Yurt içi ve yurt dışından konuşmacılar, İş Kuleleri Salonu'nda 2 gün sürecek konferansta, tarihten ekonomiye, bilimden kültür ve spora, Türkiye'nin gelecek vizyonunu ele alacak.
Bakan Ersoy, Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılının hem öncesi hem de sonrasıyla sembol bir tarih olduğuna dikkati çekerek, Lozan Barış Antlaşması ile İzmir İktisat Kongresi'nin, Türkiye'nin milli egemenliğini ve iktisadi bağımsızlığını gelecek vizyonuyla şekillendirdiğini söyledi.
Gerçek hürriyetin iktisadi bağımsızlıktan geçtiğine işaret eden Ersoy, "Ekonomi o kadar önemliydi ki, daha Lozan sonuçlanmadan, İzmir'de bir iktisat kongresi toplanacaktı. İzmir'de toplanan Türkiye İktisat Kongresi, yeni bir dönemin başlangıcıydı. Burada bağımsız bir iktisadi yapıya kavuşmasının ilkeleri belirlenmiş, yol haritası çıkartılmıştı. İzmir'de alınan kararlar, benimsenen ilkeler doğrultusunda, 20 Ağustos 1924'te Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle kurulan Türkiye İş Bankası, Cumhuriyet döneminin ilk ulusal bankasıdır. Zamanın zor şartlarında 1 milyon lira sermayeyle 26 Ağustos'ta Ankara'da kurulan Türkiye İş Bankası, Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarından Celal Bayar'ın kurucu genel müdürlüğünde 10 personel ile mütevazı bir şekilde çalışmaya başlamıştı." ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, Atatürk'ün Hindistan Hilafet Komitesi tarafından Milli Mücadele'ye yardım amacıyla gönderilen parayı en uygun şekilde kullanmanın yollarını ararken Türkiye İş Bankasını kurma fikrinin ortaya çıktığını aktardı.
Atatürk'ün bankanın kuruluşunda yaptığı konuşmaya da değinen Ersoy, konuşmanın şu bölümünü aktardı:
"Halkımızın bugünkü mütevazı imkanlarına tasarruf mefhumunu getirecek ve faaliyetini halk için genişletecek bir müesseseye ihtiyacımız vardı. Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın. En kuvvetli sermaye, zeka, dikkat, iffettir; teknik ve metodik çalışmaktır. Bu inançla işe sarılınız, mutlaka başarırsınız. Başarı kazanmayı eğer milli bir onur meselesi yaparsanız, muhtaç olduğunuz enerjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksınız."
- "CUMHURİYET'İN KURUCU KADROLARININ IŞIĞI DAİMA ÖNÜMÜZÜ AYDINLATMAKTADIR"
Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye İş Bankasının faaliyet alanının sadece finansla sınırlı olmadığına da vurgu yaparak, "Kültür alanında da önemli çalışmalara imza atılmaktadır. İş Bankası özellikle de kitap yayıncılığında çok uzun yıllardır bir marka değerdir. 1956 yılından bu yana Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, ülkemizin kültürel birikimine katkılar yapmaktadır. Öte yandan banka, elde ettiği kazancın bir bölümünü kültür sanat alanına tahsis etmektedir." şeklinde konuştu.
10. Uluslararası Atatürk Kongresi'nin 29-31 Ekim'de Türkiye İş Bankası katkılarıyla gerçekleştirileceğinin altını çizen Ersoy, Türkiye'nin iktisat tarihiyle ilgili bildirilerin sunulacağı toplantıya tüm ilgilileri davet etti.
Ersoy, kongrede Türkiye'nin yeni yüzyılına yönelik önemli açılımlar olacağına işaret ederek, şunları söyledi:
"Burada, ülkenin 100 yıl önceki kurucu iradesinden, Mustafa Kemal Atatürk ve yönetim ekibinin, çalışma ve fikir arkadaşlarının ortaya koyduklarından alınan ilhamın, bugünün değerleriyle buluşturulmasıyla dile getirilecek olanların Türkiye'nin yeni yüzyılına yönelik önemli açılımlar sağlayacağına inancım tamdır. Cumhuriyet'in kurucu kadrolarının ışığı daima önümüzü aydınlatmaktadır. O manevi destekle bugünü yaşanır kılar, geleceği inşa ederken eğitimden kültüre, sağlıktan bayındırlığa, dış politikadan savunmaya, teknolojiden bilişime, spordan çevreye her alanda aziz milletimizin hak ettiği bütün gelişmeleri kat edeceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı, milli ve manevi değerlerimizle temellendirip, çağdaş normlarla iç içe kılacağız. Atatürk ve arkadaşlarının, 1920'lerin zor şartlarında ortaya koydukları daha gelişmiş, daha büyük, daha güzel Türkiye ideali yolundaki gayretlerinin iradesiyle ilk yerli otomobil TOGG'u imal eden, Atatürk Kültür Merkezi'ni yeniden inşayla seçkin bir kültür sanat merkezi haline getiren irade aynıdır.
Millete hizmet etmenin ve vatana eser kazandırmanın önemine dikkati çeken Ersoy, "Tıpkı 1923 Türkiye'sindeki kıymetli kadro gibi, 2023 Türkiye'sinde bizim de amacımız, hedefimiz, ilkemiz budur, bunlardır. Seçimler sonucunda milletimizden bir kez daha aldığımız onayla, bize duyulan güvenle, önümüzdeki dönemde yine birçok yeni adımla, ülkemizi her gün eskisinden biraz daha ileriye giden bir ülke haline getirme yürüyüşümüzü hep birlikte sürdüreceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ten miras, 'ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma ülküsü' her zaman aklımızdadır, gönlümüzdedir. 'Durmak yok, yola devam' mottomuz, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma ülkümüzün bir başka şekilde ifadesidir. Bu ülkü etrafında 85 milyon tek yürek, tek bileğiz. Allah'ın izniyle yarınımız bugünümüzden çok daha güzel olacak." dedi.