Başbakan Yıldırım: 'Savaş devletle devlet arasında olur'
Başbakan Binali Yıldırım, Vietnam ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Başbakan Yıldırım, Kuzey Irak'taki referandum kararına tepki gösteren Bahçeli'nin, 'Savaş sebebi sayarız' açıklamalarına ilişkin, 'Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-25 11:49:03

Güncelleme Tarihi: 2017-08-25 11:49:03


Başbakan Binali Yıldırım, Vietnam temaslarını tamamlayarak özel uçak "TUR" ile Ankara'ya geldi. Dönüş yolunda Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç'un sorularını cevaplayan Yıldırım, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Vietnam ziyaretiyle ilgili düşüncelerini paylaşan Başbakan Yıldırım, ülkenin büyük bir potansiyeli olduğunu, Türkiye için birlikte çalışılabilecek ciddi alanlar olduğunu söyledi.

Kuzey Irak'taki referandum konusunda açıklama yapan Yıldırım, "Neresinden bakarsanız bakın referandum kararı yanlıştır. Kerkük'te Türkmenler, Araplar var. Burayı da bu işe dahil etmesi durumunda işler daha karmaşık hale gelecek. Nasıl geçmişte Kerkük'te oldu bitti yapıldıysa bundan sonrası da benzer bir sıkıntıyı yaşatabilir" dedi.

Başbakan Yıldırım, Rusya ile varılan S400 anlaşmasında imzaların atıldığını da belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'tutuklanabilirim' açıklaması ve adalet yürüyüşü esnasında karavan içinde atletle yemek yerken çekilen fotoğrafının yayınlanması hususuna da değinen Başbakan Yıldırım, "İstihareye mi yatmış, neye istinaden söylüyor. Gündemde kalmak için çıkarıyor. Atlet işinde de atletik olduğunu gördük. Adaleti de iyice ucuzlattık, adaletle atletin ne ilgisi var" dedi.

"SON DERECE VERİMLİ VE YARARLI BİR SEYAHAT YAPTIK"

Singapur temasları ile ilgili bir değerlendirmede bulunan Yıldırım, "Tabii Singapur çok özel bir ülke. Farklı bir yapısı var. Küresel finansta önemli bir yeri var. Orada herkes var. Bütün küresel şirketler var. 53 bin dolar kişi başı milli geliri olan bir yer. Son derece verimli ve yararlı bir seyahat yaptık. Bu tip ziyaretlere hemen gidip istediklerimizi alıp geleceğimiz ziyaretler olarak bakmayın. Bunlar altyapı ziyaretleridir. Gidersiniz ilişkileri geliştirir, güven tesis edersiniz arkasından sonuç gelir. Biz her iki ülke ziyaretinde de bunu yaptık. Ülkemizin imkan ve kabiliyetlerini, potansiyelini onlarla paylaştık. Onların ellerinde ne var. Hangi konularda iş birliği yapabiliriz, bunları değerlendirdik. Ama her şeyden önemlisi ülkeler arasında üst düzey ziyaretler çeşitli sektörleri harekete geçirir. İlişkiler sıcak gelişirse, güven esasında gelişirse bundan iş dünyası da istifade eder. Kamuya ait kurumlar da istifade eder. Bu ziyaretlerde en somut sonuç iki ülke arasındaki iş birliğinin dikkat çekici şekilde belirlenen alanlarda derinleşmesidir. İki ülke ziyaretimizde de maksat hasıl olduğunu düşünüyoruz"

ifadelerini kullandı.

Vietnam'a 1978'den bu yana üst düzeyli bir ziyaretin yapılmadığını anımsatan Yıldırım, konuya ilişkin şunları söyledi:

"Ben de o soruyu sordum ama tatminkar bir cevap bulamadım. Aslında Vietnam'ın bugüne kadar beklenmemesi gereken ülke olduğunu gördüm. Büyük potansiyeli var. Türkiye için birlikte çalışılabilecek ciddi alanlar var. Biz gelmemişiz ama bizim iş adamlarımız gelmiş. 16 tane iş adamımız, 728 milyon dolar yatırım yapmış. Tekstil, turizm, tüketim malzemeleri, endüstri var. Bütün alanlarda yatırımcılarımız iş yapıyorlar."

