapının peşine takılacaksın, onun sözcülüğünü yapacaksın. Git orada siyaset yap o zaman. Bu ülke, vatan, bayrak senin değilse, bu devlete sen her gün hakaret edeceksen, git Kobani'de siyaset yap. Bunlar krizden besleniyor, çatışmadan medet umuyorlar."