"Öncelikli olarak Teröre karşı hepimizin yek vücut olarak durmamız lazım" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Bu sadece AK Parti'nin değil bütün siyasi partilerin ortak vazifesidir. Sandığın güvenlik içerisinde ortada olması lazım, seçim güvenliğinin olması lazım ve inşallah teröre karşı bütün partilerin yan yana, kol kola, omuz omuza bir mücadele vermesi lazım" diye konuştu.
"Çatışma kültürüyle hareket etmeyeceğiz"
Kurtulmuş, seçim kampanyasının tartışmaya, kavgaya, kutuplaşmaya vesile olmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Siyaset de bir rekabet işidir, düşmanlık işi değildir. Siyasi partiler olarak bu seçimde yarışacak olan bütün siyasi partiler bu ülkenin partileridir, bu partilerden aday olan insanlar da bu ülkenin evlatlarıdır. Dolayısıyla burada rekabet ruhuyla hareket edeceğiz ama asla düşmanlık, çatışma ruhuyla, çatışma kültürüyle hareket etmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
"Beyannameyi çok titiz bir şekilde çalışıyoruz"
Tüm milletvekili adaylarına başarı dileklerini ileten Kurtulmuş, seçim beyannamesi ve başkanlık sistemine yönelik soru üzerine, şu yanıtı verdi:
"Beyannameyi çok titiz bir şekilde çalışıyoruz. 4 Ekim tarihinde beyannameyi Ankara'da açıklayacağız. Orada şu anda çalışmalar devam ediyor. Biz biliyorsunuz başkanlık sistemini tek başına başkanlık sistemi olarak ele almadık. Başkanlık sistemi Türkiye'de daha iyi, daha yönetebilir bir yönetim sisteminin olabilmesi için, etkin bir yönetimin olabilmesi için gündeme getirilecek çok fazla konudan sadece bir tanesi. Oradan cımbızla başkanlık sistemini çekip alarak Türkiye'de etkin bir yönetim sisteminin, Türkiye'de daha iyi işleyen bir demokrasinin oluşmasını sağlamak mümkün değil."
Kurtulmuş, Türkiye'de hala 12 Eylül'ün seçim yasası ile antidemokratik yasalarının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye siyasetinin üzerine düşen temel sorumluluk 12 Eylül'ün bu antidemokratik sistemini kaldırıp atmaktır. Bu sistemin içerisinde etkin bir yönetim modelinin kurulması da yer alıyor. Bu etkin yönetim modelinin kurulabilmesi için başkanlık sistemi bir teklif olarak getirilebilir, gündeme getirilebilir. Bu asla şahıslarla ilgili bir mesele değildir. Israrla söylediğimiz bir şeyi bu vesileyle bir kere daha tekrarlamak istiyorum, bu mesele Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanımızın şahsıyla ilgili bir mesele değil. Biz ve Sayın Cumhurbaşkanımız da Türkiye'nin meselelerini fani insanlar üzerinden tartışmayız, bu topraklarda bu millet kıyamete kadar inşallah yaşayacak. Biz baki olan kıyamete kadar var olacak olan bu milletin daha ileriye gitmesi için yönetim bakımından da siyaset bakımından da tekliflerimizi yaparız. Başkanlık sistemi bunlardan sadece bir tanesi."