Vietnam'da varlığını sürdüren FETÖ okulları ile ilgili konunun da gündeme geldiğini kaydeden Yıldırım, "Çok olumluydu tavırları, ilgi gösterdiler. Titizliği göstereceklerini bizatihi Başbakan söyledi. Örgütü anlatınca işin vehameti anlaşılıyor. Yoksa anlamakta zorlanıyorlar. Zahiren bir görüntü var. İşin detaylarına girince o zaman görüyorlar gerçeği. Onun için daha çok anlatmamız lazım" dedi.

Ülkenin 15 Temmuz hain darbe kalkışmasından haberdar olduklarını ancak bu yapının darbeyle ilişkilendirilmesi konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıklarına dikkat çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Biz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bu yapının özelliğini anlattık. Bunun sadece darbe girişimine kalkışmakla sınırlı olmadığını, küresel ölçekli bir terör örgütü olduğunu söyledik. Bulunduğu ülkelerde bugün değilse de gelecekte benzer işleri yapabilecek özelliğe sahip olduğunu anlattık, 'biz bunları yakın takibe alacağız' dediler."

"KUZEY IRAK YÖNETİMİNİN ISRAR ETMESİNİN BİR ANLAMI YOK"

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, 'Kuzey Irak'taki referandum konusu savaş sebebi sayılmalı' açıklamasını değerlendiren Yıldırım, "Bizim bu kararla ilgili duruşumuz çok açık ve net. Başından beri bunun yanlış bir adım olacağını söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bölgede zaten yeterince sorun var. Bunları çözmeden yeni bir sorun alanı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Behemehal bu karar iptal edilmeli. Irak Merkezi Yönetimi istemiyor, İran, Türkiye istemiyor. ABD 'istemiyoruz' diyor. Avrupa ülkeleri 'zamansız' diyor. Bunları dikkate aldığımızda bu konuda Kuzey Irak Yönetiminin ısrar etmesinin bir anlamı yok. Üstelik bölgedeki gurupların kendi aralarında da tam görüş birliği yok. Farklılıklar var. Neresinden bakarsanız bakın referandum kararı yanlıştır. Kerkük'te Türkmenler, Araplar var. Burayı da bu işe dahil etmesi durumunda işler daha karmaşık hale gelecek. Nasıl geçmişte Kerkük'te oldu bitti yapıldıysa bundan sonrası da benzer bir sıkıntıyı yaşatabilir. Dolayısıyla ne bölgeye ne kendilerine hiçbir fayda getirmeyecek bu yanlış yoldan dönmeleri gerekir" diye konuştu.

"Barzani bu gücü nereden alıyor? Bu kadar ülke karşı çıkarken nasıl cesaretle hareket edebiliyor?" sorusunu yanıtlayan Yıldırım, "Irak Merkezi Yönetimiyle Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasında ilişkiler istenildiği gibi gitmiyor. Irak Körfez Savaşı'ndan sonra Amerika orada Anayasa yaptı, bunlara özerklik verdi. Anayasada da yerini aldı. Ama sonraki süreçte Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Bağdat Yönetimi arasında güven tam anlamıyla tesis edilemedi. Karşılıklı suçlamalar var. Merkezi bütçeden verilmesi gerekenleri alamıyoruz. 'Mağdur oluyoruz' diyor Kuzey Iraklılar. Onlar da diyor ki; bizim bilgimiz dışında petrol satıyorlar. Karşılıklı fikir ayrılıkları azalmadı, arttı. Zaman içinde zihinsel bir ayrılma oluştu" ifadelerini kullandı.

