HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Kapatma davası, çete, mafya ve talan düzenlerini devam ettirmek isteyenlerin ortak planıdır." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Buldan'ın konuşması öncesinde HDP İzmir İl Başkanlığı'na düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Salonda bulunan sıralara ve kürsüye Poyraz'ın fotoğrafları bırakıldı.
Buldan, konuşmasında, "Acımız büyük ama öfkemiz de. Canımızı, yoldaşımızı, partimizin emektarı Deniz Poyraz'ı alçakça katlettiler, bizden, yaşamdan kopardılar. Karanlık tarihlerinin sayfasına bir yenisini daha eklediler. Kirli döngülerinin karanlık yüzünü bir kez daha gösterdiler." ifadelerini kullandı.
Kurşunların umudu söndürmesine asla izin vermeyeceklerini dile getiren Buldan, "Bu ülkede on yıllardır katiller yaratan karanlığın varlığını bizler çok iyi biliyor ve buna tanıklık ediyoruz. İzmir katliamını gerçekleştiren tetikçi tabii ki tek başına değildir. Onu örgütleyen, yönlendiren, tetiği çektiren güçlerin varlığını hiç kimse inkar edemez." diye konuştu.
Türkiye'de işlenen her bir cinayetin, her bir suçun altından aynı ortak profilin karşılarına çıktığını söyleyen Buldan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İktidarın siyaset adına bu kürsülerden ürettiği HDP düşmanlığıyla, nefret diliyle tetikçi arasındaki ilişki açık olarak ortadadır. Gizleyemezler, gizleyemeyeceksiniz. Katil hangi saiklerle cinayeti işlediğini açıklamışsa hükümetin küçük ortağı da bugün bu kürsüden aynı saiklerle Deniz Poyraz'ı hedef göstermiştir ve katille dil birliği yapmıştır. Bunu çok açık ve net olarak ifade ediyorum. Cinayet iklimini kürsüden devam ettirmiştir. Deniz Poyraz'a 'terörist' demiştir. Deniz'in babasını, ailesini hedef göstermiştir. Sadece Deniz'i ve ailesini değil bu ülkede HDP'ye oy veren milyonları hedef göstermiştir. 'Neden daha fazla HDP'li öldürülmedi' diye adeta yakınmıştır. Katilin 'ben içimi soğuttum' demesine rağmen bugün bu kürsüden iktidarın küçük ortağı içinin soğumadığını bir kez daha alenen ortaya koymuştur. Yeni cinayetlere, katliamlara kapı aralayacak, azmettirecek olan bu tehlikeli söylemler karşısında savcıları buradan derhal göreve davet ediyoruz."
Buldan, özellikle son yıllarda iktidar tarafından adım adım adeta bir "HDP fobia" üretildiğini savunarak, bunun, demokratik siyasete düşmanlık, farklılıklardan ve insan haklarından, kadının gücünden korku olduğunu iddia etti. Buldan, "Kobani kumpası ve kapatma davasında siyasi tetiği çekenlerle, Deniz'in bedenine sıkılan nefret kurşunlarının aynı namluda birleştiğini çok iyi biliyor ve görüyoruz." dedi.
Poyraz'ı öldüren zanlının Türkiye'nin üçüncü büyük partisinin il binasına girerek katliam gerçekleştirmek için günlerce plan ve hazırlık yaptığını belirten Buldan, "Üstelik bunu tüm emniyet birimlerinin gözü önünde yapmıştır. Elindeki çanta katliam çantasıdır. Büyük bir katliam yapmak için il binamıza girmiştir. Katilin yürüttüğü keşif faaliyeti HDP binasının karşısındaki çadırın etrafında bulunan emniyet güçlerince görülmemiş olabilir mi? Sürekli GBT uygulaması yapan polisler, keşif halindeki bir tetikçiyi fark etmemiş olabilir mi? Mümkün değildir. Parti binamıza bir çay içmeye gelen vatandaşa dahi üyelik cezası verenler, tetikçiye ise katliam için yol vermiştir. Bu çok açık ve nettir. Hiç kimse, hiçbir yetkili bunun aksini iddia edemez." görüşünü savundu.
Pervin Buldan, Poyraz'ın katledilmesine cinayet diyenlerin bu saldırının ortağı olduğunu öne sürerek, bugün konuya ilişkin araştırma komisyonu kurulması için önerge vereceklerini kaydetti. Buldan, "Adını doğru koyalım. İzmir'de yaşanan bir provokasyon değildir, bir katliamdır. Kürtlere ve demokrasi güçlerine, muhalif herkese yönelen bir tehdittir." diye konuştu.
HDP hakkındaki kapatma davasına da değinen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kapatma davası çete, mafya ve talan düzenlerini devam ettirmek isteyenlerin ortak planıdır. Hükümetin küçük ortağı, bugünkü konuşmasında baştan sona 'HDP kapatılmalıdır' naraları atarak, HDP'yi kapattırma dışında bir varlık sebebinin olmadığını tüm Türkiye halklarına bir kez daha göstermiştir. Bu ülke yangın yeriyken, işsizlikten, yoksulluktan, açlıktan insanlar kırılırken, hükümet ortağının topluma tek vaadi HDP'nin kapatılmasıdır, demokratik siyasetin tasfiyesidir. Ben de diyorum ki, asıl kapanacak olan sizin soygun düzeniniz olacaktır. Siz zaten siyaseten bitmişsiniz, kapanmışsınız. Bu çağrıları yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur? Sizin, iktidar ortağınıza 'barajı indirin' diye yalvardığınızı çok iyi biliyoruz. Gelecek seçimlerde siz bu kürsülerde, sıralarda olmayacaksınız. Biz bunu da çok iyi biliyoruz. Kirli ve karanlık düzeninizle birlikte geri dönmemek üzere gideceksiniz. Türkiye halkları sizi tarihin çöp sepetine atacak."
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) iddianameyi kabul etmesini eleştiren Buldan, AYM'nin bu tavrının hukukla izah edilemeyeceğini, ortada hukuki bir dava olmadığını, kapatma davasının siyasi olduğunu öne sürdü. Pervin Buldan, demokratik siyasetin kapatılmasına asla izin vermeyeceklerini ifade ederek, "Bizim savunmalarımızı da avukatlığımızı da Türkiye halkları yapacak. Bundan hiçbir kaygımız ve şüphemiz yoktur. HDP'yi kapattırmayacağız. Daha da güçlendireceğiz, büyüteceğiz, milyonların ortak mücadele partisi haline getireceğiz." ifadelerini kullandı.
Muhalefetin HDP İzmir İl Başkanlığı'na düzenlenen saldırıda Deniz Poyraz'ın öldürülmesine karşı gösterdiği tutumun önemli olduğunu dile getiren Buldan, "Ancak sadece bu tutumla sınırlı kalınmamalıdır. Bu tutumun demokratik bir Türkiye için ortak mücadeleye, demokrasi için birliğe dönüştürülmesi tarihi bir görev ve sorumluluk olarak önümüzde durmaktadır." dedi.