Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, A Haber televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin '30 kilometre' teklifine ilişkin konuşan Bozdağ, "Bizim Türkiye olarak odaklandığımız ana hedef, Afrin bölgesinin terör örgütlerinden ve teröristlerden temizlenmesi, bölgenin bölge insanı ve Türkiye bakımından güvenli bir bölge haline getirilmesidir. Şuanda odaklandığımız ana şey bu. Zeytin Dalı Harakatı'nın planlandığı gibi başarılı sürdürülmesi ve hedeflerini gerçekleştirerek sonuçlanmasıdır. Güvenli bölge konusu Türkiye'nin yıllardır dile getirdiği bir konu. Amerika'nın bugün bu noktaya gelmiş olması elbette önemli ama bu harekat devam ederken bunu dile getirmiş olması ayrı bir anlam da taşıyor. O nedenle biz şuanda Zeytin Dalı Harekatı'na odaklandık. Bu harekatın başarısı için uğraşıyoruz. Bu harekat hedefine ulaşana kadar ve başarıyla neticelenene kadar devam edecektir. Yani burada kimsenin bir tereddüdü, endişesi olmamalıdır. Güvenli bölge ayrıca konuşulacak bir konudur. Yani bu Zeytin Dalı Harekatı'nın durdurulması veyahutta noktalanması için konuşulacak bir konu değildir. Türkiye, Zeytin Dalı Harekatı'nı planladığı gibi hedeflerine ulaştırana kadar sürdürecektir" ifadelerini kullandı.
Güvenli bölgenin konuşulmasının mümkün olup olmadığına ilişkin değerlendirmede bulunan Bozdağ, "Gündeme getirilmesi mümkün olabilir. İşte gündeme getirildi ama netice alması mümkün olur mu, onu zaman gösterecektir. Çünkü gerçekten Türkiye ile ABD arasında ciddi bir güven sorunu var. Bize verilen sözler başka, ama arazide icraat başka. Artık Türkiye sözün bittiği yerdedir. Bizim, sözlere itibar etmemiz elbette önemli ama itibar ettiğimizde de sözlerin hep arkasının boş çıktığını gördük. Bundan sonra sözlerin arazide tutulduğunu görmek isteriz. Bize hep şunu söylediler; 'Fırat'ın batısına PYD/YPG teröristleri geçmeyecek.' Geçtiler mi? Geçtiler. İşte Afrin, Fırat'ın çok da batısında bir yerde ve orada PYD/YPG'li teröristler var, Münbiç'te teröristler var. Peki, 'Bunlara silah vermeyeceğiz' dediler, Sayın Başkan bizzat söyledi, 'Artık durdurdum' dedi. Silahlar vermeye devam ediyor mu? Devam ediyor. Şuanda Zeytin Dalı Harekatı devam ederken esas kaygı PYD/YPG teröristlerinin etkisiz hale getirmesi. Ondan da endişe ettikleri anlaşılıyor" dedi.
"TÜRKİYE KENDİ GÖBEĞİNİ KENDİ KESİYOR"
"Onun için burada sözlerin varlığından öte bu bize verilen sözlerin tutulması son derece önemlidir" diyen Bozdağ, "Bugüne kadar sözler tutulmadığı için, Türkiye'ye verilen taahhütler yerine getirilmediği için söz artık bitmiştir. Türkiye, sözün bittiği noktadan kendi göbeğini kendi kesiyor ve kendi ulusal güvenliğini, sınır güvenliğini, bölgede, sınır bölgesinde yaşayan vatandaşlarının güvenliğini ve bu bölgede yaşayan Türkmen, Arap ve Kürtlerin güvenliğini sağlamak maksadıyla buradaki işgalci teröristleri buradan uzaklaştırmak, etkisiz hale getirmek için bu harekatı başlatmak zorunda kalmıştır. Çok net söylüyorum, bu harekat Türkiye'nin tercih ettiği bir harekat değildir ama yapmak zorunda olduğu bir harekattır. Türkiye bu harekatı yapmak zorunda bırakılmıştır. Bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden ne olursa olsun ona karşı Türkiye diplomatik yolları sonuna kadar denedikten sonra netice alamamışsa o zaman kendi kararını kendi verir, atması gereken adımları atar. Bugün de yaptığımız odur" açıklamasında bulundu.
