Bülent Tezcan:'Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye bir sözü olmamıştır'
CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Kılıçdaroğlu'nun 'Türkiye'ye gelmeyin' diye bir sözü olmadığını söyleyerek, 'Sorumlu bir siyasetçi olarak da hemen konuyu arkadaşlarımız düzeltmiş 'biz bu sözü söylemedik' demişlerdir. Yayın da buna göre gerekli düzeltmeyi yapmıştır' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-08-12 16:20:26

Güncelleme Tarihi: 2017-08-12 16:20:26


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına Batman'da iki şehidin olduğunu ve dünde şehitlerin olduğunu belirterek başlayan Tezcan, "Terör yine yüreğimizi yakmaya devam ediyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Terörü lanetliyorum. Ailelere başsağlığı diliyorum. Bu acıların biran önce dinmesi için millet olarak elimizden geleni yapmamız gerektiğini bir kere daha hatırlayalım istiyorum. Terörü topyekün lanetlemeye devam edeceğiz. İnşallah terörle mücadelede sonuca ulaşacağız başaracağız" şeklinde konuştu.

"SAYIN GENEL BAŞKANIMIZIN TÜRKİYE'YE GELMEYİN DİYE HİÇBİR SÖZÜ OLMAMIŞTIR"

Hükümet çevrelerinin CHP'ye ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na dönük bir yalan üzerinden saldırı kampanyası yürüttüğünü söyleyen Tezcan, şunları kaydetti:

"Sayın Genel Başkanımızın Türkiye'yi dünyaya şikayet ettiği iddiasıyla bir ihanet söylemi geliştirmişler ve siyasetin diline yakışmayan bir söylemle buradan Türkiye siyasetini yeniden kurgulamanın peşindeler. Hepsine diyorum ki siz bir ihanet hikayesi mi arıyorsunuz, ülkeye kimin nasıl ihanet ettiğini mi arıyorsunuz gelin hep beraber hatırlayalım. Sayın Genel Başkanımızın 'Türkiye'ye gelmeyin' diye hiçbir sözü olmamıştır. Hiçbir zaman böyle bir ifade de bulunmaz. Sayın genel başkanımız Türkiye'de OHAL şartları altında can ve güvenliği olmadığını Türkiye'deki bütün konuşmalarında söylemiştir. Demokrasiyi savunan bir siyasetçinin, milletin hakkını, hukukunu savunan bir siyasetçinin, adaleti savunan bir siyasetçinin ana muhalefet partisi genel başkanının bu bir görevidir. Bu görevi de Sayın Genel Başkanımız layıkıyla yerine getirmektedir. Bu görevin layıkıyla yerine getirilmesinden kim rahatsız olur? O adaletsizliğin sebebi olanlar rahatsız olur. Sayın genel başkan 450 kilometre yol yürüdü İstanbul'a kadar. Ne için yürüdü? Adalet yok diye yürüdü. Gizli kapaklı mı yürüdü. Türkiye'nin dört bir yanına duvarlar çevrildi o yürüyüşü kimse görmedi mi? Görüyor görecek."

"ŞİMDİ SÖYLEMEDİĞİMİZ BİR SÖZ SÖYLENMİŞ GİBİ MANŞET YAPILMIŞTIR"

"Şimdi söylemediğimiz bir söz söylenmiş gibi manşet yapılmıştır" diyen Tezcan, "Sorumlu bir siyasetçi olarak da hemen konuyu arkadaşlarımız düzeltmiş 'biz bu sözü söylemedik' demişlerdir. Yayın da buna göre gerekli düzeltmeyi yapmıştır. Mesele bundan ibarettir ama samimi olanlar için mesele bundan ibarettir. Samimi olmayıp kendi kusurlarını örtmek isteyenlerin başka hesabı vardır. AK Parti Genel Başkanından başlamak üzere bakanlar başbakan hepsi sırayla ağız birliği etmişçesine Bremen mızıkacıları gibi bir sakız çiğniyorlar. Neymiş efendim biz Türkiye'yi dışarıya şikayet edip Türkiye'ye gelmesinler demişiz. Türkiye'nin turizmde güçlü zengin para kazanan bir ülke olmasını istiyorsanız bunun gereğini yaparsanız hükümet olarak. Yetki sizde" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin dış politikada 3 tane tuzak kurduğunu ve tuzağa kendisinin o tuzağın içine düştüğünü ileri süren Tezcan, "Türkiye'de ekonomide orta gelir tuzağı, teknolojide orta teknoloji tuzağı, dış politikada da Ortadoğu tuzağı. 3 tuzak Türkiye'nin bugünkü açmazının sebebidir. Bunun sorumlusu da AK Parti hükümetidir. Sonuç belli, bırakın Ağustos 2017'yi Haziran'dan geçmişe doğru gidin 2017'nin ilk 6 ayı, 2016 yılı, 2015 baz yıl onunla karşılaştırın 2014 yılında Türkiye'ye 40,5 milyon turist geliyor, 2016 yılının sonunda bu politikaların sonucunda 28 milyona düşüyor turist sayısı. Turizm geliri 2014 yılında 34 milyar, 2016 yılında 22 milyara düşüyor. Yani 12,5 milyon turist eksilmiş. 12 milyar dolar turizm geliri düşmüş bu politikalar nedeniyle. Bu kaybın üzerinden başkalarını sorumlu tutma peşindeler" ifadelerini kullandı.

"ONLARIN HEPSİNİ HEM SORUMLULUĞA HEM VİCDANA DAVET EDİYORUM"

CHP'ye dönük bir kumpas girişimi olduğunu savunan Tezcan, Enis Berberoğlu'nun haksız yere rehin alındığını ve o rehinelik üzerinden de CHP'ye ulaşma çabasını olduğunu aktardı. Tezcan, "Ne Sayın Enis Berberoğlu'nu ne de bizi teslim alamayacaklar" dedi.

Bu süreç içerisinde ahlaksızca ve alçakça başka tutumlarla karşılaştıklarını kaydeden Tezcan, "Bugün dün önceki gün bazı sözüm ona medya kuruluşlarında sistematik bir biçimde Sayın Milletvekilimiz Enis Berberoğlunun ailesine dönük iftira ve hakaret kampanyaları yürütülmeye başlanıyor. AK Parti Genel Başkanı başta olmak üzere hükumetin bütün yetkililerine ve devleti yönetenlere sesleniyorum; onların hepsini hem sorumluluğa hem vicdana davet ediyorum. Hapishane de yatan bırakın milletvekili olmayı bir vatandaşın ailesi üzerinden ahlaksızca kampanya yürütmek bu milletin kaldırabileceği tahammül edebileceği bir şey değildir. Bu saldırıların üzerine şiddetle gideceğiz. Siyasette siyasi saldırıya karşı her zaman siyasi duruşla mücadele edilir ama bu ahlak dışı ve alçakça bir saldırıdır. Bu saldırıyı yapanlar bunun bedellerini hukuk, vicdan, milletin karşısında ödeyecekler. Hükumetin üzerine düşende bir görev vardır. Bu ahlaksızlığı durduracaklar" açıklamasında bulundu.