Başbakan Binali Yıldırım konuştu
Başbakan Yıldırım, AK Parti grup toplantısında konuştu.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-17 11:52:09

Güncelleme Tarihi: 2017-10-17 11:52:09

TIMETURK | HABER MERKEZİ

AK Parti Genel Başkan Vekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:

Terör insanlığın baş belasıdır. Ortak tehdittir. Farklı yaklaşımlar terörün daha fazlasına neden olmaktadır.

Geçtiğimiz hafta yoğun bir haftaydı. 81 ilimizin valileri ile bir araya geldik. Kışa girerken özellikle terörle mücadele konusunda durum nedir, bundan sonra neler yapılması gerekir, bunlarla ilgil kapsamlı görüşmelerimiz oldu. Valilerimize şehirlerde vatandaşları ile ilişkilerinde ne yapmaları gerektiğini, hangi hususlara dikkat etmeleri gerektiğini de kapsamlı şekilde görüştük.

Merkezi yönetimi beyin olarak görürsek, yerel yönetimler el ve ayaklardır. El ve ayaklar çalışmadan vücudun çalışma imkanı yoktur. Valilerimizin, belediye başkanlarımızın yapması gereken vatandaşımızın sorunlarını en iyi şekilde çözmek için, hükümetimizin belirlediği politikalar çerçevesinde canla başla çalışmaktır. Hata yapmak olur ama hainlik olmaz. Onun için sahada bulunanların planlama yapanlara göre çok daha önemli sorumluluğu var.

"HER ŞEYİ ANKARA'YA HAVALE ETME DEVRİ YAVAŞ YAVAŞ ORTADAN KALKACAK"

Ankara'dan uzaktan sorunu tarif etmek, çözümü üretmek pek de mümkün değil. Çözüm de yerel olmalı. Önümüzdeki günlerde valilerimiz, belediye başkanlarımız bulundukları şehrin, ilçelerin konuları ile çok daha fazla yetki kullanarak gerekli çözümleri üretecekler. Her şeyi Ankara'ya havale etme devri yavaş yavaş ortadan kalkacak.

Cumhurbaşkanımızın başkanlığında genişletilmiş il başkanları toplantısı gerçekleştirdik. Ankara'nın başkent oluşunun 94. yıl dönümü etkinliklerine katıldık. Hafta sonu Yalova'da merkez ilçe kongresine katıldık. Yalova teşkilatımız müthiş coşkusu ile bizi karşıladı. Çok heyecanlı bir kongre gerçekleştirdik.

"BUGÜN, ESNAFLARLA İLGİLİ YENİ BİR KARARI PAYLAŞACAĞIZ"

Bugün esnaflarla ilgili yeni bir kararı vatandaşlarımızla paylaşacağız. Bir ülke büyüyecekse bu ancak ve ancak bütün toplum kesimlerinin birlikte hareket etmesi ile birlikte çalışması ile mümkündür. Burada esnafımızla ilgili özel bir paragraf açmak istiyorum. Biz esnafımızı büyüyen, güçlü Türkiye'nin bel kemiği olarak görüyoruz. 2002 yılında 1 yıl boyunca bütün esnafa verilen kredi miktarıd 153 milyon lira. Bugün 22 milyara çıkmış. 2002'den bu yana 1.5 milyon esnaf ve zanaatkar 70 milyar lira kredi kullandı. Esnafa açtığımız kredi bu yıl 9 milyarı geçti. Esnaflar üretiyor, istihdam sağlıyor. Unutulan sanatları yaşatıyor. Bu yüksek faiz sürekli olacak bir şey değil. Önemli olan faizlerin makul bir seviyeye gelmesi ve artık esnafa faiz farkı desteğine ihtiyaç kalmaması. Türkiye'nin büyümesi için buna ihtiyaç var.

Faiz meselesinin Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik şartlarla orantılı olmadığını söylüyoruz.

Büyüme yüzde 5'in üzerinde seyrediyorken, küresel ve yerel yatırımlar artıyorken faizlerin yüksette seyretmesinin ekonomik kurallarıla izahı mümkün değildir. Bu konu da hükümetimizin 1. derecede öncelikli maddeler arasında yerini almıştır. Bugün 450 bin esnafımız ucuz krediden kullanma imkanına sahip. Kredi sınırı ne? 2002'de 5 bin lira. Şimdi 150 bin lira oldu.

ESNAFLARA KREDİ SINIR 150 BİNDEN 200 BİNE ÇIKARILDI

900 kooperatifimiz kredi alabiliyor. Esnaf ve sanatkarlarımızın kullanacağı işletme kredisi sınırı 150 binden 200 bine çıkarılıyor. Esnafımız işyerini satın almak isterse 500 bin krediyi 10 yıl vade ile alabilecek.

OHAL 3 AY DAHA UZATILIYOR

Hükümetimiz bugün OHAL'i uzatma tezkeresini TBMM'ye gönderdi. Bugün de tezkerenin bugün görüşüleceği ilan edildi. OHAL'in bir keyfiyet değil, mecburiyet dolayısıyla alındığını bir kez daha söylemek istiyorum.

