Başbakan Binali Yıldırım, siyasi parti liderlerine çağrıda bulunarak, "Bölünmez bütünlüğü, sınırların değişmezliğini anlatıyorsunuz, doğuda ve güneydoğuda Türkiye'yi bir arada tutmak sadece AK Parti'nin işi mi? Huzur var, kardeşlik var, teşkilatlarınızı kurun, Türkiye'nin birliğini sağlayan. Bayraklarınızı çıkarın, saklamayın Cudi Dağları'nda ay yıldızlı bayrağı dalgalandırın. Bu mesele sadece AK Parti'nin değildir, bu mesele CHP'nin de, MHP'nin de meselesidir" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:
2002'den bu tarafa Türkiye'ye, Türkiye'nin idaresine damga vuran AK Parti, Türkiye için yeni ve daha büyük hedefler için kutlu yürüyüşüne devam ediyor. AK Parti Türkiye'nin asırlık sorunlarını çözmek için inisiyatifi almıştır. Milletin emanetini şanla şerefle taşıyoruz.
14 Ağustos 2001'de AK Parti kuruldu. 15 ay sonra 3 Kasım'da AK Parti tek başına iktidar oldu. O tarihten bu tarafa, Türkiye güven ve istikrar için kutlu yürüyüşüne devam ediyor. Bütün siyasi rakiplerimiz enerjilerini birbirlerini tüketmek için harcarken, AK Parti'nin toplumsal desteği artarak devam etti. Geçen süre içinde bizi taşıyan ruh ve kimlik hiç değişmedi. Biz kendimiz için değil, millet için siyaset yapıyoruz. AK Parti siyaseti milletin siyasetidir. Bizim hareketimize kavga değil, muhabbet hakimdir. Bu parti milletin partisidir, 79 milyon vatan evladının partisidir.
AK Parti öncesini hatırlamak isteyenler, muhalefet partilerinin bugünkü haline baksın. İç çekişmelerle enkaz almış vaziyetteler. AK Parti siyete kalite getirmiştir. Toplumsal mühendisler, demokrasiye ayar yapmaya çalışanlar AK Parti'den sonra işsiz kalmıştır. Millete parmak sallayanlar, tepeden bakanlar artık siyaset sahnesinden yok olmuşlardır. Türkiye o günler hiç dönmeyecek. O günler geri gelsin diye çırpınanlar boşuna hayal kuruyorlar.
"AK PARTİ'DE OLAYLI KURULTAY OLMAZ"
AK Parti'ye yönelik birçok operasyonlar yapılmaya çalışıldı. Bu süreçte de diğer partiler iç hesaplaşmalarla vakit öldürürken, biz tek bir fitne üretme girişimine bile prim vermeden hiçbir içimize yönelik çabalara kıymet vermeden yolumuza devam ettik. 2. Olağanüstü Kongremiz bunun en güzel örneğidir. Türkiye'de kongre denildiğinde sandalyelerin havalarda uçuştuğu toplantılar hatırlanır. AK Parti bu yönüyle de siyasete kaliteyi getiren partinin adıdır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde bütün vesayet odaklarıyla mücadele ettik. AK Parti kadrolarının birbirine karşı muhabbeti, siyasetimizin adeta alameti farikası olmuştur. AK Parti muhabbet hareketidir. Olaylı kurultaylar AK Parti'de olmaz. Kendi içinizde birlik olun, AK Parti'yi örnek alın. İllaha Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi hedef almanız gerekmez. Attıkları çamur yüzlerine bulaşıyor, battıkça batmaya devam ediyor.
"BENLİK DAVASI DEĞİL NÖBET DEĞİŞİMİ"
Biz siyaset istiyoruz. Muhalefet istiyoruz. Muhalefetin güç yükseltmesi iktidarı da yükseltir. Siyasette alternatif muhalefet değil, AK Parti'nin muhalefeti yine AK Parti'dir. Bizde 'benlik' davası olmaz, nöbet değişimi, hizmet yarışı olur. AK Parti siyasetinin omurgası da bu teşkilattır. Biz kadro hareketiyiz. Bizi diğer anlayışlardan ayıran, beraber yürüttüğümüz mücadeleyi dava arkadaşlığı olarak da görmektir. Bütün kardeşlerimizden, bizim dava ve yol arkadaşlarımız diye söz ediyoruz. AK Parti 14 yıldır diri bir teşkilat olarak 81 ilde vardır.
