Bozdağ'dan CHP'ye: Adalet anlayışı sakat
Ak Parti sözcüsü Bekir Bozdağ, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken 'CHP'nin sakat bir adalet anlayışı var' açıklamasında bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2017-09-02 12:36:45

Güncelleme Tarihi: 2017-09-02 12:36:45

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bayramlaşma programlarına katılmak üzere geldiği Yozgat'ta, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bekir Bozdağ, "CHP adalet yürüyüşünün ardından Çanakkale'de kurultay düzenledi, daha sonra adalet konusunda söylemleri oldu. FETÖ'nün de soruşturma kapsamı gündemde iken CHP'nin nasıl bir yol izlediğine ilişkin düşüncelerini aktarır mısınız?" sorusu üzerine, CHP'nin yürüyüşünü "planlı bir adaleti istismar yürüyüşü" olarak nitelendirdi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Planlı bir mühendislik hareketidir. Tamamen dünya kamuoyunu, Türkiye'nin aleyhine yönlendirmek ve Kılıçdaroğlu'nun 2019'a cumuhurbaşkanı adaylığı sürecinde adaylık taşlarını döşemek, onun adaylığını sağlamak maksadıyla yapılan bir siyasal çalışmadır." diye konuştu.

Türkiye'de hak ve adalet konusunun milletin tamamı tarafından önemsenen, değer verilen bir konu olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle skonuştu:

"Adalet yüce bir değerdir, bu yüce değeri yüceltmek hepimizin ortak görevidir. AK Parti hükümetleri döneminde toplumun devlet imkanlarından aldığı pay, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak adil bir şekilde Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılmıştır. Baktığınız zaman bizim hükümetlerimizin yatırımlarına Türkiye'nin sadece bir iline, bir ilçesinde veya bölgesine değil, her yerde eş zamanlı aynı anlayış içerisinde adımlar atılmıştır. Her yerde eş zamanlı aynı anlayış içerisinde adımlar atılmıştır. Biz, bölünmüş yol dedik, Türkiye'nin her ilinde eş zamanlı başladı. Toplu konut dedik, her yerde eş zamanlı başladı. Doğalgaz dedik, Türkiye'nin dört bir yanına doğalgaz getirdik. Üniversiteler dedik, Türkiye'nin dört bir yanına üniversiteleri bütün illere ulaştırdık. Sağlık dedik, Türkiye'nin dört bir yanında sağlıkta büyük reformlar yaptık ve havayolu dedik, halkın yolu haline getirdik. Dikkat edilirse eserleri Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılışında ve hizmetlerin milletimizin her bir ferdine ulaştırılmasında adil ve eşitlik ilkesine uygun hakkaniyetli bir dağılım, Türkiye Cumhuriyeti ilk defa AK Parti hükümetleri döneminde oldu. AK Parti'ye oy versin vermesin, her yerde adaletli bir dağılımı ve eşit yaklaşımı gördü. Ülkenin doğusuna ayrı, güneydoğusuna ayrı, İç Anadolu'suna ayrı başka yerlerine ayrı politikalara ilk defa AK Parti son vermiş, her yere eşit, her yere adil bir dağılımı siyasetin merkezine koymuştur ve halk da bu adaletli eşit yaklaşım nedeniyle her seçimde bize verdiği desteği artırmıştır."

Halkın da bu dağılımdan, bu anlayıştan memnuniyetinin ortada olduğuna işaret eden Bozdağ, bunun açık yüreklilikle söylemesi gerektiğini ancak bunu değiştiren çevreler bulunduğunu kaydetti.

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin adalet anlayışı sakat bir anlayıştır." diyen Bozdağ, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Biz onların adalet anlayışını geçmişte adalet bakanlarının hakim ve savcı alımlarında, ‘Ne yapacaktım, buraya ülkücüleri mi dolduracaktım' şeklindeki açıklamasıyla 'bugün kadrolaşacaksın ama yarın bunlar sana lazım olacak' açıklamalarının altında görüyoruz. Yani CHP'li olanlara devlette yol açıp, olmayanlara yolu kapamak, CHP'nin adalet anlayışının geçmişteki uygulamaları örneği. Üniversite okumak isteyen kızlarımız arasında başı açık, başı kapalı diye ayrım yapmak ve bu ayrımı da mahkeme kararlarıyla tescil ettirmek onların adalet anlayışıdır. Haksızlığa adalet diyen mahkeme kararlarıyla bu adaleti tescil etti diye övünen ve bu yasakları savunan bir hareket onların anlayışında başı açık başı kapalı yavrularımız arasında ayrım yapıp bazılarına ortaöğretim, yükseköğretim kapılarına sonuna kadar açıp bazılarına da kapıları sonuna kadar kapatmak hem eşitlik hem adaletin gereğinde. Bu doğru bir şey mi?"

"TÜRK YARGISI BAĞIMSIZ VE TARAFSIZDIR"

Türk yargısının da bağımsız ve tarafsız olduğunu belirten Bozdağ, "Yargının içerisinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün bazı hakim ve savcıları örgüte katması ve bunların tarafsız, bağımsız hakim ve savcılık yapma vasfını yitirmeleri nedeniyle yaklaşık 4 bin 500 civarında hakim ve savcı, bağımsız ve tarafsız görev yapamayacağı kabul edilerek Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından meslekten uzaklaştırılmıştır." dedi.

Bu yapılırken yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerine düşen gölgelerin ortadan kaldırılması, yargının işgaline, yargı görevi yapanların bir terör örgütü tarafından rehin alınmasına son verilmesinin amaçlandığını vurgulayan Bozdağ, Şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişin alışkanlıklarıyla siyaset üretemediği alanlarda yargı desteği ile yol alan bir anlayışı yeniden hayata geçirmek istiyor. Onu görüyoruz. Geçmişte Cumhuriyet Halk Parti'li siyasetçiler siyaset üretmekte, hükümete karşı mücadele etmekte aciz kalınca Yargıtay bir açıklama yapardı, Danıştay bir açıklama yapardı, Anayasa Mahkemesi başkanı bir açıklama yapardı. Onların adına esasında sol siyaseti onlar üretirlerdi ama şimdi siyasete karışmayan, anayasa ve hukukun gereğini yapan bir Türk yargısı var. Ama sürekli yargıdan destek alarak siyaset yapma alışkanlığını kazanmış olan CHP, son yıllarda bu desteği göremeyince ‘yargı tarafsız, bağımsız vasfını yitirdi' diye Türk yargısına büyük bir iftirayı dillendirmektedir. Bu doğru değildir. Esasında taraflı ve adil olmayan bir yargı uygulaması Türkiye'nin gündeminde şu anda yoktur. Tamamen siyasal bir bakışla CHP'nin Türk yargısını karalaması söz konusudur. Adalet kurultayı ve adalet yürüyüşle Cumhuriyet Halk Partisi, maalesef Türk yargısına da Türk adaletine de mahkemelerimize de devletimize de milletimize de hem büyük bir saygısızlık yapmakta hem de büyük bir zarar vermektedir. Türkiye'de adaletin olmadığına dair argümanları kimler dile getiriyor? Bakıyorsun, PKK, FETÖ, DHKP-C dile getiriyor. Batılı ülkeler bunu dile getiriyor. CHP bu söylemleriyle bunların değirmenine adeta su taşımış oluyor ve Türkiye'ye haksızlık yapıyor. Türkiye'nin yargısına, hakimlerine ve savcılarına haksızlık yapmaktadır. Bu haksızlığı milletimiz de yakinen görmektedir."