Başbakan Yıldırım, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri ile Çankaya Köşkünde bir araya geldi. Başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından iki isim kameraların karşısına geçerek ortak basın açıklaması yaptı. Başbakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, "Dost ve komşu İran Cumhurbaşkanı değerli kardeşim Cihangiri ve heyetini ülkemizde misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum ve hoş geldiniz diyorum. Ortak tarih, coğrafya ve kültüre sahip iki kadim dost ülkenin arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınması ve en üst düzeye çıkarılması ortak hedefimizdir. Son zamanlarda üst düzeyli gerçekleştirilen ziyaretler bu amaca yönelik atılmış önemli adımlardandır. Özellikle 4 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanımızın İran İslam Cumhuriyetine yapmış olduğu ziyaret ve gerçekleştirilen stratejik üst düzeyli işbirliği toplantısında İran ve Türkiye'yi ilgilendiren önemli kararlar alınmıştır. Bu ziyaretlerin arkasından Sayın Cihangiri'nin ülkemize gerçekleştirdiği bu ziyarette de orada alınan kararlar gözden geçirilmiş ve uygulamasıyla ilgili birtakım konular detaylarıyla ele alınmıştır. Bu toplantıda Sayın Cihangiri ile birlikte bakanlar da heyette yer almıştır ve bakanlarımız kültür, turizm, ulaştırma, iletişim, ticaret, dış işleri ve daha bir çok konularda enerji ve güvenlik gibi birçok konuda işbirliği ve müşterek yapılması gereken hususları detaylı bir şekilde ele almışlar. Daha önce oluşturulmuş olan Karma Ekonomik Kurul toplantısının 25 Kasım'da toplanarak bütün bu hususları koordine etmesi ve hayata geçirilmesi kararı verilmiştir"dedi.
"YÖNETİCİ OLARAK HAYATLARINI SÜRDÜRMELERİNİ ZOR GÖZÜKMEKTEDİR"
"Sayın Cihangiri'nin bu ziyaretinde özellikle bölgede yaşaşan gelişmeler de bütün boyutlarıyla ele alınmıştır" diyen Yıldırım, "Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarının ihlal edilmesine yönelik girişimin şiddetle karşısında olunacağı teyit edilmiş, 25 Eylül Kuzey Kürt Bölgesinin referandum kararının sonrası Irak, İran ve Türkiye'nin yakın işbirliği ve koordinasyonu ile birlikte çıkmaz bir yol olduğu, umutsuz bir yolculuk görülmüştür. Burada yapılmaya çalışılan ne yazık ki bölgede yaşayan Kürt, Arap, Türkmen ve diğer birçok etnik grupların daha iyi bir gelecek beklentisi değil, bölgedeki yöneticilerin kişisel hırsları ve istikbal arayışlarının bir sonucu olduğu net olarak ortaya çıkmıştır. Bu şartlar altında bu maceraya sebep olanların bölgede artık var olmaları ve yönetici olarak hayatlarını sürdürmelerini zor gözükmektedir. Daha fazla bölge insanına eziyet edilmemesi konusunda gereken adımların atılmasında fayda vardır. Irak, İran, Türkiye işbirliğinin sadece Irak'la sınırlı olmayıp Suriye'de de önemli gelişmelere, 7 yılı aşan bölgedeki iç savaşın kontrol altına alınması, kalıcı ve bir barışa bir huzura dönüşmesi hususu da birlikte takip ettiğimiz konudur" şeklinde konuştu. Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Astana süreci ve sonrasında çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması ve buralardaki gerilimin azaltılması konusunda İran, Türkiye, Rusya'nın ortaya koyduğu inisiyatif ileride Birleşmiş Milletler şemsiyesinde Cenevre görüşmelerinin de temelini oluşturacaktır. Türkiye ve İran'ın önceliği ve hassasiyeti istikrarı bozacak, gerek İran'ın gerek Türkiye'nin komşularında, sınırlarında yapay devlet oluşturma gayretlerine hiçbir şekilde yol açmayacak bir durumun bir sonucun elde edilmesi için birlikte çalışılacaktır. Burada statü değişikliği sadece Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne tehdit olmayacak aynı zamanda İran ve Türkiye'nin bölgedeki menfaatlerine ciddi şekilde mahsur teşkil edecektir. Bu bakımdan bölge ile ilgili hassasiyetimiz İran'ın da Türkiye'nin de tamamen aynıdır ve bu konuda iş birliğimiz kapsamlı bir şekilde devam edecektir. Diğer bölgesel sorunlar Yemen, Libya ve Arakan, hata Filistin gibi meselelerde de yine uluslararası camianın İslam İşbirliği teşkilatı marifetiyle dikkatinin çekilmesi buralarda yaşanan zulümlere gerekli dikkatin gösterilmesi konularını da ele aldık."
