HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Suç örgütlerinin üzerine gitmeyen, gidemeyen yargı HDP hakkında yeniden kapatma davası açarak mafyatik düzene bir kez daha kalkan olmuştur." dedi.
Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, gerçek bir adaletin ve şeffaf denetlenebilir bir yönetimin olmadığı bir sistem, çete-mafya düzeninden başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bugün "çürüyen ve çürüten bir sistemle" yüzleşme sürecini yaşadığını ileri süren Buldan, "16 Nisan referandumuyla yasama, yürütme, yargı ve medya birleştirilerek tek adam eline teslim edildi." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2007 yılında "Derin devleti minimize etmek, mümkünse yok etmek, bunu başarmak gerekir." dediğini söyleyen Buldan, "Dediğinin tam tersini yaptı. Mafyanın itirafında olduğu gibi her suçta beraber oldukları büyük bir geniş aile kurdular. Bunun adı; yerli ve milli suçlular ittifakıdır. Mafya ve çeteleri öyle güçlendirdiler ki suç örgütlerini ve Susurluk takımını devletin başına adeta kayyum yaptılar." görüşünü savundu.
Marmara Denizi'nde ortaya çıkan deniz salyasının ürkütücü boyutlara geldiğine işaret eden Buldan, "Ancak mafya, bürokrasi, siyaset ittifakının ülkeye ve topluma yaydığı müsilaj inanın ki Marmara'dakinden daha beterdir ve bu siyasetin ürettiği salya tüm ülkeyi pandemi gibi sarmıştır. Tıpkı 1990'lardaki gibi." dedi.
Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halk günlerdir 'ucu saraya, iktidarın bakanlarına, bürokratlarına dayanan suçlarla ilgili soruşturma açacak, üzerine gidecek tek bir savcı yok mu' diye bas bas bağırıyor. Bütün gözler bu ülkenin yargısında, adaletinde. Aranan yargı nerede ortaya çıktı biliyor musunuz? Dün itibarıyla bir kez daha HDP'yi kapatma davasında. Yargının içine düştüğü çukuru bizler görebiliyoruz. Suç örgütlerinin üzerine gitmeyen, gidemeyen yargı HDP hakkında yeniden kapatma davası açarak mafyatik düzene bir kez daha kalkan olmuştur. Ne zaman bu pislikleri ortaya dökülse, hukuksuzluklar, haksızlıklar ortaya saçılsa işte o zaman akıllarına bir kez daha HDP, Kürtler geliyor. Tıpkı dün akşam yaptıkları gibi. Bu iktidarın anayasa ve hukuku rafa kaldırması işte tam da bu günler içinmiş. Mafyaya sıfır soruşturma, HDP'ye kapatma... Tam da 7 Haziran'ın yıl dönümünde. 7 Haziran 2015 seçimlerinin yıl dönümünde HDP'ye bir kez daha kapatma davasını açtılar. Aynı Kobani kumpas davasında olduğu gibi kirli, siyasi bir operasyonla karşı karşıyayız." "7 Haziran'ın intikamıdır"
Buldan, altı yıldır 7 Haziran'ın etsini kırmak için darbe üstüne darbe yapıldığını savunarak, "Başaramadılar. 7 Haziran ruhunu asla ve asla söndüremediler." dedi.
HDP'ye kurulduğu günden bu yana pervasızca saldırıldığını ve saldırılmaya devam edildiğini öne süren Buldan, "Binlerce yöneticimizi ve üyemizi tutukladılar ama bize bir milim dahi geri adım attıramadılar. HDP, eşit ve özgür yaşam fikriyle tüm Türkiye'ye açıldı. Türkiye, HDP'nin değişim ve değiştirme gücüyle tanıştı. İşte dün açtıkları kapatma davası, 6 yılın intikam davasıdır. Dava ilk açıldığında da '7 Haziran'ın intikamıdır' demiştik, şimdi de aynı şeyi söylüyoruz. Bu kumpas davasının hukuki değil; siyasi bir dava olduğunu 7 Haziran tarihi tescillemiştir. Bu dava; HDP fikriyatıyla, HDP'nin yürüttüğü demokratik siyasetle baş edememe davasıdır." ifadelerini kullandı.
Pervin Buldan, kapatma davasının HDP'yi daha fazla büyüteceğini ve güçlendireceğini iddia ederek, "Meydanı bu çete, mafya düzeninin karanlığına asla bırakmayacağımızı bir kez daha buradan ifade ediyorum. Yolumuza engeller çıkarsalar da o engelleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bir bir aşmaya devam edeceğiz. İstedikleri kadar bizi siyaset dışına atmaya çalışsınlar, bizi demokratik siyasetten asla vazgeçiremeyecekler." şeklinde konuştu.
Kapatma davasının sonuçlarını kendilerinin değil, iktidarın düşünmesi gerektiğini dile getiren Buldan, demokratik seçenekleri olduğunu ve bunu sonuna kadar işleteceklerini herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.
Kuraklık nedeniyle üreticilerin perişan durumda olduğunu belirten Buldan, acil desteğe ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Türkiye'de 3 bine yakın SMA hastası bulunduğuna dikkati çeken Buldan, "Her ay bir ya da iki bebek hayatını kaybetmektedir. SMA hastalığının neden olduğu can kayıpları devletin, yurttaşın yaşam hakkından feragat halini göstermektedir. Bu asla kabul edilemez." değerlendirmesini yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya değinen Buldan, "Sevgili Ahmet Şık arkadaşımıza tehditler savurdu. Ahmet Şık, bu ülkenin halkları tarafından seçilen bir milletvekilidir. Onu bu koltuktan indirecek olan da ona oy veren halklarımızdır. Hiç kimsenin gücü Ahmet Şık'ın milletvekilliğini kaldırmaya da yetmeyecektir. Bir talimat da yargıya verildi. 'Gözler Anayasa Mahkemesinde olacak' dedi. Biz de buradan diyoruz ki hayır, gözler sizin ittifak halinde olduğunuz suç örgütlerinde olacaktır. Gözler sizin mafya, çete düzeninizde olacaktır. Gözler birlikte işlediğiniz suçlarda olacaktır. Gözler sizin hırsızlık ve yolsuzluklarınızda olacaktır ve yaptıklarınızın hesabını esas siz yargıya vereceksiniz ve bundan asla ve asla kaçamayacaksınız." sözlerini sarf etti.