"BU SAVAŞ NEDENİ OLMAZ"

Türkiye'nin bu adımı savaş sebebi sayıp saymayacağı yönündeki bir soruya Yıldırım, "Savaş kiminle kimin arasında olur? Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz. Bir devlet bize kafa tutar, egemenlik haklarımıza karşı hareket içinde olursa bizim için savaş sebebidir. Ama burada Irak'ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş nedeni olmaz" cevabını verdi.

FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da olup olmadığına yönelik bilgi veren Yıldırım, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Şu anda çeşitli rivayetler var. Teyit edilmiş bilgi yok. Biz Almanya'ya darbe girişimine karışmış böyle birisi var. İstihbari bilgiler var. Bunu ciddiye alın tespitiniz halinde bize iade edin diyoruz."

"İran ile operasyon yapılacağı kesinleşti mi?" sorusuna ise Yıldırım şu cevabı verdi:

"Bu konuda İran açıklama yaptı, 'Biz PKK'nın topraklarımızda barınmasına kesinlikle izin vermeyiz' diyor. Kendi toprakları dışında müşterek operasyon için alınmış karar yok dediler. Mutabakatımız özellikle PKK terörüne karşı birlikte mücadeledir. Bildiğiniz gibi PKK hem İran'da hem Irak'ta hem de kuzenleri vasıtasıyla Suriye'de faaliyette bulunuyor, başka isimler altında."

Bir basın mensubunun, "Suriye ile ilgili bir operasyon beklentisi var mı? Haziran'dan itibaren Afrin ve İdlib konusunda? Bu operasyonlar yapılacak mı? En son Cumhurbaşkanı Erdoğan Fırat Kalkanı'nı genişleteceğiz dedi? Kamuoyunda beklenti oluştu bu konuda. Türkiye'nin bu kararlığı ne sürüyor mu yoksa gündemden düştü mü?" sorusuna Yıldırım, "Operasyon meselesi şudur. Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometre sınırı var. En uzun sınırımız. 350 kilometre Irak'la var. Buralardan bize çok terör tehdidi var. Hem DEAŞ ile hem de PKK ile mücadeleden kaynaklı, rejimin oradaki operasyonlarından kaynaklı, ülkemiz üzerinde baskı var, mülteciler var. Terör grupları var. Bunu hatırlayın, niye Fırat Kalkanı'nı başlattık. Burnumuzun dibinde, Kilis'te Gaziantep'te roket atmaya başladılar. Onun üzerine güvenli alan oluşturmak üzere Fırat kalkanını başlattık. Sınırlarımız boyunca her yer için mümkündür. Durup dururken bir yere saldıracak değiliz, ancak şartlar gerektirirse, can ve mal emniyeti tehdit altında olursa, hükümranlık haklarımıza zarar veren gelişme olursa misliyle karşılık veririz. Detaylar uygulamayla ilgilidir. Bir yere operasyon davulla zurnayla yapılmaz. Taktik hazırlığı ve planlama süreci olur. Şartların oluşması olur. Uluslararası istişareleri olur. Başka ülkenin topraklarına girmenin uluslararası, istişareleri, hukuki zemini olması ve meşru mazeretinin olması lazım" yanıtını verdi.

YPG yapılanması ve üslerin artması konusunda uluslararası düzeyde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Yıldırım, "Kaygılarımızı muhataplarımızla paylaşıyoruz. Bizim için PKK neyse YPG'de o. DEAŞ ayrı bir baş belası. Orada ABD, Rusya, İran, rejim ve Türkiye var, koalisyon adı altında Avrupalılar var. Oradaki işlerin ana aktörlerle koordine edilmesi lazım. Herkes kafasına göre yaparsa sivil insan kaybı olur. Ülkelerin de karşı karşıya gelme durumu olur. Hepsi detaylı şekilde, sahada askerleri unsurlar tarafından koordine ediliyor. Siyasi boyutta değerlendiriliyor. Gerekli talimatları yetkilendirmeleri alıyorlar. İşin arka planında dünya kadar operasyonel iş var" değerlendirmesini yaptı.

