Başbakan Yıldırım, Ankara'da AK Parti Mamak 6. Olağan İlçe Kongresi'nde konuştu. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde Mamak'ta 10 kişinin şehit olduğunu bildiren Başbakan Yıldırım, vatandaşların, milli iradeyi darbeci hainlere teslim etmemek için darbe girişimi gecesinde sokaklara çıktığını vurguladı. AK Parti kongrelerinin bir bayram, demokrasi şöleni olduğunun altını çizen Başbakan Yıldırım, "Kongreler tazelenmedir, değişimdir, heyecandır. AK Parti kadroları gençleşiyor, gençleşirken tecrübe ile birleşiyor, Ak Parti Türkiye'nin en büyük siyasi hareketi olmaya devam ediyor, AK Parti teşkilatları millet demeye, bayrak demeye, vatan demeye devam ediyor" diye konuştu.
"MHP VE CHP'NİN GRUPLARININ DESTEĞİYLE TEZKEREYİ TBMM'DEN GEÇİRDİK"
Türkiye gündeminin çok yoğun olduğunu dikkat çeken Başbakan Yıldırım, "Dün TBMM'de önemli bir karar aldık. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin kör inadı sonrası Cumhurbaşkanımızın riyasetinde Milli Güvelik Kurulu, Bakanlar Kurulu toplantısı yaptık. Oradan aldığımız kararları milletimizle paylaştık. Yine dün gece meclisimizde MHP ve CHP'nin gruplarının desteğiyle de tezkereyi, yurt dışına asker gönderme, yurt dışından ülkemize asker kabul etme tezkeresini kabul ettik. Böylece Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümetimize Meclisimiz 1 yıl daha yetki verdi. 2023'e giderken, Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru emin adımlarla giderken Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya çok önemli bir süreçten geçiyor. Siyasi çalkantılar, terör, dış güçlerin nüfus hamleleriyle bölgemiz karşı karşıya. Etnik, mezhepsel çatışmalar, derin toplumsal çatlaklar oluşturuyor. Terör örgütleri kan, şiddet, insanlık dışı eylemle ile oluşan bu çatlakları dolduruyor. Yakın tarihte cetvelle çizilen sınırlarda bugün asayişten, istikrardan maalesef bahsetmek zor" şeklinde konuştu.
"REFERANDUM GAYRİ MEŞRUDUR, YOK HÜKMÜNDEDİR"
Başbakan Yıldırım, sözde müttefik bazı ülkelerin geçici siyasal çözümler ve kısa vadesi çıkarları adına iş tuttukları, destekledikleri terör örgütlerinin Türkiye'nin birliği ve güvenliği için tehdit oluşturduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
"Bu terör örgütleri yalnızca bugün için değil gelecekte de yeni çatışma alanlarının oluşmasını hazırlayacak tehlikeli girişimler içindeler. Türkiye'nin güney hudutlarında herhangi bir statü değişikliği, herhangi bir şekilde yeni oluşumlar asla ve asla Türkiye tarafından hoşgörülemez. Kuzey Irak'ta yarın gerçekleştirilecek referandum gayri meşrudur, yok hükmündedir. Bu referandum sonrası yaşanacak muhtemel gelişmelerden bu referanduma tek başına karar veren, halkına danışmadan, dünyada bütün milletlerin karşı çıktığı, Birleşmiş Milletler'in de karşı olmasına rağmen bu referandumda inat eden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi birinci derecede sorumlu olacaktır. Bu coğrafyada Türkler, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Yezidiler 42 millet, değişik etnik gruplar hep birlikte yaşadık. Bugüne kadar beraber olduk, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Bu referandum, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin hiçbir sorununa çözüm getirmeyecek. Bu referandum, Merkezi Irak Yönetimi ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasındaki hiçbir meseleyi çözmeyecek. Bu referandum, bölgede var olan istikrarsızlığı, otoriter boşluğunu ve kaosu daha fazla körükleyecek ve bunun bedelini orada yaşayan insanlar ödeyecek. Belirli insanların, yöneticilerin hırsı yüzünden, uçuk hayalleri yüzünden o bölgenin insanlarına bu zulmü reva görenler elbetteki bunun hesabını kendi halkları başta olmak üzere bu işe karşı çıkan herkese verecektir. Bu işlerin çözüm yolu tek taraflı, hiçbir şekilde ikazlara kulak asmadan gayri meşru bir referandum kararı almak değildir. Bu işin çözüm yolu oturup konuşmaktır, sorunları müzakereyle ele almaktır."