"MUHALEFETE ÇAĞRI: TEŞKİLATLARINIZI KURUN"
Terörle amansız bir mücadele ediyoruz. Devlet şefkat ve gücüyle inisiyatifi ele almıştır. Terör örgütünün şehirlerdeki varlığı sona ermiştir. Kırsal alanda da tek bir terör hadisesi olmayıncaya kadar güvenlik güçlerimiz her köşeyi arayacak ve bu şer odaklarının bütün yuvalarını yıkacak. Siyasi rakiplerimize çağrım var. Bölünmez bütünlüğü, sınırların değişmezliğini anlatıyorsunuz, doğuda ve güneydoğuda Türkiye'yi bir arada tutmak sadece AK Parti'nin işi mi? Huzur var, kardeşlik var, teşkilatlarınızı kurun, Türkiye'nin birliğini sağlayan. Bayraklarınızı çıkarın, saklamayın Cudi Dağları'nda ay yıldızlı bayrağı dalgalandırın. Bu mesele sadece AK Parti'nin değildir, bu mesele CHP'nin de, MHP'nin de meselesidir.
Terörün her türlüsüne karşı açıkça karşı olması lazım, bunu milletle de paylaşması lazım. Siz teröristin cenazesine gitmeye devam ederseniz, Türk milleti de hak ettiğiniz cezayı verecektir. Parlamento milletin sesinin yeridir. Oradaki ses terörün sesi olamaz. Yol yakınken bundan vazgeçin. Milletin sessizliğini yanlış okumasın. Milletin sessizliği önünde durulamayacak tufana dönüşür. Bizim isteğimiz, ülkemizde bir olalım, beraber olalım, asla ve asla ortak yönlerimizi daha fazla ön plana çıkararak; hepimizin saçı, gözü aynı renkte değil, tenlerimizin tonu farklı. Bunlar fıtratımızdan gelen şeyler. Ama hepimizin gözlerinden düşen damlalar aynı. Onların rengi aynı. Üzüntümüz bir, sevincimiz bir. Türkiye için şehit olan bütün kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum. Şehitlerimiz bu ülkenin bayrağındaki yıldız gibi parlamaya devam edecektir. Onlar bizim gönlümüzde müstesna yerini almıştır. Yakınları bizim emanetimizdir. Buna zarar getirmeyeceğiz.
Türkiye'nin neresine gidersek gidelim AK Parti bayrağını görürsünüz. Bunun yanına diğer muhalefet parti bayrakları da asılsın. Bu Türkiye'nin birliğinin en büyük göstergesi olacaktır. Siyasi partilere bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Gelin güneydoğuda da siyaset yapın. Böylece terörle mücadelemiz daha da kolaylaşacak. Belki geçmişte gitmeme sebebiniz vardı ama bugün kalmadı. Bir siyasi parti olarak, rakiplerimizi açık ara siyaset yaptığımız yere davet etmek doğru olmayabilir ama Türkiye'nin geleceği için önemli. Türkiye'nin kültürümüzün, medeniyetimizin, birikimimizin ortak adı olduğunu unutmuyoruz.
Biz birbirimizi makam ve mevkilerde, otel salonlarında tanımadık. Bizi ideallerimiz, rüyalarımız, hayallerimiz bir araya getirdi. Biz bir dava üzerinde bir araya gelmiş kadrolarız. Bağlarımız ebediyete kadar devam edecek bağlardır. Biz milletimizle aynı hedeflere yürüyen bir hareketiz. AK Parti siyaseti çözüm siyasetidir, insanlar arası ilişkilerde asıl olan adalettir, hukuktur.
"MÜLTECİLER ÜZERİNE TARTIŞMALAR UTANÇ VERİCİ"
Suriyeli mültecilerle ilgili son günlerde utanç verici tartışmalara şahit oluyoruz. Mazimize yakışmayacak ifadeler oluyor. Türkiye'deki siyasi misafirlerimiz üzerinden ne sosyal demokrasiye, ne de milliyet perveliğe, ne Müslümanlığı, ne de Türklüğe yakışmayan ifadeler söyleniyor. Birileri nefret tohumları ekmeye devam ediyor. Sığınacak bir güvenli liman arayan, ölümden kaçan onurlu insanlara dönük bu suçlamalar Türkiye'nin ne genlerinde ne de geleneğinde var. Bütün zorda kalmışların imdadına koşuyorsak, bunu insanlığımızın bir gereği olarak yapıyoruz. Zulme uğramış evsiz kalmış insanlara bakmamayı birileri kendisine yakıştırabilir ama bizler bunu asla kabul etmeyiz. Aziz milletin hiçbir ferdi de bunu hoş karşılamaz. Hiçbir vatandaşımız bu vicdanlığı onaylamaz. HDP ile MHP temsilcileri bile bu konuda aynı şeyleri söylüyor. Sayın Bahçeli ile Sayın Demirtaş aynı cümleleri kuruyorlar. MHP Genel Başkanı için bu durum hiç de kabul edilebilir değil. CHP zaten HDP çizgisine girmiş durumunda. Her türlü Meclis faaliyetlerinde HDP ayağını kaldırıyor, CHP yerine basıyor.
