'Barajı aşmamamız yeni kriz demektir'

“Barajı aşmamamız yeni kriz anlamına gelecektir. Örneğin Hakkari'de 3 milletvekili çıkarır. Seçimenin yüzde 90'ı HDP'ye oy verir. Bu dönem yine HDP 3 milletvekili çıkaracak oy alır ancak, barajı aşamazsa bunların yerine AKP adaylarının meclise gitmesini Hakkari halkı kabul etmez. Ben de kabul etmem. Aynı şekilde; Diyarakır'daki, Şırnak'taki seçmen de kabul etmez. Demokratik her türlü tepkisini ortaya koyabilir. Şiddete, silaha asla bulaşmadan tepkisini ortaya koyabilir. Hükümeti erken seçime zorlar. Dolayısı ile Türkiye yeni kriz yaşar, hemen ardından erken seçim alır. Biz o durumda demokratik mücadelemizi, siyasetimizi, muhalefet çalışmasını parlamento dışında yaparız. HDP kadar halkın içinde olan bir parti yoktur. Dışarıdan demokratik mücadelesini, siyasetini yapar halkın yanında yer alır. Halk da demokratik olarak tepkisini ortaya koyar.”

"ÖCALAN İDDİALARIN AKSİNE...'

Buldan, iddiaların aksine Abdullah Öcalan'ın seçime bağımsız girilmemesini istediğini, CHP'nin ana muhalefet partisi rolünü oynayamadığı, HDP'nin temsil ettiği kesimlerle birlikte sol harekete öncülük edebileceği değerlendirmesini yaptığını anlattı. Geçmişte Ak Parti'ye oy veren Kürtler açısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kobani yaklaşımı, ‘Kürt sorunu yoktur' sözlerinin kırılma noktasını oluşturduğunu öne süren Buldan, aday profiline bakıldığında 2 yıllık HDP'nin iddia edilenin aksine ‘Kürt Partisi' olmadığının görülebileceğini söyledi.

Pervin Buldan, seçim çalışması sırasında sık sık AK Parti ile seçim sonrası bir araya gelebileceklerine dair iddialar ortaya atıldığını ifade ederken, “Bunu engelleyecek birçok nokta var. Hükümetin Kobani konusundaki politikası; Roboski meselesi bunlar arasında. Roboski'de uçakların Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde verdiği talimat ile uçtuğunu bomba yağdırıldığı, 34 insanın bombalarla öldürüldüğü gerçekliğini bir kenara bırakıp AKP bir koltuk uğruna bu değerleri satacak bir parti değiliz” dedi.