"BU REFERANDUMUN HESABINI, BU YANLIŞI YAPANLARDAN SORACAĞIZ"
Türkiye'nin başından beri Irak'ta yapıcı olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Merkezi Irak Yönetimi'nin onca kısıtlamasına rağmen bölge insanının, Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizin mağdur olmaması için her türlü desteği sağladık. Ancak görünüyor ki Kuzey Irak Kürt Yönetimi'ndeki insanlar bu yaklaşımımızı yetirince anlamamışlar. Ama şunu iyi bilsinler ki; biz bölgenin istikrarı için, bölgede yaşayan ve uzun süreden beri DEAŞ teröründen, PKK teröründen, otorite boşluğundan büyük sıkıntılar çeken oradaki insanlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Bu referandum nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bunun hesabını Kürtlerden, Türklerden Araplardan değil bu yanlışı yapanlardan soracağız. Biz bu topraklarda Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Zaza'sıyla, Arap'ıyla 72 millet hep birlikte yaşadık, hep birlikte yaşamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BU MİLLET DESTAN YAZMIŞTIR"
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 16 Nisan referandumuna değinerek şunları söyledi:
"16 Nisan 'evet' kararı Türkiye'nin birlikte yaşama kararıdır, birlikte kaderini inşa etme kararıdır. 16 Nisan'da gelen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber artık Türkiye'de iktidara gelmek için yüzde 50+1'e ihtiyaç var. Bu da Türkiye'nin her köşesinden, güneydoğusundan, batısından, kuzeyinden ve Türkiye'nin 780 bin kilometrekare vatan toprağının her yerinde yaşayan milletin desteğini almak demektir. Bu tek Türkiye, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet demektir. AK Parti bu kutlu yolculuğa çıkarken kurucu liderimizin, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde bu yüce millete bir söz verdi. Dedi ki; 'milleti yaşat ki devlet yaşasın.' Dedi ki; 'hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' ve 15 yıl geride kaldı. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bu günlere geldik. Ama bu süreç içerisinde bir yandan kalkınmak için, hizmet için var gücümüzle çalışırken diğer yandan da demokrasimizi, milletimize karşı içeride ve dışarıda gelişen hainliklere de gereken cevabı verdik. En son verdiğimiz cevap; 15 Temmuz alçak FETÖ darbe girişimidir. Bu millet destan yazmıştır. Halkın gücü, tankın gücünü yenmiştir."
"DERECELENDİRME KURULUŞLARI ÇAKILDI, TUŞ OLDU"
Ekonomik baskılara rağmen, bütün sıkıntılara rağmen Türkiye'nin 2017'nin ilk çeyreğinde yüzde 5, ikinci çeyreğinde yüzde 5.2 büyüme gerçekleştirdiğinin altını çizen Başbakan Yıldırım, üçüncü çeyrekteki hedefin yüzde 7'yi yakalamak olduğunu kaydetti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin yüzde 4 küçüldüğünü anımsatan Başbakan Yıldırım, "Yüzde 4 küçülmeden, yüzde 5 büyümeyi gerçekleştirdik. Bütün derecelendirme kuruluşları çakıldı, tuş oldu. Onlar, gönüllerinden geçenleri söylediler ama biz milletimizin görmek istediğini gerçekleştirdik. İnşallah 2023'e Cumhurbaşkanımızın liderliğinde emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Bu güne kadar laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyarak geldik" diye konuştu.