"ABD SÖZÜNÜ TUTMADI"
Bozdağ, "Bu sözlerin aynısı daha önce de defalarca verildi. Biz hep söz söylediğinde bunu önemsedik ama sözün araziye yansımalarına baktığımda sözün sadece bize söylediğini gördük ama arazide ve bu silahları dağıtanlara adeta söylenmediğini gördük sanki tam tersi gibi. Bir yandan artık silah vermeyeceğiz diyor ama ertesi gün tırlar dolusu silah konvoylar halinde gidiyor ve biz bunu görüntülüyoruz. Yani konuştuk, vermeyeceğiz dediniz. Bunu kim söylüyor? ABD devletinin en üst yöneticisi Sayın Başkan söylüyor. Biz ABD'nin başkanının ağzından çıkan söze itibar etmeyecek miyiz? Etmemiz lazım ama öyle gözüküyor ki Sayın Başkanın ağzından çıkan sözler arazide yankı bulmuyor. Aşağıya doğru giderken bu sözlerin gereği yapılmıyor, bu çok net. Sadece Sayın Başkan değil başka ABD'li yetkililer de, Türk yetkililer bu konularda açık açık sözler verdiler ama maalesef bu sözlerin hiçbirisi tutulmadı. Bu teröristle bizim birlikteliğimiz konjektüreldir, stratejiktir, sadece DEAŞ operasyonuna dönüktür, bu operasyonu yaptıktan sonra bu iş bitecek, her şeyi toplayacağız, silahları da vesaireyi de hepsini de yapacağız dediler. Şimdi bunların hiçbirisi tutulmadı. Batıya geçmeyecek, demin söyledim, Fırat'ın batısına geçtiler. Eee. Şimdi silah vermeyeceğiz, hala veriyorlar. Şuan için söylemiyorum yani bu sözü söyledikten sonra hala devam ediyorlar. Onun için biz diyoruz ki artık sözle vakit geçirme dönemi bitmiştir. İcraatın zamanıdır. Eğer bizimle bir dayanışma içerisine ABD gitmek istiyorsa bunun yolu basit. Silah vermeyi durduracak, verdiği silahları toplayacak. PYD-YPG teröristlerine Türkiye'ye karşı mücadele etmeyin, bu işi bırakın ve siz Fırat'ın doğusuna çekilin diyecek ve onları o tarafa çekecektir. Şimdi bu üç şeyi yapıyor mu arazide? Yapılmadığını görüyoruz. Yani Afrin bölgesine silah gelmiyor olabilir ama PYD-YPG unsurlarına diğer bölgelerde silahlar verilmediğine dair bir kanıt yok. Onun için de buradaki bu silah hadisesinin durdurulması son derce önemli ve verilmiş silahların toplanması önemli ve teröristlerin bölgeden çekilmesi önemli" dedi.
"ABD EĞİTTİ DONATTI"
"PYD-YPG'yi kim eğitti?" diye soran Bozdağ, "ABD eğitti. Kim donattı? ABD donattı. O teknik silahları kim verdi? ADB verdi. O silahlarla her eğitimli insanda kullanamaz. Çünkü çok teknik eğitim gerektiren silahlar. Bunları kullanma, kullandırma eğitimini kim öğretti? ABD öğretti. Bu PYD-YPG teröristleri ABD'ye rağmen bir icraatın içerisine giremezler. Herkes akıl var görüyor. Onun için ABD yetkilileri bu teröristlere artık bölgede kan dökmeyin, artık terör yapmayın, siz DEAŞ'a karşı biz sizinle iş birliği yaptık, Türkiye'ye karşı sizinle biz iş birliği yapmadık demesi, Türkiye bizim NATO ortağımız, Türkiye bizim müttefikimizdir, bizim silahlarımızla onlarla mücadele edemezsiniz, biz sizinle Türklere karşı mücadelede bir iş birliği yapmadık demesi lazım ve onlara karşı çok net bir tavır koyması lazım. Ama bu tavrı şu ana kadar koyduğunu görmüyoruz" ifadelerini kullandı.