"KILIÇDAROĞLU KİRKOR'UN GAYDASINI ÇALIYOR"
Dün dedim ki Kılıçdaroğlu 11 tane soru sordu. DAEŞ'e müsamaha ile yaklaşmışız, tedbir almamışız. Bunlar doğru değil. Türkiye bunlarla ilgili tehditlere dikkat çekmiş, şüpheli listesini 144 ile paylaşmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu aynı Kirkor'un gaydasını çalıyor. Yıl 2014 Meclis'ten Suriye tezkere geçmiş. Tutanaklara baktık Suriye'de DAEŞ'e PKK'ya karşı mücadele için yetki isteniyor. Orada DAEŞ'in, PKK'nın adı geçiyor, her şey net. Sonra geliyor hayır oyu veriyorlar, DAEŞ'e göz kırpıyorsunuz diyor. Allah ıslah etsin. Ne deyim. Tornistan alışkanlığını sürdürüyor. Yanlışlarını tekrarlamaktan başka yaptıkları siyaset yok. Millet görevi yine AK Parti'ye tevdi ediyor.
Bunlar Türk siyasetine yakışmıyor. Türk siyasi sorunların çözümlerini tartışan bir siyaset istiyor. Terör var. Terörist sizin, bu terörist bizim karşı olduğumuz terörist gibi bir anlayış içinde bu mücadeleyi sürdüremeyiz. Çözümleri tartışmaya varız. Türkiye'nin ileri bir noktaya gelmesi için, bir fikriniz varsa buyurun söyleyin, biz de gereğini yapalım.
Milletimizin düşene el uzatma gibi fazilet hislerini en üst perdenden dillendirmeye devam edeceğim. Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Ülkeler vatandaşlığa kabul eder, vatandaşlıktan çıkarırlar. Bunların şartları vardır. Bu şartları sağlayan vatandaşlığa alınır. Belirli suçlara karışmış, kanuni dışı işlemleri olanların vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz. Türkiye'nin değerine değer katacaksa, Türkiye'nin ekmeğini büyütecekse sadece Suriyelileri değil, katkı sağlayacak herkesi vatandaş yaparız. Beyin göçünü geri çevirmek için kanun çıkarıyoruz. Suriyeliler dün gelmiş gibi bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışıyorlar. Türkiye'ye geleli 4. yılındalar. Yılda 900 bin muayene olan sağlık hizmeti alan Suriyeli var. 150 bin eğitim gören Suriyeli genç var. Yüz binin üzerinde doğum oluyor. Biz seni tanımayız deme şansımız var mı? Bu tartışmalar anlamsızdır, o alışık olduğumuz 'Bir açık yakaladık buradan saldıralım' tartışmasının ötesinde değildir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için nüfusumuzu da artıracağız, dostluk halkasını genişleteceğiz.
"İNŞALLAH SURİYE İLE DE NORMALE DÖNECEK"
Dışarıda bunu yapmaya başladık. Rusya ve İsrail'le ilişkilerimizi normale döndürdük. İnşallah Suriye ile de ilişkilerimizi normale döndüreceğiz. Bölgedeki bütün hakim ülkeleri, koalisyon güçlerin, stratejik ortakların yaşanan durumun bir kez daha değerlendirmesi ve rekabeti bir kenara bırakarak insanlığın yok olmamasına göz yummamalarını bekliyoruz. Terör herkesin korkulu rüyası olduysa bu ülkelerdeki istikrarsızlık var.
DAEŞ, Irak işgalinden sonra çıktı. Bugün günah çıkaranlar, bunun bedelini bölge insanlarına ödetiyorlar. Suriye ile, Irak ile, bütün komşularımızla iyi ilişkiler geliştirmek bizim vazgeçilmez hedefimizdir. Zor günlerimiz oldu atlattık, güzel günlerimiz oldu her şeyimizi paylaştık. Gelecek birlik, beraberlik, iyi komşulukla mümkündür. Gelecek ayrılıkta değil, birliktedir.
