Başbakanlık adına Avukat Faik Işık, önceki gün İstanbul'daki darbe davalarına müşteki-mağdur sıfatıyla müdahillik talebinde bulundu. Işık'ın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına verdiği davaya katılım dilekçesinde; 15 Temmuz'un hedefleri ve Başbakan Binali Yıldırım'ın darbe günü yaşadıkları ayrıntılı biçimde anlatıldı.
15 TEMMUZ'UN HEDEFLERİ
Dilekçede “Dinci, ağır silahlı, enternasyonel bağlantılı bir yapılanma” olarak tarif edilen FETÖ'nün, 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte “Bölgemizdeki enternasyonal oyunlarla haritaların yeniden çizilmesi döneminde, ordumuzun en hafif deyimiyle aciz hale düşürülmesine” çalıştığına dikkat çekildi.
“İşgal ve ihanet taarruzu” olduğu belirtilen 15 Temmuz girişiminin;
Devletin varlığı ve bağımsızlığına,
vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne,
milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğine,
hukukun üstünlüğü ilkesine,
demokratik ve lâik Cumhuriyet ile Atatürk ilke ve inkılaplarına,ekonominin ağır yara almasına,
T.C. Cumhurbaşkanının öldürülmesi veya esir alınmasına,
Genelkurmay Başkanı dahil bütün kuvvet komutanlarının esir veya rehin alınmasına;
meşru hükümetin yıkılmasına...
hizmet ettiği vurgulandı.
BAŞBAKAN'IN YAŞADIKLARI
Dilekçede Başbakan Binali Yıldırım'ın Dolmabahçe'deki ofisinden ayrılıp Tuzla'daki evine doğru gittiği sırada konvoyundan ayrılan kimi araçların Beylerbeyi yönünde darbeciler tarafından durdurulduğu, aracın camlarının kırılarak görevlilerin darp edildiği ve bu haberin saat 21.35'te Koruma Dairesi Başkanı tarafından Binali Yıldırım'a iletildiği anlatıldı. Bu saatten sonra çeşitli temaslarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, 23.05'te NTV'ye çıkarak “emir komuta zinciri dışında bir kalkışma olduğu”nu tüm Türkiye'ye duyurdu.
Dilekçede, 5 adet tankın konutuna yaklaştığı bilgisinin alınması sonrası karayoluyla Ankara'ya doğru hareket eden Yıldırım'ın, olağanüstü kriz haliyle bir süre Bolu Karayolları şantiyesinde mücadele ettiği, bulundukları konvoyun darbeciler tarafından askeri helikopterler ile aranmakta olduğu bilgisi iletilince alternatif güzergâh olarak Gerede sapağından Karadeniz yoluna çıkılarak, Çankırı istikametinden Ankara'ya gidilmesine karar verildiği, saat 03.10'da Hava Savunma Komutanına ihanet ve işgal kalkışmasında kullanılan tüm uçan unsurların inmeye zorlanması, inmeyen uçakların düşürülmesi; Muharip Hava Kuvveti Komutan Yardımcısı ve Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezleri Komutanı'na Akıncı Üssünden kalkan her hava aracının vurulması; Birinci Ana Jet Üssü Komutanına Akıncı Üssü pistlerinin bombalanması talimatlarının verildiği, saat 04.17'de Yıldırım'ın konvoyuna Ilgaz çıkışında bir jandarma aracı tarafından ateş açıldığı, bunun üzerine konvoyun tekrar Ilgaz'a dönmek mecburiyetinde kaldığı ve kriz yönetimine Ilgaz'dan devam edildiği anlatıldı.
NATO-FETÖ VURGUSU
Dilekçenin “Netice ve Talep” bölümünde ise NATO üslerinin bulunduğu şehirler başta olmak üzere darbeye kalkışanların tamamının birlikte yaptıkları iç ve dış gezilerin yeterince aydınlatılması gerektiği vurgulanarak; darbecilerin iddianameye konu suçlar nedeniyle hak ettikleri şekilde cezalandırılmaları için “65. T.C. Hükümeti'ni” temsilen TC Başbakanlık Makamının müşteki-mağdur sıfatıyla; davaya “katılan/müdahil” olarak talebinin kabulü istendi.
Kaynak: Aydınlık