Bakan Yılmaz, Ankara'dan karayolu ile Sivas'ın Kangal ilçesine gelerek Kocakurt köyünde yapımı tamamlanan Esma-Mehmet Balı Cemevi açılış törenine katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan programa Bakan Yılmaz'ın yanı sıra, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Sivas Valisi Davut Gül, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Bakan Yılmaz yaptığı konuşmada, "Kültürün muhtevasını nesilden nesile aktarmak zenginleşmesini sağlamak ve gelişimi için elverişli ortamı sağlamak eğitimin görevidir. İnsanın kendi potansiyelini en üst seviyeye çıkmasını sağlamak insanların önem verdiği ihtiyaçlarını doğru ve yeterli bir şekilde karşılanmasına bağlıdır. Bu ihtiyaçlardan biri de inanç özgürlüğüdür. İnanç su gibi, ekmek gibi kutsal ve en az onlar kadar bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçların doğru kaynaktan karşılanması kişiyi ve toplumu huzurlu kılar ve kişinin ve toplumun gelişmesi için de gerekli ve yeterlidir. Bu çerçevede devlet olarak vatandaşların inançlarına yönelik ihtiyaç ve taleplerini karşılamak yöneticilerin öncelikli görevi ve sorumluluğudur. Bu ülkede yaşayan her vatandaşın birlikte yaşadığı insanların inancını, kültürünü, değerlerini bilmesi ve birbirini tanıması barış içinde kardeşçe bir arada yaşamanın unsurudur" dedi.
"BİR VÜCUDUN PARÇALARI GİBİYİZ"
Din kültürü ve ahlak dersinde vatandaşların inançlarının, değerlerinin esas unsurlarını öğrencilere öğretilmesini amaçladıklarını söyleyen Yılmaz, "Yüzyıllardır bir arada yaşayan Aleviler ve Sünniler olarak dindar ve kardeşiz. Ülkemizdeki alevlilerle ilgili sorunlar sadece Alevileri, Sünnilerle ilgili sorunlarda sadece Sünnileri değil, hepimizi ilgilendirmektedir. Çünkü bizler gerçekten bir vücudun parçaları gibiyiz. Bir organdaki sıkıntıya diğerinin de ilgisiz kalması mümkün değil. Bu anlayışla sorunlarımız var, ama birlikte çözeceğiz. İnanç ve düşüncelerimiz arasındaki aynı, benzer ya da farklı yönleri doğru olarak öğrendiğimizde karşılıklı iletişimimiz daha çok artacaktır. Alevi, Sünni kardeşlerimiz birbirini olduğu gibi tanıyacaktır. Ancak bu hedefe sadece okul programlarıyla ulaşabilmek de mümkün değildir. Bu konuda başta anne ve babalar eğitimcilere, aydınlara, kanaat önderlerine, din görevlilerine, Alevi vakıf ve dernek mensuplarına, cemevlerimize kısacası milletimizin her kesimine büyük sorumluluk düşmektedir. Alevi kardeşlerimizin sorunları bizim sorunlarımızdır. Bunu inanarak, canı gönülden söylüyorum. Bu sorunları birlikte çözeceğiz. Kanaat önderleri ile düzenlediğimiz Alevilik Çalıştayı, çalıştayların da bir amacı budur. Bu ülkede hiç kimse inancı, düşüncesi ve yaşam tercihinden dolayı dışlanıp ötekileştirilmeyecektir" diye konuştu.
"KINAMAMIZ GEREKEN BİR EYLEM"
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesinde yaşanan olayla ilgili Yılmaz, "O çirkin olayda ötekileştirmeye, dışlaştırmaya yol açmamak için kınamamız gereken bir eylemdir. Hiç kimse 'ben farklıyım' demekle ötekileşmez. Ne zaman 'ben sizden farklıyım' diyene 'evet siz bizden farklısınız' denildiğinde işte o zaman ötekileşme ve farklılaşma başlar. Çanakkale'de, milli mücadelede ve demokrasinin kesintiye uğratılmak istendiği dönemlerde bu milletin bütün fertleri olarak nasıl bir araya geldik ve birlikte mücadele ettik ve bu devleti birlikte kurduysak, bundan sonra da bu ülkede kardeş ve barış içerisinde, diğer inanç gruplarıyla birlikte yaşayıp, bu ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesi üzerine çıkaracağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bizler bu güzel ve büyük ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Büyüklüğümüzü ve gücümüzü sahip olduğumuz değerlerimize ve özellikle de beşeri sermayemize borçluyuz. Yaşadığımız coğrafya hepimizi bağrına bastı, bu güzel ülkede barış ve huzur içinde yaşamak ortak irademizdir. Bu irade doğrultusunda dayanışmamızı artırmamız hepimizin ortak görevidir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise "Bu topraklar Anadolu toprakları Dünyada benzeri olmayan topraklar. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir elinde ceylan bir elinde aslan barış içerisinde yaşatan Hacı Bektaş-ı Veli yok. Dünyanın hiçbir ülkesinde yüzyıllar önce Konya'da barış, kardeşlik, hoşgörü tohumlarını ekmiş Mevlana yok. Dünyanın hiçbir ülkesinde zalime karşı, zulme karşı teslim olmayan Pir Sultan Abdal yok. Dünyanın hiçbir ülkesinde Ahmet Yesevi yok, Yunus Emre yok. O nedenle hem onların kıymetini bilmeliyiz, hem de onların bize öğretmeye çalıştığı değerlerin kıymetini bilmeliyiz. Bugün yaşadığımız coğrafyada ne demek istediğimi anlarsınız. Bugün Türkiye; Suriye değilse, Irak değilse, İran değilse, Libya değilse bu topraklara her zaman barış tohumları eken Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve Mevlana'ların sayesindedir. Bu yüzden barış içerisinde, kardeşlik içerisinde yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, CHP Genel Başkanı Veli Ağbaba ve diğer katılımcılarla birlikte Alevi dedesinin duasının ardından cemevinin açılışını gerçekleştirdi.