İdlib'de, Suriye'de gerilimi azaltma ve çatışmasızlığı sağlama, ateşkesi devam ettirme görevi çerçevesinde silahlı kuvvetlerimizden askerlerimiz İdlib şehrinin etrafında gerekli konuşlanmayı yapıyorlar.

Barzani ve ekibinin inadı yüzünden burada yanlış bir yola girildi. Referandumun arkasında Kuzey Irak bölgesel yönetimine yönelik, Irak, Türkiye ve İran yaptırımları ilan etti. Bu bağlamda Türkiye, Erbil'e ve Süleymaniye'ye olan uçuşları durdurdu. Türk hava sahasını kapattı. Yeni tedbirler yolda. Bunlardan bir tanesi İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın Irak yönetimine devredilmesi. Bizim oradaki yerli ahali ile sorunumuz yok. Burnunun doğrultusunda karar verirsen olacaklar budur. Irak merkezi yönetimi ile bu konuda yakın çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

"KERKÜK'TE DEMOGRAFİK YAPI YENİDEN TESİS EDİLMELİ"

Pazarı pazartesiye bağlayan gece Kerkük'te Irak güçleri bir operasyon başlattı. Kerkük'ün tamamen PKK ve peşmergelerden temizlendiği bilgisi geliyor. Yıllar boyunca işin tarihi derinliğine baktığımızda orada demografik yapıyı fiili durumlarla değiştirme gayretlerinin olduğunu görüyoruz. Kerkük'ün tekrar Irak merkezi yönetimi tarafından kontrol altına alınmış olması müsbet bir gelişmedir. Burada dikkat edilmesi gereken konu bölgenin tarihi derinliğine uygun olarak demografik yapıyı tekrar tesis edecek yönetim tarzını uygulamaya koymaktır. Çoğunluğun Türkmen olduğunu görüyoruz ama zaman içinde bu durum değişmiş, daha da kötüleşmiştir. Kerkük'te yaşanan olayları yakından takip etmeye devam edeceğiz.

Bu hafta komisyonda görüşülen bir torba yasa var. 130 maddeden fazla olan tasarıda birçok toplum kesimini ilgilendiren konular var. Belediyelerde emlak vergi beyannameleri veriliyor. Bazı belediyeler para bitince vatandaşın malına göz dikiyor. 100 liralık yere 5000 lira kıymet koyuyor. Burası dağ başı mı kardeşim? Buna el attık, yüzde 50'den fazla artıramayacak. Bunlar da daha ziyade muhalefet belediyeleri. Vatandaşım bilsin. Belediyeler verilen bu hakkı kötüye kullanamaz. Vatandaşlarımızın basiretsiz yöneticilerin hatalarının bedelini ödemesinin önüne geçiyoruz.

Belediyelerin mücavir alanları içinde vatandaşın kullandığı tarım arazileri var fakat sahici değil. İmara açılan bir yer değil. Binaları yıkıp şehrin içinde tarım arazisi oluşturma şansı olmadığına göre bunların içinde bulunduğu bu yanlışı, fiili durumu düzeltmek gerekiyor. Buna da doğrudan satın alma hakkı veriyoruz. Bu sefer acaba bu süre dolunca biz ne yapacağız, elimizden mi alacaklar bilmiyorlar, dolayısıyla yatırım yapmıyorlar. Bu da bizim turizmimize, ekonomimize zarar veriyor. Bu belirsizliği de ortadan kaldırmak için tesislerin kira süresini tekrar 49 yıl artırıyoruz. Burada isteyen olursa parasını verip bunları alabilecek.

Cep telefonu görüşmesinde vergi yüzde 25. 7.5'e düşürüyoruz. Ev telefonunda da görüşme yüzde 15. Bunu da yarıya düşürüyoruz. Telefon şirketleri düşürmezse biz de onları düşürürüz. Büyükşehirlerde köyden mahalleye dönüşen yerlerde esnaf muaflığı var.

Birçok tasarruf tedbirini hayata geçireceğiz. Motorlu taşıtlar vergisinde yüzde 10'luk bir artış yaptık. Bunu yaparken de 1300 cc motor hacminde olan araçları muaf tuttuk. Böylece yüksek bedelli olmaya araçlarımızı da bu işin dışında tuttuk ki vatandaşımız bundan fazla etkilenmesin.

BAHÇELİ'NİN "ÜNİVERSİTE SINAVI KALDIRILSIN" TEKLİFİNE YANIT

Sayın Bahçeli bugün grup toplantısı yaptı. Özellikle eğitime yönelik üniversitelerde yeni bir sınav düzenlemesi yapılacak. Sayın Bahçeli bir adım daha ileri gitti bu yetmez üniversiteye giriş sınavlarını kaldıralım. Sayın Bahçeli akademisyendir, bu işlerden anlar. Değerlendirmeleri için teşekkür ediyorum ancak AK Parti iktidarından önce 76 üniversite vardı, şimdi 185 üniversite var. Geçmiş dönemlerden biriken 2.5 milyon öğrencimizi de bir şekilde üniversiteye göndererek eritmemiz lazım. Sayın Bahçeli'nin önerisi üzerinde çalışılabilir, düşünülebilir. Gündeme getirdiği bu konuyu dikkate alıyoruz. Ancak zamanı, bütün bu sorunları çözmek suretiyle dikkate alınabilir.