Bartın Cumhuriyet Meydanı'nda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen programa katılan Tunç, Türkiye Yüzyılı'nın kahramanlarını anmak, 15 Temmuz şehitlerine dua etmek, gazileri yad etmek için bir arada olduklarını söyledi.
15 Temmuz'un bir darbe kalkışmasından öte devleti bölme, parçalama, Türkiye'nin yönetimini devralma ve Türkiye'yi işgal girişimi olduğunu belirten Tunç, 15 Temmuz'a darbe kalkışması demenin hafif kalacağını kaydetti.
Bakan Tunç, Türkiye'nin yönetimini devralarak bölgedeki hain planlarını gerçekleştirmek ve bölmek isteyen, güneyde Suriye'yi parçalayarak bir terör devleti kurulmasını amaçlayan küresel güçlerin içeriye sızmış olan taşeronları vasıtasıyla gerçekleştirilen bu işgal girişimine milletin büyük kahramanlıkla "dur" dediğini, milletin uçaklarıyla milletin üzerine bombalar yağdıracak kadar gözü dönmüş hainlerin yürüttüğü tankları çıplak elleriyle tutan halka şükran borçlu olduklarını ifade etti.
Hainlerin, 15 Temmuz gecesi terörle canı pahasına mücadele eden özel harekat polislerine dinlenme anındayken bombalar yağdırdığını ve 50 özel harekat polisi ile Bartınlı Özel Harekat Camisi İmamı Mustafa Yaman'ın şehit düştüğünü hatırlatan Tunç, bunun hainliğin ne derece ileriye gittiğini gösterdiğini dile getirdi.
Tunç, kapalı olan TBMM'ye bombalar yağdırıldığını ancak Ankara'da olan milletvekillerinin hemen meclise gittiğini ve bombalar altında millet adına mücadele verdiğini, bu direnişin darbecilerin moralini bozduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Ben milletin üzerinde bir güç tanımıyorum. Haydi milletim meydanlara, bu hainlere karşı mücadele etmemiz lazım" mesajının ardından milletin meydanlara çıkmasıyla darbecilerin mağlup olduklarını anladığına dikkati çeken Tunç, şöyle devam etti:
"Suikast timleri, Fetullahçı Terör Örgütü mensupları Sayın Cumhurbaşkanı'mızı şehit etmek için Marmaris'e helikopteri havalandırdılar. Cenabıallah'ın yardımıyla, milletimizin desteğiyle, büyük bir mücadeleyle, kahramanlık gösterisiyle milletimiz tarihi zafere imza attı ve darbe kalkışmasını önledi."
Tunç, darbecilerle hukuk içerisinde mücadelenin devam ettiğini, birilerinin 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL'e "darbe", 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" diyebildiğini, adeta terörün sözcülüğünü yapabildiklerini söyledi.
OHAL kararları çerçevesinde çok sayıda kararnamenin yürürlüğe girdiğini anımsatan Tunç, "O kararnameler çerçevesinde terör örgütü mensuplarının kamudan ayıklanabilmesi, arındırılabilmesi anlamında büyük çalışma başladı. Olağanüstü hal kararnameleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirilme zorunluluğu yokken bunu yaptık." diye konuştu.
Tunç, OHAL kararnamelerinin TBMM'de kanunlaştığını ve Anayasa Mahkemesinin denetimine açıldığını dile getirerek, "Kamudan ihraç edilenlerle ilgili Olağanüstü Hal Komisyonu gibi bir zorunluluk olmamasına rağmen, hak arama yollarını açabilme adına kamudan ihraç edilen FETÖ irtibat ve iltisaklılarının başvurabileceği mekanizmayı oluşturduk. Olağanüstü Hal İnceleme Komisyonu'nun kararları çerçevesi içerisinde kararlar verildi. İade edilenler, iade edilmeyenler oldu ve bu komisyonun kararları da yine yargı denetimine açıldı." ifadelerini kullandı.
"289 FİİLİ DARBE DAVASI AÇILDI"
Fiili olarak darbe girişimine katılan, silah çeken, bomba atanlara ilişkin 289 fiili darbe davası açıldığı, bunun 176'sının Yargıtay tarafından onaylandığı, kalanında sürecinin devam ettiği bilgisini veren Tunç, şunları kaydetti:
"Bu davalarda 1634 terör örgütü mensubu ağırlaştırılmış müebbet, 1366 sanık müebbet ve 1891 kişi çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı. Toplamda 4 bin 891 mahkumiyet kararı verildi. Yine diğer soruşturmalarla ilgili süreç devam ediyor. Şu ana kadar 122 bin 632 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. 67 bin 893 soruşturma devam ediyor. 26 bin 667 ilk derece mahkemesinde devam eden ceza soruşturmaları ve kovuşturmaları var. Şu anda cezaevlerimizde darbe kalkışmasında bulunan ve bunlarla irtibatlı iltisaklı olan, hükümlü ve tutuklu sayısı da 15 bin 539. Bunların yargılanması, bağımsız ve tarafsız yargımız tarafından kuyumcu titizliği hassasiyetiyle devam ediyor. Hak ettiğine cezayı bağımsız yargımız verecektir, milletimizin bundan hiçbir zaman şüphesi olmasın."
"15 Temmuz'ları unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz mücadelesi kesintisiz devam edecek." diyen Tunç, ülkeyi başta FETÖ, PKK, DHKP-C olmak üzere terörün her türlüsünden arındırmak için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Bakan Tunç, 2017 Anayasa değişikliğiyle yapısal reformlar gerçekleştirdiklerini, bundan sonra da bu reform sürecinin devam edeceğini dile getirerek, "Elbette ki hedefimiz darbecilerin yaptığı anayasayla yönetilen bir ülke değil, milletin temsilcilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde millet adına karar vererek, büyük bir uzlaşmayla milletimizin onayına sunacağı demokratik anayasayla yolumuza devam etmek. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcında bunu da gerçekleştirmek nasip olur. Milletimiz bunu hak ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'yi özellikle her alanda geliştirmenin gayreti içerisinde olacaklarını aktaran Tunç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ekonomide bağımsız, IMF'ye muhtaç olmayan, enerjide bağımsızlığını ilan eden, savunma sanayinde dünyada lider bir Türkiye. Kalkınma hamleleriyle 81 vilayetimizin her bir yanını eserlerle donatan bir Türkiye olarak yolumuza doğru adımlarla devam edeceğiz. Türkiye'nin hakkaniyetli, adaletli dış politikayla dünyada sözü geçen ülke olması ve Türkiye eksenini oluşturmak için yolumuza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki lider ülke Türkiye'yi, dünyada bu yüzyılı, Türkiye Yüzyılı yapmak için doğru adımlarla yola devam edeceğiz inşallah. Şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız."