Tüm milletvekillerini seçilmelerinden dolayı kutladığını belirten ve çalışmalarında başarı temennisinde bulunan Deniz Baykal, genel seçime katılım oranının yüksekliğine dikkati çekti.
Milletin yüzde 95'inin siyasi iradesinin TBMM'ye yansıdığını, 25. Dönem parlamentosunun bu bakımdan özel bir anlam taşıdığını hatırlatan Baykal, bu yüksek demokratik temsiliyetin etkin bir siyasal işlerliğe kavuşturulmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Baykal, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Tek parti hükümeti rahatlığı artık yoktur. 25. dönemde kuvvetler ayrılığı prensibi daha belirgin bir şekilde kendisini hissettirecektir. Parlamentonun belirleyici ve yönlendirici gücü ve etkinliği ortaya çıkacaktır. TBMM'nin yeni tablo karşısındaki bu görev ve sorumluluklarını hep birlikte yerine getireceğiz.
TBMM Başkanlığı'na diğer bazı milletvekili arkadaşlarım gibi ben de aday gösterildim. Meclis Başkanlığı seçiminin hükümet kurma çalışmaları resmen başlamadan önce gerçekleşeceği kesinlik kazanmıştır. Bu durumda Meclis Başkanı'nın olası iktidar ile muhalefet ve bütün siyasi partiler karşısında tam bir tarafsızlıkla Anayasa, İç Tüzük, temel hukuk prensipleri ve demokrasi ilkeleriyle çerçevelenen bir görev anlayışı içerisinde çalışması zorunluluktur.
Siz, değerli milletvekili arkadaşlarım eğer bu onurlu görevi bana tevdi ederseniz, ben de bu görev anlayışı içerisinde hizmet etmekle kendimi yükümlü sayacağım."
''Seçiminin demokrasimize zenginlik, nitelik ve olgunluk kazandırmasını diliyorum"
Seçilmesi halinde parlamentonun siyasal ve toplumsal temsiliyet zenginliğini işlerlik kazanmış etkin bir siyasal sürece dönüştüreceğini ve parlamentoda karşılıklı saygı ve uyumlu işbirliği ortamının oluşmasına katkı yapacağını vurgulayan Deniz Baykal, "Başlayan bu siyasal dönemde Meclis Başkanlığı seçiminin demokrasimize yeni bir zenginlik, nitelik ve olgunluk kazandırmasını içtenlikle diliyorum. Türkiye'nin ancak böyle bir demokratik olgunluk ve dayanışma anlayışı içerisinde bütün engelleri aşabileceğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.