Yıldırım, "Hiçbir ülke istediğini yüzde yüz alamaz. Amaç, Suriye'nin tekrar barış içinde yoluna devam etmesi, ülke içindeki bütün unsurların içinde olacağı bir devlet olarak yoluna devam etmesi. Bizim de hedefimiz bu. Yoksa biz keyfimizden mi operasyon yapacağız. Kendi ülkemizin can mal güvenliği için bu tedbirleri almak zorundayız. Sahadaki ülkelerle mutabakat sağlayarak çatışma riskinden uzak olmamız lazım. Amerika Savunma Bakanı Türkiye'ye geldi, Cumhurbaşkanımızla görüştü. Bizim oradaki hassasiyetlerimiz tekrar paylaşıldı. ABD bizim YPG ile PYD ile işbirliğimiz bir seçim değil mecburiyet diyor. DEAŞ'ı temizlemek için işbirliği yapacağız ondan sonra devam etmeyeceğiz diyorlar. Öyle mi olacak bilmiyoruz" diye konuştu.

"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALDIK, ALIYORUZ"

ABD'nin, YPG ve PYD ile iş birliği konusunda yaptığı açıklamalara yönelik Yıldırım, "Her fırsatta söylüyoruz. Sadece söylenenlerle yetinecek değiliz. Her türlü tedbiri aldık, alıyoruz" dedi.

Rusya ile daha net bir iş birliğinin olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "İran ile kısmen devam ediyor. Onun dışında Irak ile PKK ile mücadelede, Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminden alanı kullanıyoruz" ifadelerini kullandı.

"RUSYA HEM KENDİ ADINA HEM REJİM ADINA KONUŞUYOR"

"Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Türkiye'nin güvenli açısından kritik durumlarda rejimle temas halinde miyiz?" sorusuna Başbakan Yıldırım şu cevabı verdi:

"İran ve Rusya ile sahada iş birliği yapıyoruz. Rejim konusunda beklenti ve talepleri bize daha çok Rusya üzerinden mesajlar yoluyla aktarılıyor. Rusya hem kendi adına hem rejim adına konuşuyor. Biz İran ve Rusya ile iş birliğini amacı DEAŞ'ı temizleme ve İdlib'de trajedilerin önüne geçmek, çatışmasızlık bölgesi oluşturmak. 2 milyon sivilin tehlikeye atılmaması. Radikal örgütlerin yeni bir sorun alanı oluşturmaması için çalışıyoruz."

Radikal bir dış politika değişikliğine gidilip gidilmeyeceği hususunda ise Yıldırım, "Suriye'ye bakalım, orada ülke çapında devlet otoritesi mi var? Amerika var, Rusya var İran var Türkiye var, Avrupa var. Bu ülkeler işleri düzeltmeye çalışıyor. Bizim önceliğimiz o şu anda. Onun dışında zaman kaybedecek işlerle uğraşmanın anlamı yok" açıklamasını yaptı. Yıldırım, Rusya ile S-400 füze savunma sistemleri konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Yıldırım, bir basın mensubunun, "Suriye'de, Amerika ile karşı karşıya gelir miyiz? Sıcak temas gibi bir tehlike var mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"İki NATO ülkesinden bahsediyoruz olmamalı, olması için de bir sebep yok. PYD-YPG konusunda bize söylediklerinin dışında bir tutum alırlarsa tabii ki sorun olur."