HEDEF 30 MİLYAR DOLARLIK TİCARET
İran ve Türkiye ekonomisinin geliştiğini kaydeden Yıldırım, "Ancak mevcut 12 milyar dolarlık yıllık ticaret hacim daha önce belirlediğimiz 30 milyarlık hedefin gerisindedir. Bu rakama ulaşmak için atılması gereken adımlar belidir. Bunları ilgili Bakanlıklarımız KEK marifetiyle hızlandıracak. Ortaya konulan hedefe ulaşılması sağlanacaktır" ifadelerini kullandı.
Turizm ve kültür alanlarında da son yıllarda da önemli gelişmeler sağlamakla beraber daha yapacak çok fazla işin olduğunu anlatan Yıldırım, "Bunları da karşılıklı Kültür ve Turizm Bakanlarımız görüşmeler yaparak, İran'dan Türkiye'ye değil, Türkiye'den de İran'dan ziyaretlerin geliştirilmesi konusunda adımlar atılacaktır" dedi.
Güvenlik konusunun çok önemli olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "PKK terör örgütüyle daha etkin bir mücadele gerçekleştirilmesi konusunda İran'ın yakın işbirliğini önemsiyoruz ve bu konuda artan işbirliğimizden de memnuniyet duyuyoruz. Irak, Türkiye ve İran müşterek hareket etmek suretiyle bu terör sorununu da ortadan kaldırmamız pekala mümkündür. Bu konuda da İran'ın her türlü işbirliğine açık olması memnuniyet vericidir" diye konuştu.
"O REFERANDUM DAHA İLK YAPILDIĞI ANDAN İTİBAREN GEÇERSİZDİR"
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Cihangiri, ikili ve bölgesel görüşmelerin yanı sıra D-8 Zirvesi'ne katılmak için Türkiye'ye geldiklerini belirterek, terör konusuna da değindi. Cihangiri, terörizmle mücadelenin sürdüğünü anlatarak, "Terörizmle mücadele ile meşgulken Irak'ın bir köşesinde referandum konusu ortaya çıkıyor. Bütün bunlar ulusarararası güçler ve İsrail tarafından yapılıyor, onların bu işte parmaklarının olduğu kesindir. İsrail ve diğer büyük güçlerin yaptığı komplolar bu şekilde kendini gösteriyor. Konu, kavimler arasındaki konudur. Onların temel amacı, bölgedeki güçsüz ülkeleri zayıf konuma düşürmek, onları daha cüzi meselelerle uğraştırmaktır. Güçlü ve kararlı bir şekilde Irak devleti hareket geçti ve DAİŞ'ten sonra Kürt bölgesine verilen bölgeler Merkezi devletin girişimiyle geri alındı. O referandum daha ilk yapıldığı andan itibaren geçersizdir" açıklamasında bulundu.
Cihangiri, iki ülke arasındaki ticarette ulusal para biriminin kullanılması konusunda karar alındığını belirterek, bunun iş adamlarına büyük bir fırsat sunacağını dile getirdi. Cihangiri, ham petrol ve doğalgaz ihracatının da artırılabileceğini kaydederek, aynı boru hattından bu artışın yapılabileceğine işaret etti.
Binali Yıldırım da iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için atılması gereken adımların atıldığını anlatarak, "Ulusal paralarımızla ticaret yapılması bunlardan en önemlisidir. İki ülkenin Merkez Bankası bu konuda mutabakata varmış, uygulama ile ilgili diğer bankaların bilgilendirilmesi süreci başlatılmış olacak. İran ve Türkiye arasında ulusal parayla ticaret teşvik edilmiş olacak. Bu da ticaretin kolaylaştırılmasına büyük katkı sağlayacak" diye konuştu.
İki ülke arasında bilim ve teknoloji ile çevre alanında işbirliği anlaşmaları imzalandı. Yıldırım konuşmasını 'Tekrar hoş geldiniz, hali memnun' diyerek tamamladı.