Türkiye'de demokratik istikrar ile ekonomik istikrar birlikte sürüyor. Türkiye emin adımlarla 2023 hedeflerine doğru ilerliyor. Güven ve istikrar, 14 yıl burada gizli. Dünyanın en büyük köprüsü Osman Gazi Köprüsü'nü açtık. 1 milyon vatandaşımız o köprüyü kullandı. Bundan daha büyük mutluluk olur mu? Vatandaş 4 dakikada İzmit Körfezi'ni geçiyor. Vatandaşın hayatını kolaylaştıracaksınız, yaşam kalitesini artıracaksınız. O köprüleri yurt dışında gördüklerinde imrenilirdi. AK Parti 50 yıldır konuşulan işi 3,5 senede halletti.
MECLİS İÇTÜZÜĞÜ ÇAĞRISI: BİZDEN GÜNAH GİTTİ
Meclis'te görüşmeye başlamak istedik ama 10 saat boşa geçti. Hava cıva hiçbir şey yok. Milletin zamanını israf etmeye hakkımız var mı? O yüzden Meclis'te de adalet lazım. Bu içtüzük mutlaka değişmeli. Verimsiz şekilde Meclis çalışmaları devam ediyor, milletvekillerinin de yorulmaları yanına kalıyor. Son bir fırsat, bir araya gelip konuşacaklar. Bizden günah gitti. İsteriz ki buluşup anlaşsınlar. Bunun normal şartlara gelmesi lazım. Demokrasi gerekli olan şeyi gereken zamanda söylemek. Millet bunu bekliyor, yoksa 10 saat Meclis'i meşgul et. Milletin beklentisini geciktirebilirsiniz ama bir dahaki seçimde bunun hesabını verirsiniz. Katkı sağlayın, sürekli eleştirmeyi bırakın.
Hükümet olarak daha fazla üreteceğiz. Yatırıma, istihdama, ihracata katkımız devam edecek. Bir vatandaşımız için iş kurmak isteyenin önüne turkuvaz halı sereceğiz. Olumsuzluklara rağmen yolumuza hız kesmeden devam ediyoruz. 26 çeyrekten beri kesintisiz büyüyen nadir ekonomilerden birisiyiz. Gençlerimize iş kapıları açıyoruz. Mart ayında işsizlik oranının yüzde 10,1 seviyesiyle son 8 ayın en düşüğüne ulaştığını gördük.
AK Parti dünyanın en büyük siyasi organizasyonlarından biridir. Bizler de bunun ferdi olmaktan gurur duyduk. Kurucumuz, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünlere getirdiği bu hareket Türkiye'nin yegane umududur. Bugüne kadar bu harekete hizmet eden bütün kardeşlerimize de şükranlarımı sunuyorum. AK Parti hareketinin millete hizmet hareketi olduğunu her gün ispatladığınız için şükranlarımı sunuyorum.
"BU GARABET BU ÇAĞDA TÜRKİYE'YE YAKIŞMIYOR"
Anayasa başta olmak üzere bu sistemin değişme iradesi yine AK Parti eliyle olacaktır. Gelin yeni anayasa yapalım diyoruz ama her biri bir tarafa çekiliyor. Bugün yan çizebilirsiniz ama 2019'da bunun hesabını millete vereceksiz. Bu bizim tercihimiz değil. 2007'de Cumhurbaşkanı seçmek istedik, vesayet odaklarını devreye soktunuz. Bugün halkın seçtiği Cumhurbaşkanı var. Milletine sorumludur. Hal böyleyken, Anayasa'daki durumun fiiliyatla aynı hale getirilmesi lazım. Halka mesuliyeti olan bir Cumhurbaşkanı, bir de sorumsuz denilen Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı'nın partisi ile ilişiği kesilir. Kim aday gösteriyor, parti gösteriyor. Bu garabet bu çağda Türkiye'ye yakışmıyor. Bunu başka yere çekmenin anlamı yok. Rejim belli. Bunlarda hiçbir sorunumuz yok. Vatandaşlarımıza bunu doğru anlatalım, millete korku salmayalım. AK Parti diktatörleşiyormuş, nerede kardeşim? Basın özgürlüğü yokmuş, baskı varmış. AK Parti aleyhine yayın yapanlar yüzde 50'den fazla. Hukuka herkesin saygı göstermesi gerekir.
DOKUNULMAZLIK ÇAĞRISI
MHP lideri Sayın Bahçeli bugün örnek bir davranışta bulunup gidip ifade verecek. Milleti sokağa çağırarak iktidar alternatifi olamazsınız. En önce siz örnek olacaksınız. Gideceksiniz, davet edilen yerde savunmanızı vereceksiniz, sonra sen sağ ben selamet. Kimse provakatif hareketlere girişmesin. Kimse kendisini hukuktan üstün görmesin."