"ATLET İŞİNDE DE ATLETİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'tutuklanabilirim' açıklaması ve adalet yürüyüşü esnasında karavan içinde atletle yemek yerken çekilen fotoğrafın yayınlanması hususuna da değinen Başbakan Yıldırım, "İstihareye mi yatmış, neye istinaden söylüyor. Gündemde kalmak için çıkarıyor. Atlet işinde de atletik olduğunu gördük. Adaleti de iyice ucuzlattık, adaletle atletin ne ilgisi var" dedi.

"ZEKAİ AKSAKALLI YENİ GÖREVİNİ DE EN İYİ ŞEKİLDE YAPACAKTIR"

Zekai Aksakallı'nın istifa ettiği iddialarıyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Yıldırım, şunları söyledi:

"İstifa da olur, emeklilik de olur. Atama ile verilen görevden hoşlanmayanlar da olur. Silahlı Kuvvetlerde her görev önemli ve onurludur. Zekai Aksakallı önceki görevlerinde olduğu gibi yeni görevini de en iyi şekilde yapacaktır."

"AYDIN, MERAL AKŞENER İÇİN 'FETÖ PROJESİ' DEMİŞTİ"

Yakın zamanda yeni bir KHK'nın çıkacağını kaydeden Yıldırım, tek tip kıyafet çalışmalarının da devam ettiğini belirtti. Koray Aydın'ın, Meral Akşener'in kuracağı partiye katılma kararı almasına yönelik Yıldırım, "Nesini değerlendireceğim? Koray Aydın katıldığı canlı yayında Meral Akşener için FETÖ projesi demişti. Şimdi onun partisine geçti. Demek ki ikna edilmiş" diye konuştu.

"EKONOMİNİN ÜRETEN, İSTİHDAM OLUŞTURAN VE MİLLİ GELİRİ ARTIRAN BOYUTUNA DAHA ÇOK YOĞUNLAŞACAĞIZ"

"Önümüzdeki aylarda ekonomik konularla ilgili bir hamle açıklayacak mısınız?" sorusuna Yıldırım şu cevabı verdi:

"Önümüzdeki aylar hep ekonomiyle ilgili konular olacak. Bir yandan yapısal bazı mevzuat düzenlemeleri yaparken bir yandan da idare tedbirler alacağız. Ekonominin üreten, istihdam oluşturan ve milli geliri artıran boyutuna daha çok yoğunlaşacağız. IMF raporuna göre Avrupa'da 5'inci ekonomi oldu. Satın alma gücüne göre İspanya'yı da geride bıraktık. Akdeniz'de 3'üncü ülke, Orta Doğu'da 1'inci ülke. Gayrısafi Milli Hasıla 2 trilyon doların üzerine çıktı. 2023 için 4 hedefimizden biri buydu. Şimdi ihracattaki 500 milyar hedefimiz ve ilk 10 ülke arasına girme hedefimiz var. 6 senemiz daha var. Gayret edip tüm hedeflerimizi gerçekleştireceğiz."

"TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ"

Spordaki gelişmeleri takip ettiğini, atletizm ve güreşte güzel başarıların elde edildiğini ancak yeterli olmadığını vurgulayan Yıldırım, daha fazla gencin başarılı olması için gayret göstermek gerektiğini söyledi.

Bir basın mensubunun, başka ülkelerden transfer edilen sporcularla netice alınmaya çalışıldığını söylemesi üzerine Yıldırım, "Evet ben de böyle düşünüyorum. Milli takımlara mutlaka Türkleri katmak gerekiyor. Kendi kaynağımızı ikinci plana atıyoruz. Maç seyretmeye oturuyoruz, hanım 3 dakika sonra 'değiştir kanalı, bunlar arasında hiçbir Türk ismi yok, başkasının maçından bize ne' diyor. Böyle taşıma suyuyla değirmen dönmez. Kendi çocuklarımızı yetiştireceğiz. Dünya yıldızı yapacağız. Dünya kadar para veriyoruz bunlara. Bunun adı 'Desinler ki ağanın fesi var!'" diyerek sözlerini sonlandırdı.